Cocukluğumda hatırlıyorum da mahallede bir kişi öldüğü zaman o evin önünden gecemezdim hatta o gün zor uyurdum.Sonraları alışıyorsun yada unutuyorsun…Artık büyüdük ,hamd olsun bazı şeylerin bilincine vardık.Öğrendik yani ölümün yaşamın gerceği,bitiş noktası olduğunu,mümin kullar icin ise rabbisine bir kavuşma olduğunu.
Tabi şuda var dünya kurulalı kimler gelmediki.Eğer hayatta ilelebet yaşayacak olan bir kişi olsaydı oda alemlere rahmet olarak gönderilen nebimiz olmazmıydı?O mubarek şahsiyet dahi darul bekaya intikal ettikten sonra biz aciz kullarda elbet ölümü yaşayacağız.Bu kacınılmaz bir kuraldır.Ondan dolayı ki ölümü cokca hatırlamalıyız.H.z Aişe validemiz,peygamber efendimize sormuşlar”Ya rasulallah şehitlerle kimse haşrolunacakmıdır?”yüce nebiyi muhterem “evet ölümü gece gündüz yirmi defa zikreden şehiterle haşrolunacaktır”buyurmuşlar.Ne güzel degilmi?

Her şey elimizde aslında.Cok bişey değil,sadece ölümü hatırlamak.Tabi kuru kuruya hatırlamak kast edilmiyor burada.Hatırlıyacağız ki günahlardan çekilelim veya ısrar etmeyelim.

Peygamber efendimiz “lezzetleri kesen ölümü anınız”buyurmuşlardır.Cünki ölüm insanların bütün tad ve zevklerini keser ,bütün günahlara son verir.Kim inanırsa ki bütün kemikleri çürüyecek,azaları parca parca olacak,ona ölüm kolay gelir ve onun icin hazırlanmış olur.

Ömer Bin Abdulaziz,insanları toplarve ölümden bahsetmelerini emrederdi.Bircokları bu ölüm havadislerini duyarken ağlarlardı ve adeta bir cenaze aralarından cıkmış gibi göz yaşı dökerlerdi.H.z İsa ölümü andığında gözlerinden kanlar akardı.Bir peygamber ve Allah dostları böyle yaptığına göre diğer kulların işi ne şekilde olacaktır,düşünülmelidir..
Dünyayı sevmek hataların anasıdır.(Berika) İşte bu hatalaradan yani dünyanın debdebesine yeşilliğine aldanmamak ,gafil olmamak lazımdır.Ödevini yapan imtihana hazır ve nazır bekleyen bir öğrenci gibi hazırlıklı olmak lazımdır.Bu gercekten kacamıyacağımızı bilelim.Nitekim yüce nebimiz “size iki vaiz bırakıyorum” buyurmuşlardır.Ashabda “ya rasulallah iki vaiz nedir?” deyince nebiyi muhterem “konuşan(kuran-ı kerim) sukut eden(ölüm)dür.bunlardan faydalanın buyumuşlardır.Evet biz insanoğlu cok gaflet icerisindeyiz.Öyleki hangimiz mevtalara ibret nazırı ile bakıyoruz.

Akıllı olan insan,ölümü düşünür ve onun icin hazırlıklı olur.Sonradan hasret ve nedamet para etmez.Gecen günlerde elbet geri gelmez ve kişi ne zaman öleceğini bilmez.Azrail A.S dar ani gelir,ve kimseye bir an fırsat dahi vermez.Herkes bize gıpta etsede yine bize kıyam etse bütün yerler bizim olsa;varacağımız yer kara topraktır.
Yüce rabbim güzel amel,hayırlı uzun ömürler nasip etsin.selam ve duam ile..