82-İnsan dünyada daima kâr ve zararın arasındadır. Yaşadığı sürece ya kâr yapar ya da zarar yapar. Nasıl dünya ticaretimizde zarar etmemek için üzerinde titizlikle duruyorsak ahiretimiz içinde aynı titizliği daha fazla göstermemiz lazımdır.
83-Allah'u Zülcelal bizlere birçok nimetler vermiştir. Bazı zamanlarda sofralarımızda on çeşit nimet bulunduğu oluyor. İnsan bu nimetleri yiyip o nefs ve ruh ile ibadette yapmazsa, nefs insanı çok tehlikeli yerlere götürür.
84- İnsan, İlla Allah'u Zülcelal'in rızasına meraklı olması lazımdır. Eğer meraklı olursa, ibadetlerinden geri kaldığı zaman, büyük bir pişmanlığın içine girer ve; "Bu gün Allah'u Zülcelal'e layıkı ile ibadet yapamadım. Yarın inşa[Linkleri görebilmek için kayıt olmanız gerekiyor. link'ini alıp browser'ınıza yapıştırmanız yeterlidir.] biraz daha fazla yapayım; öbür gün biraz daha fazla yapayım" diye bir gayret içinde olur.
85-Bir mü'min kardeşlerimizden birine sinirlenip buğz ettiğimiz zaman; "Bu kişi benim mü'min kardeşimdir. Ona buğz etmemem lazımdır" diyerek o buğzu hilim ve muhabbetle defetmemiz gerekir
86- "Acaba ben Allah'u Zülcelal'i nasıl razı edebilirim." Düşüncesi, merakı aklımızda olmalıdır. Bizim merakımız ve düşüncemiz bu olduğu zaman, Allah'u Zülcelal'e gitmekten aciz kalsak bile o bize rahmetiyle yardım edecektir inşa[Linkleri görebilmek için kayıt olmanız gerekiyor. link'ini alıp browser'ınıza yapıştırmanız yeterlidir.]!
87- Eğer insan, Allah'u Zülcelal 'e karşı kendisini biraz muhafaza ederse, Allah'u Zülcelal'de o kimseye rahmet hazinelerinin kapılarını açar.
88- Dünya geçicidir. İnsan öldükten sonra dünyanın musibeti, sıkıntısı, eziyeti yani ona azap veren ne varsa biter. Oysa ahiret bakidir. Ahiretin eziyeti de sefasıda ebedül ebeddir hiç bitmez.
89- Birbirimize nasihatte bulunmak; emri bil maruf ve nehy-i anil münker yapmak, yani; Allah'ın emir ve yasaklarını insanlara anlatmak vahyin bereketidir.
90- İnsanın günahı o kadar pis kokar ki eğer günahların kokusunu insanlar alabilseydi, o kokudan ölürlerdi.
91- Mümin kardeşimize yardımcı olduğumuz zaman bu davranışımız Allah'u Zülecelal'in çok hoşuna gider ve bir kişi bir kişiye dua ettiği zaman, bütün meleklerine âmin deyin, diye emreder.
92- Her şeyin olması Allah'ın kudretindedir. İster Peygamber olsun, ister melek olsun, ister evliya olsun hiç kimse tek başına, Allah'ın izni olmadan bir şey yapamaz.
93- İnsan malını sever ve malını Allah rızası için verirse Allah'u Zülcelal kıyamet gününde ona öyle mükafat verir. Allah, malını veren şahsa böyle muamele ederse, ya nefsinden vazgeçen şahsa nasıl muamele eder?
94- Allah’u Zülcellal; acaba kulum nefsine uymayıp, ona muhalefet edip, benim rızamı mı seçecek yoksa nefsinin isteğine göremi hareket edecek diye kullarını imtihan etmek için nefsi bu şekilde kötülüklere meyilli olarak yaratmıştır.
95- İnsanın Allah'u Zülcelal'i tanıması lazımdır. Allah'u Zülcelal'in kudret ve azamet sahibi olduğunu, insana kar ve zarar vermenin ancak O'nun elinde olduğunu bilmesi gerekir.
96- Çocukluktan ölünceye kadar bütün ömrümüzü Allah'u Zülcelal'e ibadet ve taatte geçirsek de gene de kıyamet gününde bu amel azdır, hiçbirşey değildir...
97-Günahlarına tövbe etmediğinden dolayı kabrinde azap çeken nice kişiler dünyaya dönüp bir kez Estağfirullah diyebilmek için elini ciğerine atmış, gece gündüz inlemektedir. Ama ne çare? Geçen geçti. Bir gün biz de o duruma düşebiliriz. Elimizde fırsat varken bunun kıymetini çok iyi bilelim.
98- İnsanın biraz gayret göstermesi lazımdır. Peygamber peygamberken ve yüzde yüz cennetlik iken yine de Allah'u Zülcelal'in rızası için çok büyük meşakkatler çekiyordu. Sabahlara kadar ibadet yapıyordu ve ayakları şişiyordu.