Sayfa 3/3 İlkİlk 123
28 sonuçtan 21 ile 28 arası

Konu: Risale-i Nur’u niçin okumalıyız?

  1. #21
    ***
    DIŞARDA
    Points: 155.310, Level: 100
    Points: 155.310, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    Konyevi Nisa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    Dünyadan !!
    Mesajlar
    20.631
    Points
    155.310
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    38

    Standart Cevap: Risale-i Nur’u niçin okumalıyız?

    Hamdi Sağlamer


    "Bir tokatla yola geldim"


    "Üstadla görüşmemin ilki rüyada, biri de maddî âlemde olmak üzerek iki kısım olup, rüyada görüşmem beni maddî görüşmeye hazırladığı ve ikisi birbirini tamamladığı için bence önemli olduğundan, kısaca anlatmakta fayda göryüyorum.

    "1957'nin Aralık ayı. Gayri İslâmi bir hayatın içindeyim. İslâmiyetin fiiliyatına taallûk eden hiçbir bağım kalmamıştı. Bu hayatın sarhoşluğu yüce Allah'ımızı bile düşünmeme fırsat vermediğinden hayallerim ve duygularım gibi, düşüncelerim de maneviyata yabanileşmiş bir halet-i ruhiyede, günah deryasında girdaplar içinde döne döne korkunç âkıbetlere sürüklenip giden bir kuru yaprak gibiydim.
    "İslâmî ve imani ölçülerden bîhaber olduğumdan, bu gidişin dehşetini idrak edemiyor, çıkmaya da gayret sarfetmiyordum. Bu halim git gide çevremden kopmama, günahkârların bana çevre olmasına sebebiyet verdiğinden, bu da gittikçe kötüleşmeme vesile teşkil ediyordu. Bu yüzden bütün hayırlı dostların, hattâ yakınlarımın kurtulmamdan ümit kesip yüz çevirdiklerini görüyordum.
    "Bir gece rüyada işret âleminde idim. Yanımızda uzun boylu, nuranî yüzlü, gayet muntazam, kızıl sakallı, koyu yeşil sarıklı, çok ciddi ve her haliyle hürmete lâyık bir adam geldiğini görünce, gayri ihtiyarî ayağa kalktım ve bizi o halde görmesinden utandım. Orada arkadaşlarımın içinden beni çağırdı ve 'Evlâdım, bu içkiyi, bir daha sakın içme' diye tenbih etti. Ben de, 'Peki hocam, içmem' dedim. O zat da döndü ve gitti. Biz, 'Tamam, hocayı savdık' der gibisinden devam ettik.
    "Biraz sonra o zat tekrar yanımıza geldi. Fakat ne geliş! O mülâyim ve şefkatli hali gitmiş, yerini şiddet ve celâl almıştı. Gözlerinden sanki lâvlar saçıyor. Hiddetinden yüzü korkunç bir hal almıştı. Yine o topluluktan yalnız bana muhatap olarak, 'Ben sana bunu bir daha içmeyeceksin demedim mi?' deyip enseme bir tokat yapıştırdı. Ben yüzükoyun toprağa gömüldüm. Nefesim kesildi. Nefes alamıyor, boğuluyordum. Uğraştım, bir türlü kurtulamadım. Büyük yemin ederek, 'İçmeyeceğim' diye bağırarak uyandım. Fakat tokatın yeri çok şiddetli ağrıyordu. Tam bir hafta o tokadın yeri ağrıdı. Âdeta parmaklarının izini ensemde hissediyordum. Ömrümde ilk defa böyle bir tokatın en hak ettiğim zamanda gelmesi ve hayatımın dönüm noktası olması tesadüf gibi bahanelerle izah edilemezdi.
    "Risale-i Nur'u rüyada öğrendim"

    "O tokatın şevkiyle Müslümanlığa ait meseleleri sormaya başladım. Bu sormalar esnasında Risale-i Nur'a ulaştım. Fakat risaleleri pek anlamıyordum. Risaleleri okuduğum gece rüyamda, nur yüzlü, sarıklı, cübbeli mübarek bir zat, elinde tarif edemeyeceğim bir ışık, elimden tutup zifiri karanlıklardan bilmediğim ve görmediğim yerleri hem gezdirip, hem de risalelerden anlamadığım yerleri izah ediyordu. Bu hal fasılasız iki ay kadar devam etti. Ben risaleleri anlamaya başlayınca o zatı daha göremedim.



