2 sonuçtan 1 ile 2 arası

Konu: Ey Sevgili En Sevgili Biliyorum Sen Oradaydın

    Share
  1. #1
    Reyhani
    Reyhani - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Ey Sevgili En Sevgili Biliyorum Sen Oradaydın

    Ey Sevgili En Sevgili Biliyorum Sen Oradaydın.




    Ilık bir rüzgar esiyordu şehrin üstüne... Temmuz'un yakıcı sıcağında kuş tüyünden bir yastığa başını uzatır gibiydi şehir... Yeşil ve bir o kadar da sakindi hurma dalları... Sen biliyordun geldiğimizi... Yıllarca özlemini çektiğimizi biliyordun. Gözlerini göremediğim için yanmıştı yüreğim. Sözlerine tanık olamadığım için kalemim yazmaya utanmıştı. Biliyorum sen oradaydın.

    Kızgın kumlar, üzerine basmadığın günden beri yaslıydı. Bir dağın yamacında yalnız kalışımız bundandı... Gecelerimize ninniler eşlik etmiyordu. Boş ve anlamsız sözler gerçek özgürlüğe kavuşturmuyordu bizi... Bize yakışmayan samimiyetleri, itaatin muhabbetinden söküp çıkardıkları nice gün oldu. Sevginin olmadığı yerde rahmet de olmuyordu. Dualar kalplerden sökülüp gelmiyordu. Kalbimiz ağlamıyordu. Biliyorum sen oradaydın.

    Nefsimin bedenime hapsoluşundan, dilimin bana yoldaş olmayan kelamından, ruhumun esaretinden bıkmıştım. Gözyaşı, bastığın çöllerin susuzluğunu dindirmiyordu. Toprak neşelenmiyordu. Sonsuzluk yüreğimde buluşmuyordu. Karanlık olan geceler değildi, kalbimde güneşler batıyordu. Biliyorum sen oradaydın.

    Cahillikler peşimizi bırakmıyordu. Bütün tövbeleri bozuyordu alışkanlıklar... Günah ve belalar üstümüze geldikçe senin yüreğine tutunuyorduk. Buna hakkımız yoktu belki de... Feryat edenlere yardım edemeyen, dünyanın yüküne direnci olmayan yanımızla, faziletinden nasibimizi almaya hâlâ cesaret ediyorduk. Buna hakkımız var mıydı? Biliyorum sen oradaydın.

    Hacer'in, oğlu İsmail'e bir yudum su bulabilmek için, Safa ve Merve arasında yedi defa koştuğu yerde... İsmail'in topuğunun ucundan fışkıran zemzemin pınar olup aktığı yerde... İbrahim'i yolundan alıkoymaya çalışan şeytanın taşlandığı yerde... İbrahim'in, oğlu İsmail'in boğazına bıçağını dayadığı ve meleklerin gökten koç indirdiği yerde... Biliyorum sen oradaydın.

    Baban Abdullah'ın, annen Amine'nin Rabbi'ne kavuştuğu yerde... Semaya geceleyin çıktığın, sabah namazını da Mekke'nin el-Ebtah Vadisi'nde kıldığın yerde... Selâm Kapısı'ndan Kâbe'ye giden yol üzerinde... Biliyorum sen oradaydın.

    Üzerine pislik dolu işkembeyi atanlara, seni taşlayanlara, dişini kıranlara dua ettiğin yerde... Sana inananların coşup taştığı yerde... Bilâl'in göğsüne taşları bastığı, Sümeyye'nin şehit olduğu yerde... Ebû Bekir'le iki gün aç kaldığın Sevr'deydin biliyorum. Biliyorum sen oradaydın.

    Bedir'de, Uhut'da, Hendek'teydin. Sevdiklerini kendinden önce Rabbi'ne emanet ettiğin yerde... Hz. Hamza'nın şehit düştüğü yerde... Uhud'un Hamza'yı bağrından koparmamak için haykırdığı, Uhud'un Hamza'yı koynunda hâlâ sakladığı yerde... Biliyorum sen oradaydın.

    Selmân-ı Farisî'yi kölelikten kurtarmak için ellerinle diktiğin hurma ağaçlarının yeşerdiği yerde... Mekke'de putların kırıldığı, Arafat'ta cahiliye döneminin bütün âdetlerinin ayaklarının altına alındığı yerde... Biliyorum sen oradaydın.

    Biliyordun geldiğimizi... Selâmlarla geldik yanına... Oradaydın.

    Bir bayram yeriydi Medine... Sen oradaydın.

    Kokun oradaydı. Ve yeryüzünde hiçbir koku, senden daha güzel kokmuyordu. "Bizden, gelişimizden razı oldun muş" diye sormaya cesaretimin olmadığı yerde, rüyaların gerçeğe açılan penceresinden cevap verdin: "Şu tepeye kadar yarışalım mı ?" diye... Biliyorum sen oradaydın.

    Kokun oradaydı. Gönlüm oradaydı. Dizlerim titriyordu yanına gelirken... Çoraklaşan toprağımızda güller yetiştirmeye gelmiştik. Zamanın en iyi bahçıvanı sendin biliyorum. Kararan ellerimizden tuttun. Büküktü boynumuz, yetimdi yüreğimiz. Rahmetinden sevda şerbetleri sundun. Biliyorum sen oradaydın.

