ZAFER VE DEĞİŞİM AYI
RAMAZAN


Ebu Muhammed el-Makdisî

Yaşam yolculuklarında kullarına öğüt almaları ve düşünmeleri için konaklar var eden, içinde kat kat sevapların ve mükafatların olduğu mübarek mevsimler nasip eden ve bu mevsimleri de duaların kabul olunması için beklenilen günler kılan ALLAH’a hamdolsun. Salât ve selam “Kim Ramazan’da iman ederek ve sevabını yalnızca ALLAH’tan bekleyerek oruç tutarsa geçmiş günahları bağışlanır” diye buyuran Muhammed (sallu aleyhi ve sellem)’in, ailesinin, ashabının ve kıyamete kadar ona tabi olacakların üzerine olsun.

“O Ramazan ayı ki, insanları irşad için, hak ile batılı ayıracak olan, hidayet rehberi ve deliller halinde bulunan Kur'ân onda indirildi. Onun için sizden her kim bu aya şahit olursa onda oruç tutsun.” (2, Bakara/185)

Yüce bir mevsimin, cömert bir ayın gölgesindeyiz. Hayır ve bereket, Kur’an ve furkan, zafer ve fetih ayı...

Ramazan ayı içinde tarihte eşi benzeri görülmemiş olaylar yaşanmıştır. Müslümanların yükselişinin (izzetinin) başladığı Büyük Bedir Gazvesi... Şeytanın dostlarıyla Rahman’ın dostlarının aralarında akidevi bakımdan ayrılışın gerçekleşmesinden sonra bilfiil birbirilerinden apaçık bir şekilde ayrıldıkları gün...

“O vakit siz vadinin yakın bir yamacında idiniz, onlarsa uzak yamacında idiler. Kervan da sizden daha aşağıda idi. Öyle ki, şayet onlarla sözleşmiş olsaydınız, öyle bir buluşma yeri için mutlaka anlaşmazlık çıkarırdınız. Fakat olması gereken (zafer)in olması için ALLAH böyle takdir etti. Tâ ki, helak olan apaçık bir delil gördükten sonra helak olsun, sağ kalanlar da yine apaçık bir delilden sonra yaşasın. Kesindir ki ALLAH, işitendir, bilendir.” (8, Enfal/42)

Hicretin ikinci senesi, mübarek Ramazan ayının yirmi beşinci gecesi ve bir Cuma günü... Babalar ve oğullar ellerinde mızraklar... Karşı karşıya gelmişler... O gün Allahu Tealâ’nın kendi dostlarını yücelttiği, düşmanlarından ise yüz çevirdiği ve “Andolsun, sizler güçsüz olduğunuz halde ALLAH size Bedir'de yardım etmişti. ALLAH'tan sakının ki, O'na şükretmiş olasınız.” (3, Ali İmran/123) diye buyurarak dostlarının üstünlüğünü sağlamlaştırdığı gün...
Hicretin sekizinci yılı ve yine bir Ramazan ayı. Allahu Tealâ’nın kendi ordusuna yardım edip, dinini yücelttiği büyük fetih günü... Bu zaferle mukaddes evini necis putlardan ve müşriklerden temizliyor. Ve insanlar ALLAH’ın dinine fevc fevc (gurup gurup) giriyorlar.

Sene hicrî 658... Yine mübarek bir Ramazan ayı ve günlerden Cuma... Müslümanlar muzaffer komutan “Kutuz” önderliğinde Moğollarla savaşmaya başlıyorlar. Müslümanların ülkelerine saldıran, hilafeti deviren, İslam Devleti ile harbe girien, Müslümanların ülkelerine saldıran, Müslümanların topraklarını işgal eden ve onları darmadağın eden Moğollar... Ve ALLAH Subhanehu ve Tealâ bu ümmete onurlarına tekrar kavuşmaları, şerefli ve asil günlerini hatırlamaları için, bu kahraman, cengaver ve cesur komutanı bağışlıyor. İki ordu “Ayn-ı Calut” denilen yerde karşılaşıyor... Rüzgar esiyor... Hatipler minberde... İnsanlar duada.... Ve zafer Müslümanların. Kafirler helak olup yok oluyorlar. Alemlerin rabbi olan ALLAH’a şükürler olsun.