    Seni çok Özledim Annem

  2. #22
    ***
    DIŞARDA
    Points: 155.310, Level: 100
    Points: 155.310, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    Konyevi Nisa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    Dünyadan !!
    Mesajlar
    20.631
    Points
    155.310
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    38

    Standart Cevap: Risale-i Nur’u niçin okumalıyız?

    Hasan Sağlam

    "Ben de dersimi Risale-i Nur'dan alıyorum"
    "1959 senesinin başında İzmir'de askerliğimi bitirince doğru Isparta'ya, Üstadın ziyaretine gitmiştim. Giderken Mustafa Birlik, Üstada götürmem için altı tane kaşık vermişti. Bu ziyaretim sırasında, Tahirî, Zübeyir, Bayram ve Ceylân Ağabeyler de oradaydı. Nazif Çelebi Amca ile aynı köyden, İnebolu'dan olduğumu söyledi Üstada. Üstad bana harçlığım yok diye para vermek istedi.
    "Kaşıklar için şunları söyledi: 'Hediye kabul etmediğimi bilir; madem Mustafa Bilir göndermiş, alın, ama para verin. 'Ayrıca Isparta'ya, Üstada vermem için Ahmed Feyzi ve Âtıf Eğemen mektup vermişlerdi. Mektupları Zübeyir Ağabeye, kaşıkları da diğer ağabeylere verdim. 'Param var ' dedim ve Üstadın bana verdirmek istediği parayı kabul etmedim.
    "Üstad, 'Kardaşım, bütün suallerinize cevap verecek, müşküllerinizi halledecek Risale-i Nur'dur. Ben de dersimi ondan alıyorum' dedi. Ceylân Çalışkan Ağabey İstanbul'a götürmem için mumlu kâğıt verdi. Bunları Süleymaniye'deki dershaneye bıraktım.
    "Ziyaretine girdiğimde bir mektup okuyordu. Ziyaretinde yarım saat kadar kaldım. Mektuptan sonra elini öptüm. İzmir'den, Âtıf Eğemen ve Ahmed Feyzi'den selâmlar götürmüştüm. Kendileri de İstanbul'daki bütün Nur talebelerine selâm gönderdi. Bu ziyaretim, Isparta'da Fitnat Hanımın evi olan dershanede olmuştu. İlk anda heyecanlıydım, konuşmalarına intibak edemedim, sonra bütün konuşmalarını anlamıştım.



    Seni çok Özledim Annem

  3. #23
    ***
    DIŞARDA
    Points: 155.310, Level: 100
    Points: 155.310, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    Konyevi Nisa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    Dünyadan !!
    Mesajlar
    20.631
    Points
    155.310
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    38

    Standart Cevap: Risale-i Nur’u niçin okumalıyız?

    Galip Gigin

    "Onun eserleri İslâm dünyasında tek kaynak olacak"

    "Bunlara müsaade etmedi. İzzetle yaşamıştı, şerefle öldü. Belki milletinin felâketini önlemek için ruhunu feda etti. Bilmem kardeşlerimiz ne derler. Bu benim şahsî kanaatim ve duygumdur.
    "Onu anlatmak, bizim gücümüzün ve tahsis olunan olunan sayfaların yetmeyeceği bir iştir. Hayatının ve eserlerinin her sahife ve satırı, ciltlerce eserlere kaynak olacak o zat için ne söyleyebilirim? Sözümüm bitirirken, yine rahmetli, namlı âlimlerimizden Ömer Nasuhi Bilmen Hocamızın, Bediüzzaman Hazretlerinin eserleri için söylediği şu sözü zikretmek isterim: 'Onun eserleri, ileride İslâm dünyasın da tek me'haz olacak değerdedir' demişti. Birçok hakikata gururunu feda eden âlimin de, esasen kanaatı bu merkezdedir.
    "Allah ona rahmet etsin, emanetini kesin zafere ulaştırsın, dilerim."