    Ufka dalıp hicret ettiğin Mekke'den ayrılmak bize zor geldi. "Sen nasıl dayandın?" diye günlerce ağladık Medine sokaklarında... Senden ayrılmak da ciğerlerimizi, çölün kızgınlığından daha çok dağladı. Biliyorum sen oradaydın.

    Veda tepelerinden selâmlıyordun seni görmeye gelenleri... Seninle vedalaşanlara Veda tepeleri'ne kadar eşlik ediyordun. Gelemeyenleri rüyalarda ziyaret ettiğini biliyorum. Çünkü seni rüyalarımdan tanıyorum. Biliyorum sen oradaydın.

    Rahmetine ümitle koştuğum yerde... Dilimin seni anlattığı, yüreğimin ateşine yandığı yerde... Gözyaşlarımın sana döndüğü, ayrılmanın azap olduğu yerde... Geceleri özleminle tutuştuğum, her an yalnızlığımda sana muhtaç olduğum yerde... Sensiz kalışımda hiçliğimi hatırladığım yerde... Bırakma bizi... Merhametinle güç ver bize... Düşmekten, boğulmaktan, korkularımdan korktuğum yerde, bütün insanların sana aktığı, tutunduğu yerde, benim de ellerimden tutar mısın? Bizim için de Rabbim'e yalvarır mısın Senden, siyah gözlerinden, sıcacık yüreğinden bizi ayrı düşürmesin diye... Dünyanın yüzümüzü ve ellerimizi kararttığı yerde, yine bizi kurtarır mısın? Dostlarımızın bizi bıraktığı yerde, senin dostluğunla kurtulduk hayatın acımasız yanından... Ümidimizin bizden saklandığı yerde, sen açtın kapılarını ardına kadar... Biliyorum bayram yeriydi Medine... Kalbimi zulümlerden, yanlış sevmelerden koruyan senin sevgindi. Biliyorum selâmıma karşılık verdiğini... Seni vesile kılarak yaptığım duaların kabul olmasından biliyorum sevildiğimi... Biliyorum sen oradaydın.

    Gecikmiş bir buluşmanın bütün korları alevlendirdiği yerde... Güneşten daha çok senin sevginin beni yaktığı yerde... Ayrılığın ruhumu paramparça ettiği yerde... Gözlerim, yüreğim yolunda kaldı biliyorum. Cennet bahçende kıldığım namazların huzuru içimde saklı kaldı. Boynum bükük kaldı. Asıl şimdi gurbette kaldım, biliyorum. Biliyorum sen oradaydın.

    Kokun oradaydı. Ve yeryüzünde hiçbir koku senden daha güzel kokmuyordu. Hira Dağı'nın yüceliğinden biliyorum, özleminin dağları bile nasıl erittiğini... Hurma ağaçlarının bükük dallarından biliyorum. Senin yanı başında öten kuşların ötüşünden biliyorum, ahirete kalmış sevgimin tek arzusunun vuslat olduğunu... Sensiz yoksulum şimdilerde... Dünyanın neşesi kayboldu sen gittiğinde... Ümmetin çaresizlik içinde, günahların gölgesinde, korkunun eşiğinde, hain zulümlerin beşiğinde kaldı biliyorum. Sen de biliyorsun. Dağların asaletini, dünyanın rahmetini de verseler, hicretin yolundan alıkoyamazlar bizi... Kalbimizden yaşlar gelmeye başladı biliyorum. Güneşler doğuyor ruhumuza hissediyorum. Tövbeler geçmişin günahlarını örtmeye yetmese de, ümidimizi kesmedik şefaatinden... Biliyorum sen oradaydın.

    Kızgın kumların yaslı gönlü, Hira Dağı'nın Mekke'ye bakan yüzü oradaydı. Biliyorum sen oradaydın.

    Biliyorum kokun oradaydı. Sevgin oradaydı. Sevenlerin oradaydı.


    Ayşenur Menekşe Çalıkcı


  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 155.310, Level: 100
    Points: 155.310, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    Konyevi Nisa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    Dünyadan !!
    Mesajlar
    20.631
    Points
    155.310
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    38

    Standart Cevap: Ey Sevgili En Sevgili Biliyorum Sen Oradaydın

    ALLAH razı olsun...


    Seni çok Özledim Annem

Benzer Konular

  1. Sen Ey Sevgili, Gel Ey Sevgili
    By SiLa in forum Sevgi Defteri
    Cevaplar: 4
    Son Mesaj: 06.12.08, 20:04
  2. Bir Tek Sevgili
    By İslam-Gülü in forum Edebiyat
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 01.11.08, 15:08
  3. Ey Sevgili Yar...
    By ArzuNur in forum Resimli Şiirler
    Cevaplar: 6
    Son Mesaj: 15.09.08, 19:42
  4. Gel ey sevgili (s.a.v.)
    By SiLa in forum Sevgi Defteri
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 11.09.08, 12:35
  5. En SeVGiLi; Ey SeVGiLi
    By SiLa in forum Sevgi Defteri
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 23.08.08, 13:34

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •