Aslında bu konuyu eklerken bir olarak eklemiştim devamını düşünmemiştim ama tahsin33 devamını getiriyorsunuzböyle daha güzel oldu hergün bir nur oluyor sağolun çok teşekkür ederim, emeğinize sağlık Allah(c.c) razı olsun.
Aslında bu konuyu eklerken bir olarak eklemiştim devamını düşünmemiştim ama tahsin33 devamını getiriyorsunuzböyle daha güzel oldu hergün bir nur oluyor sağolun çok teşekkür ederim, emeğinize sağlık Allah(c.c) razı olsun.
Allah ile olduktan sonra ölüm de, ömür de hoştur...
Kalem suresi ayet 12
Hayrı engelleyip sürdüren,
saldırgan,
olabildiğince günahkâr,
Ayette "Mennain-lil-hayr" deniliyor. Hayr: Arap dilinde hem mal için ve hem de iyilik için kullanılır. Burada mal için kullanıldığını farz edersek o zaman bunun manası şöyle olur: "O çok cimri bir insandır, zerre kadar kimseye bir hayırda bulunmaz." Eğer iyilik anlamında kullanıldığını düşünürsek o zaman "Her iyi işe karşı çıkar ve diğer insanların İslâm'a girmelerini önlemek için tüm çabasını sarfeder" anlamına gelir.
Kalem suresi ayet 13
Zorba saygısız,
sonra da kulağı kesik,
Ayette, "Utullin" geçmektedir. Arapça'da bu kelime çok sıhhatli ve fazla yemek yiyen insan için kullanılır. Aynı zamanda kötü ahlaklı ve kavgacı insanlar için de kullanılır.
Metinde geçen "Zenim" kelimesi, Arap dilinde zina mahsulü çocuk için kullanılmaktadır. Yani bir kimse, bir ailenin ferdi değilken o aileden sayılmakta. Said ibn Cübeyr ve Şa'bi bu kelimenin kötü şöhret sahibi insanlar için de kullanıldığını söylemekteler.
Bu ayette özel olarak hangi şahsın kastedildiği müfessirler arasında ihtilaflıdır. Bazıları bunun Velid bin Muğiyre olduğunu, bazıları ise Esved bin Abd-i Yagus olduğunu söylüyorlar. Bu sıfatların Ahnes bin Şureyk'e ait olduğunu söyleyenler de vardır. Öte yandan, bunun başka şahıslar olduğunu söyleyenler de vardır. Kur'an-ı Kerim'de bu kişinin isim anılmadan zikredilmesinden anlıyoruz ki bu şahıs Mekke'de bu özellikleriyle çok meşhur birisiydi ki ismini anmaya gerek görülmemiştir. Bu özellikler söylenince herkes bundan kimin kastedildiğini hemen anlamaktaydı.
Kalem suresi ayet 14
Mal (servet) ve çocuklar sahibi oldu diye,
Bu cümle, daha öncesiyle de daha sonrasıyla da bağlantılı olabilir. Eğer öncesiyle irtibatlı olarak düşünecek olursak anlamı şöyle olur: "Mal ve evlâdı çokça diye ona aldırış etme". Eğer sonrasıyla irtibatlı halde düşünürsek o zaman da anlamı: "Mal ve evlâdı fazla olduğundan dolayı kibirlidir. Bu yüzden ayetlerimiz ona okunduğunda 'Bu eskilerin masallarıdır' der" şeklinde olur.
tahsin33 emeğinize sağlık Allah(c.c) razı olsun...
Allah ile olduktan sonra ölüm de, ömür de hoştur...
Kalem suresi ayet 15
Kendisine ayetlerimiz okunduğu zaman: "(Bunlar) Eskilerin uydurma masallarıdır" diyen.
Kalem suresi ayet 16
Yakında biz onun hortumu (burnu) üzerine damga vuracağız.
(Kibirden dolayı) burnu çok yukarıda olduğundan onu burnundan damgalayacağız. Böylece zelil hale getireceğiz, hem dünyada hem de ahirette vereceğimiz bu zilletten hiç bir zaman kurtulamayacak.
Kalem suresi ayet 17
Gerçek şu ki, biz o bahçe sahiplerine bela verdiğimiz gibi, bunlara da bela verdik. Hani onlar, sabah vakti (erkenden ve kimseye haber vermeden) onu (bahçeyi) mutlaka devşireceklerine dair and içmişlerdi.
Bahçenin meyvelerini sabah erkenden devşirme ve yoksullara da bir şey bırakmama önerisi etrafında görüş birliğine varmışlardı. Bunun üzerine yemin etmiş, niyetlerini açıkça ortaya koymuşlardı. Kararlaştırdıkları bu kötülüğü nasıl gerçekleştireceklerini geceden tasarlamışlardı. Şu halde onları gafletleri ile veya gece boyunca tasarladıkları tuzakları ile baş başa bırakalım da, onların görmediği gecenin koyu karanlığında neler olup bittiğini seyredelim. Çünkü yüce Allah her zaman uyanıktır, onlar gibi uyumaz. Allah, onların tasarladıklarından farklı şeyler tasarlıyor. Hiç kuşkusuz bu, onların nimetten dolayı şımarmak, iyiliğe engel olmak yoksulun belirlenmiş payına el koymak gibi geceden tasarladıklarını planın karşılığıdır... Öte tarafta ise, gizliden gizliye onlara bir sürpriz hazırlanıyor.
Kalem suresi ayet 18
(Bu konuda) Hiç bir istisna da yapmıyorlardı.
Yani, kendi kudret ve güçlerine o kadar güveniyorlardı ki, "Allah'ın izniyle" demeden, "kendi bağlarımızın meyvelerini toplayacağız" diye kesinlikle yemin ediyorlardı.
Kalem suresi ayet 19
Fakat onlar, uyuyorlarken, Rabbin tarafından dolaşıp-gelen bir bela onun üstünü sarıp kuşatıverdi.