    Seni çok Özledim Annem

  4. #24
    ***
    DIŞARDA
    Points: 155.310, Level: 100
    Points: 155.310, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    Konyevi Nisa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    Dünyadan !!
    Mesajlar
    20.631
    Points
    155.310
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    38

    Standart Cevap: Risale-i Nur’u niçin okumalıyız?

    Zübeyir Gündüzalp’in Notlarından


    Bilgili insan

    "Bilgili insan güneşe benzer, girdiği yeri aydınlatır.
    Bir saat ilme çalışmak

    "Bir kimse bir saat ilim tahsil ederse, bir geceyi ihya etmekten daha hayırlıdır. Eğer bir gün ilim tahsil ederse, üç ay oruç tutmaktan hayırlıdır.

    "Kim ilim meselelerinden bir mesele öğrenirse, öğrendiği ilmi başkalarına öğretirse, o kimseye yetmiş sıddık sevabı verilir.
    İlim öğretmek

    "İlim tâlimine, öğretimine memur olan insanların öğrettiği ilim ile ister amel edilsin, ister edilmesin; ücreti, ancak kabul olmuş bin rekât nafile namaz kılmaktan efdaldir. Eğer o kimsenin öğretmiş olduğu ilim ile amel edilirse, kıyamete kadar amellerin sevabı o kimsenin defterine yazılır.

    Enbiya hakkında sohbet ayn-ı ibadettir

    "Enbiyâ-yı izamdan (büyük peygamberlerden) her birinin gerek isimleri ve gerek ibadet ve ahlâklarından bahisler etmek, ayn-ı ibadettir. Kezâlik, salih, yani ehl-i takva denilen ve Sünnet-i Seniyyeden ayrılmayan ve bid'a ile amel etmeyen kimseleri sevmek, hallerinden bahsetmek keffâretü'z-zünûbtur (günahlara keffarettir).

    Ey nefsim!

    "Tahkikî iman ilmini oku. Hakkı ve hakikatı öğren. Cahil kalma. Münevver ol. Aydın ol. Cahil insan, cahil bir genç, cahil bir kadın, ne kadar varlıklı da olsa yine fakirdir, geridedir, aşağıdadır. Okuyan erkek ve kadın, genç ve ihtiyar daima ileride, daima yükseklerdedir. Bütün fenalıkların, hayattaki bütün bedbahtlıkların vasıtası cehalettir. Bütün iyilik ve güzelliklerin, bütün saadet ve huzurun tek çaresi ilm-i iman bilgisiyle aydınlanmak ve nurlanmaktır.

    "Hem, erkek ve kadın için ilme çalışmak, cahillik bataklıklarında batmamak farzdır. Cenab-ı Hakkın ve Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm Efendimizin emridir.
    "Her türlü belâlar, şer ve azaplar, dinimizi iyi bilmemezlikten, tahkikî iman ilminin nurundan ve feyzinden mahrum kalmaklıktan, cehalet karanlıklarından ileri gelir. Her nevi saadetler, her çeşit selâmetler, ferah ve neşeler, umum huzur ve sükûnlar, her sınıf güzellikler, tahkikî iman ilmi ile tenevvür etmekten, aydınlanmaktan ileri gelir.
    İslâm büyüklerinin hayatı ve hatıraları genç nesiller için en güzel rehberdir. Hayatın fırtınalı ve dağdağalı hadiseleri içinde bu rehberler ışıklı deniz fenerleri gibi aydınlık verirler. Hayatını vatan, millet ve din yolunda feda eden maneviyat önderleri ise, dünyada birer kutup yıldızı oldukları gibi, ukbâda da günahkârların şefaatçisi olurlar.
    İman ilmi
    "Ey genç kardeşim ve zamanlarını hayhuylu, başıboş yaratıklar gibi boşluklar içerisinde geçiren sersem nefsim! Bu yaşa geldin, çocukluktan çıktın. Çocuklar var ki, sen onlardan geçersin. Sakallı çocuk olmak, bir insan için maskaralık, çirkinlik ve kötülük alâmetidir.
    "Halbuki sana yakışan, senin taze ve şirin gençliğine yaraşan, hoplayıp zıplamayı bırakıp, olgun ve yüksek bir Müslüman namzedi olarak ilm-i imana çalışmak, İslâmiyetin yüce bilgisiyle bilgin olmaya gayret etmektir. Allah'a ibadet ve itaat edip, namaz ve ibadete sarılıp, güzel gençliğini çirkinleşmekten, gençlik günlerini boşu boşuna öldürmekten kurtarmaktır.
    "Kendini bir yokla. Ben seni görüyorum ki, sende parlak ve ebedî bir istikbali kazanmak kabiliyeti var. Bu istidat senin gençlik ruhunun nurundan fışkırarak, senin manevî ve maddî simanda ışıldamakta, gözlerinden okumaya ve Allah'a ibadete olan sevgi kıvılcımları pırıl pırıl pırıldamaktadır. Bu nurları karartmamayı, bu ışıkları söndürmemeyi aklın ve kalbin sana feryad ü figânla ihtar ediyor.
    "Ruhun , derinliklerde 'Oku! Allah'ın bahtiyar bir kulu, cemiyetin gülü, İslâmiyetin bülbülü ol!' diye İlâhî bir sada ile sana sesleniyor. Bu sadaya kulak verip nur-u Kur'ân'la ilim ve irfan sahibi olarak iki cihadın saadetiyle mes'ud ol!
    "Ah, nur kardeşim! Sözlerin, senin bu sevimli özleyişlerin, senin bu sevgi dolu tavsiyelerin beni iman, İslâm ve Kur'ân yolunu öğretmek yolunda nur-u Kur'ân, nuruna kaptırdı



    Seni çok Özledim Annem

  5. #25
    ***
    DIŞARDA
    Points: 155.310, Level: 100
    Points: 155.310, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    Konyevi Nisa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    Dünyadan !!
    Mesajlar
    20.631
    Points
    155.310
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    38

    Standart Cevap: Risale-i Nur’u niçin okumalıyız?

    Bayram Yüksel


    "Sadece Risale-i Nurla meşgul olurdu"


    "Üstadımız Risale-i Nurun hizmetini herşeye tercih ederdi. Hiçbir zaman başka kitablarla meşgul olduğunu görmedik. Daima Risale-i Nurların neşri, telifi, tashihi, okuması, yazması ve lahika mektupları gibi hizmetlerle meşgul olurdu. Bize de şu dersi verirdi:

    "Bakın, ben başka kitaplarla meşgul olmuyorum. Siz de Risale-i Nurdan başka kitaplarla meşgul olmayın. Risale-i Nur size kâfidir.
    "Risale-i Nurun gıda ve taam hükmündeki hakikatlarından hem akıl, hem kalb, hem ruh, hem nefis, hem his hisselerini alabilir. Yoksa yalnız akıl cüz'i bir hisse alır, ötekiler gıdasız kalabilirler. Risale-i Nur sair ilimler gibi okunmamalı. Çünkü ondaki iman-ı tahkikî ilimleri başka ilimlere ve maariflere benzemez. Akıldan başka çok letâif-i insaniyenin kût ve nurudur.'

    "Anladığın kadarı yeter"

    "Birgün yine Üstadımızın Arabî dersinde Hizbünnuriye'yi okuyorduk. Üstadımız benden anlayıp-anlamadığımı sorduğunda, anlamadığımı söyleyince izah etti ve ben de çok güzel anladım. Ve içimden, 'Artık ben oldum, Arapçayı güzel anlamaya başladım' dedim. O anda kafam makine gibi çalışıyordu. Bir de Üstadın odasından çıktım, hiçbir şey kalmamıştı.

    "Yine birgün dersten sonra Üstadımız yapılan dersi anlayıp-anlamadığımı sordu. Ben anlamadığımı söyleyince, Üstadımız bana bir tokat aşketti. 'Keçeli, keçeli, sen mükemmel anladın. Anladığın kadarı yeter sana. Eğer daha çok anlasan, 'Bu bana yeter artık,' dersin, 'Yetiştim' diye gidersin. Böyle istihdam olamayacaktın. Bir bahçeye girenler boyları nisbetinde meyvelerden istifade ederler. Boyu uzun olan yüksek dallardan, kısa olanlar ise aşağıdaki dallardan koparıp yerler. Bir kısmı da koparamaz, meyveleri çiğner. Sen koklasan bu sana yeter. Kanaat et, şükret' diye bana ders vermişti.

    "Bugün kaç sayfa okudunuz?"

    "Üstadımız bazen diyordu: 'Bugün kaç sahife okudunuz?' Biz de üç veya beş dediğimiz zaman, 'Ben iki yüz sahife okudum. Hem benim kalemim yok, çok ağır yazıyorum. Hem de sizin gibi gazete gibi okuyup geçmiyorum. Ben manasını da anlayarak okuyorum. Hem de bakın ne kadar tashih ettim' derdi. Risaleleri açarken sahifeleri hiç incitmeden, elini ağzı ile ıslatmadan çok itina ile açardı.

    "Elhamdülillah ben bugün bu kadar okudum, çok istifade ettim. Bugün imanım çok inkişaf etti' derdi. Hayretler içinde bize gösteriyordu. 'Fesübhanallah bu eseri hiç görmemiş gibi istifade ettim' derdi. 'Nasıl mübarek günlerde camilerde tecdid-i iman ederler; biz de Risale-i Nur'u okumakla tecdid-i iman ediyoruz" derdi. 'Kardaşlarım, bakın ben bu kadar yer okudum, hiç yanlış bulamadım. Risale-i Nur'un telifinde inayet-i İlâhiye ve hıfz-ı Rabbanî bize yardım ettiler. Bizim bu ne hünerimiz, ne de kabiliyetimiz. Bu tamamen Cenab-ı Hakkın ihsan ve kereminden, biz acizlere bir lütf-u ihsanıdır' derdi.
    "Risale-i Nur'un telifinde tayy-ı zaman, tayy-ı mekân karışmış, az zaman içinde çok işler yapmışız' derdi. 'Kardaşlarım, nasıl geldi ise öyle yazıyorum. Hiç değiştirmeye cesaret edemiyorum. Hiç fikrimi de karıştırmıyorum' derdi.
    "1954'te Ceylân Ağabey ile ikimiz iki ay Barla'da kaldık. Üstadımız Emirdağ'a gitmişti. Ev sahibinin küçük oğlu askerden gelmişti. Polisler kandırdı, bize 'İlla çıkın' dedi. Biz de Üstada haber gönderdik. Üstadımız da haber verdi. 'Sungur askere gitsin, Ceylan'la Bayramda Barla'ya gitsin.' İki ay Barla'da kaldık.



    Seni çok Özledim Annem

  6. #26
    ***
    DIŞARDA
    Points: 155.310, Level: 100
    Points: 155.310, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    Konyevi Nisa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    Dünyadan !!
    Mesajlar
    20.631
    Points
    155.310
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    38

    Standart Cevap: Risale-i Nur’u niçin okumalıyız?

    Mustafa Ekmekçi

    "Gençler ancak Risale-i Nurla imanlarını muhafaza edebilirler"

    "Ziyaret sırası bana geldiğinde Eskişehir'e kadar trenle gittim. Emirdağ otobüsü Yıldız Otelinin yanından kalkıyordu. Otobüse oradan binmiştim. Meğer, benim oradan geçtiğim esnada, Üstad da orada imiş. Emirdağ'a vardığımda, doğruca Mehmet Çalışkan Amcanın dükkânına gittim. Üstadın Eskişehir'de olduğunu ve akşama döneceğini söylediler. Beni dükkâna yakın bir otele yerleştirdiler.
    "Akşama doğru Üstad geldi. O gece otelde nasıl sabahladığımı bilemiyorum. Sanıyorum, bir saat bile uyumamıştım. O zaman Mustafa Acet Emirdağ'da imamdı. Sabah namazından sonra gelip beni alacak ve Üstada götürecekti. Fakat ben sabredip onu bekleyemedim. Çarşıda birkaç tur attıktan sonra Üstadın evinin zilini çaldım. Kapıyı Zübeyir Ağabey açtı. Ciddî, vakur ve temiz bir görünüşü vardı. Nereden geldiğimi sordu. 'İstanbul' deyince bir dakika beklememi söyledi ve kapıyı kapayıp içeriye girdi. Biraz sonra 'Buyurun, kardeşim' diyerek beni içeri aldı.
    "Üstadın yanına girdik. Müberek ellerini öpüp oturdum. Üstad yatağı üzerinde oturuyordu. İfade edemeyeceğim kadar mes'ud ve huzurlu bir an yaşıyordum. Üstad ismimi, memleketetimi ve nereden geldiğimi sordu. Memlekitimin Ilgaz olduğunu söyleyince Üstad, 'Tanımıyorum' dedi. Zübeyir Ağabey her ne kadar tarif ettiyse de, Üstad tanımadığını söylüyordu.
    "Sonra anne ve babamı sordu ve şöyle dedi: 'Seni talebeliğe kabul ediyorum. Onlara mektup yaz, bana dua etsinler. Ben de sabah namazlarında onlara dua edeceğim.' Üstad daha sonra, 'Yazın var mı?' diye sordu. Cevaben yazabildiğimi söyleyince şöyle buyurdu:
    "Bu zamanda gençler Risale-i Nur'a çok muhtaçtırlar. Bilhassa İstanbul gibi yerlerde gençler, ancak Risale-i Nur ile imanlarını muhafaza edebilirler.'
    "Ne zaman geldiğimi sordu. Ben de, 'Dün siz Eskişehir'de iken geldim' diye cevap verdim. Bana yol parası vermek için, içinde bozuk paralar olan bir küçük torba çıkardı. Fakat ben kabul etmedim. 'Madem dün ben Eskişehir'de iken siz buraya gelmişsiniz. Eskişehir'den bu tarafa yol masrafınızı vereceğim' diye ısrar etti. Ben de almamak üzere ısrar edince, torbayı çıkardığı yere koydu.
    "Üstad bana hitaben, 'Seni biraz daha yanımda tutardım, ama benim yakında mahkemem var' dedi. Ben, yanlarında daha fazla kalabileceğimi zannediyordum. O esnada Zübeyir Ağabey, 'Üstadım, araba kalkıyor' dedi. Hemen Zübeyir Ağabeyle birlikte arabaya doğru yürüdük. Tam kalkacağı sırada arabayı yakaladık. Ancak bir kişilik yer vardı. Bindim, tam hareket edeceği sırada, şu anda ismini hatırlayamadığım bir genç koşa koşa geldi ve bana Üstadın şu cümlelerini nakletti: 'Ben şimdi Ilgaz'ı tanıdım. Ilgaz'da çok talebem vardır.'
    "Hikmetini bilemediğim bu sözler karşısında çok şaşırmıştım. İstanbul'a gelinceye kadar, Üstadı ziyaret etmenin verdiği sürûr ve heyecanı yaşadım.

    "Risale-i Nuru okusanız yüz istifadeniz olur"
    "Üstadı ikinci ziyaretim 1958 senesinin yaz mevsiminde oldu. İstanbul'dan Halil Yürür'le birlikte trenle yola çıktık. Üstad o zaman Isparta'da idi. Isparta'da Rüştü Çakın Ağabeyin dükkânına gittik. Bayram Ağabey bizi alıp Üstadın yanına götürdü. Önce Tahirî, Mustafa Sungur, Zübeyir, Bayram ve Ceylân Ağabeylerin kaldığı odada bir müddet sohbet ettikten sonra Üstad bizi çağırdı.
    "Üstadın yanına vardığımızda çok hiddetliydi. Bize şöyle hitap etti: 'Niye şahsımı ziyarete geliyorsunuz? Benim yerime Risale-i Nur'u okuyunuz. Beni görünce bir istifadeniz oluyorsa, Risale-i Nur'u okursanız yüz istifadeniz olur.'
    "Önceki ziyaretimizde olduğu gibi, yine anne ve babamızı sordu. 'Valideyniniz sizi Risale-i Nur'a vermiş' dedi. İstanbul'a dönünce de, Gönenli Mehmed Efendi, Sinan Omur ve Mücellit Halil'e selâmlarını iletmemizi söyledi.


    Seni çok Özledim Annem

  7. #27
    ***
    DIŞARDA
    Points: 155.310, Level: 100
    Points: 155.310, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    Konyevi Nisa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    Dünyadan !!
    Mesajlar
    20.631
    Points
    155.310
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    38

    Standart Cevap: Risale-i Nur’u niçin okumalıyız?

    İBRAHİM ENSARİ
    "Okulda inançlarımı kaybetmiştim"

    "Dindar bir aile çocuğuydum. Okul benim manevî inançlarımı almıştı. Mesleğimin ilk üç yılında boşlukta çırpınıp durdum. Her hareketimde aileme ters düşer, onları incitirdim. Mualliğimin dördüncü yılında dinî eserlere karşı bir alâlak meydana geldi. Birçok dinî eser ve dergi almaya başladım. Fakat, diyebilirim ki, fiili olarak bende bir etki yapmadı. Sadece bazen inandığım, bazen de tereddütlere düştüğüm oluyordu.
    "Risale-i Nur okursan imanını kurtarırsın"

    "1954'ün sonlarına doğru benden daha beter durumda olan bir arkadaşımla görüşmemde bana, 'Risale-i Nur okursan imanını kurtarır, tereddütlerden kurtulursun' dedi. Bu hitap nefsime çok ağır geliyor, adeta isyan ediyordum. Ben Gürpınar'da, arkadaşım ise Van'daydı. Hafta tatillerine bir araya geldiğimizde hep aynı sözlere muhatap oluyordum. Allah nasip edecek ve hidayet kılacak ki, beraber Hamid Hocaya (Molla Hamid Ekinci) giderek Hutbe-i Şamiye ile Gençlik Rehberi'ni aldık. O günden sonra hayatım tamamen değişti. Kendimi yeniden Müslüman olmuş kabul ettim. Fazla teferruata girmeyeceğim.

    "1959 yılında yedek subaylığa gittik. Kayıttan sonra verilen izin süresinden faydalanarak, gece gündüz görmenin aşkiyle tutuştuğum Üstadımı görmek için Emirdağ'a gittim.


    Seni çok Özledim Annem

  8. #28
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Risale-i Nur’u niçin okumalıyız?


    Allah razı olsun

    Teşekkürler emeğine sağlık baya güzel bir konu olmuş

Sayfa 3/3 İlkİlk 123

Benzer Konular

  1. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 21.10.08, 19:42
  2. Hazret-i İsa’ya niçin Ruhullah deniyor
    By Konyevi Nisa in forum Dinimiz ve diğer dinler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 16.09.08, 13:07
  3. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 11.08.08, 20:53
  4. Bid’at ehli ile niçin birleşilmiyor
    By SiLa in forum Sünnet ve bid’at nedir
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 12.06.08, 17:49
  5. Kur’an-ı kerim niçin Arapça
    By Ammar bin yasir in forum Kuran-ı Kerim
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 05.06.08, 12:23

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •