GAVS HZ.LERİNE ULAŞAN MÜJDE



Gavsi Hizani (K.S) vefat ederken halifesi Şeyh Abdurrahman et-Tahi (K.S) cagirdi ve ona bir vasiyette bulundu dedi ki: Ben gidiyorum Ahmet Berive isminde birine rastlarsan benden selam soyle bize dua etsin buyurdu. Şeyh Abdurrahman et-Tahi (K.S) hayatı boyunca Şeyhinin bu vasiyetini yerine getirmek icin gözünü açtı fakat Berive isimli bir zatı bulamadı. O da vefat ederken halifesi Şeyh Fethullah (K.S) yı yanına cagırdı bu emanetı ona devretti.Dedi ki: Şeyhimin bana bir vasiyeti vardi ben onu yerine getiremedim o vasiyeti sana devrediyorum Ahmet Berive isimli bir zatı gorursen ona soyle Seyhımın ve benım selamımı soyle bizlere dua etsın dedı.Şeyh Fethullah (K.S) bu emaneti yerine getirmek icin ugrasti ama oyle bir zata o da rastlayamadı.O da vefat ederken halifesi Şeyhinin oğlu,Şeyh Muhammed Diyaüddin (K.S) a aynı emaneti devretti. Dedi ki: Gavsin selami var,Seyda Tahi’nin selamı var,Seyh Fetullah olarak benımde selamım var,Ahmet Berive’yi bulursan bu selamları ona ilet ve bizlere dua etmesini talep et dedi.Bir gun atının ustunde giderken,karsıdan gelen iki tane genc gordu.Genclere selam verdi onlarda selamı aldı,tanısalım dedıler.Genclerin birsi adını soyledi,sıra dıgerıne gelınce bende Ahmet Beriveyim dedi.
Hazret atından indi seni arıyoruz genc dedi. Dedi Ey genc, Gavsı Hizani’nin selamı var,Seyda Tahi’nin sana selamı var,Şeyhim Fethullah’ın sana selamı var.Onlar senden dua istiyor ama onların yanında bana da dua et dedi.Genc o dediğin zatlar kim ben kim,onlara dua etmek ben kim dedi.Sen orasını karıstırma selamları al ve dua et. Genc Veaykumselam dedı ve ellerini actı emri yerini getirdi. Ondan sonra hazret tut elimi dedi Yarabbi! Ben pişmanın… diye Sadat-ı Nakşibendiyye’nin tevbesini verdi onu kendine mürit kabul etti.Terbiyesine aldı ve yetiştirdi.Ve daha sonra Hazretin halifesi olarak Sadatin nisbetini Hazne şehrine götürdü ve irsada orda devam etti. Gün geldi Gavsı Bilvanisi Abdülhakım el-huseyni Sadatın dergahında terbiyesini tamamladı irşadını,seyrü sülükünü tamamlamak üzere rüyadaki bir işaretle onun (Şahı Hazne’nin) kapısına gitti.Çalıştı gayret etti,yıllarca sefer (Turkıye’den İran’a) etti neticede Gavsı Bilvanisi bu gorevi aldı tekrar bu şuheda vatana Türkiye ye getirdi.Gavsı Bilvanisi ile birlikte o seferleri yapan bir Seyyid,daha sonra Şahı Haznenin huzruna vardiğinda Şahı Hazne “Şeyh Abdülhakim ne yapıyor?” diye sordu Seyyid halini anlattı.
Şahı Hazne bana Abdülhakım’ın cocuklarından haber ver dedi. O ailenin ve Gavsı Bilvanisi’nin yakını olan
Seyyid: Şeyh Abdülhakim’in üç oğlu var, birinci oğlunun ismi Seyyid Muhammed dedi,Şahı Hazne: Şeyh olur buyurdu
Seyyid : İkinci oğlunun ismi Seyyid Muhammed Raşid dedi, Şahı Hazne: Onun cok buyuk cemaatı olur buyurdu.
Seyyid: üçüncü oğlunun ismi Seyydi Abdülbaki dedi,Şahı Hazne: Alem onun zamanında irşadı bir görsün dedi…
Sadatlar Ahmet Berive’ye selam soylemıs o da Şeyh Abdülhakim el-huseynın üçünçü oğlunu işaret etmiş ondan haber vermiş.Alem onun zamanında irşadı gorsun diye daha cocuklugunda (Gavs-ı Sani Seyyid Abdülbaki’nin) haber vermiş.
Şeyh Abdülhakim el-huseyni, Şahı Hazne’nin müjdelediği bu kucuk Seyyid hasta iken,hastahanede yatarken ziyarete bir sofi geliyor.Elinde bir çiçek hasta ziyaretine geliyor ve o Sofi anlatıyor “Şeyh Abdülhakim (K.S), Seyyid Abdülbakinin basında duruyordu Gavs-ı Sani yatakta yatıyordu.Ben çiçeklerle girince hosuna gitti ve dedi ki: Sofi sen Seyyid Abdülbaki’yi seviyor musun?
Sofi evet kurban cok seviyorum. Şeyh Abdülhakim dedi ki: Ah keske onun zamanına erişsekte üç gun murridi olsaydık…
İşte kardeslerim butun Sadat bu mübareği Gavs-ı Sani (K.S) yi haber vermiş,bütün Sadat bu müjdeyi vermiş. Neden vermiş? Ümmeti Muhammed gaflete düşmesin zamanına yetişirse elinden tutsun,eteğine yapışsın,imanını kurtarsın diye. Hepsi bizim için… Bu mübarek nasıl ırsad edıyor kı butun sadat bu mubaregı haber vermıs. Haber verdiki irşadının altıncı senesınde Elhamdülillah sofilerinden suana kadar vefat edipte imanını kurtaramayan hic kimse olmadı buyurdu Gavs hazretleri.Bu Gavs iman kurtarıyor… Bu Gavs cehennemden kurtarıyor… Allah (c.c.) rahmet ipidir yapısanı kurtarıyor… Bu asırda ımanı kurtarmak kadar kıymetlı bırsey yoktur.
O zat buyurdu ki:şu asırda musluman kimliği tasıyıp vefat edenlerin yüzde 15-20 si imanla kabıre ınıyor.Ekseriyeti imanını muhafaza edemıyor.Obur taraftan Sadatın elinden tutan,corbasını ıcen hıc kımsenın ımansız gıtmedgını soyluyor.Bu tamamen bir rahmet tecellisidir.Bu Allah’ın rahmetidir.Bu Resullulah’ın mucızesidir.Bu ahir zamanın şiddetli,agır,fitnelerin yaygınlastıgı donemde Cenabı Hakkın Ümmeti Muhammede bir rahmetidir,bir rahmet tecellisidir.Bir meczup zaat var, ona dedim benim Şeyhim artık elden tevbe vermiyor,sarıklarla altmıs-yetmiş kişiye birden tevbe veriyor ne dersin bu işe diye sordum.Meczup dedi ki: abi o iplerle cehnnemden sizleri cıkarıyor dedi…
Kuyuya dusene ip atılır,cehnnem cukuruna dusmekte olan Müslümanlara da bu Sadatlar ip atıyor… Kim tutarsa Allah (c.c.) izniyle kurtulur… Bir kaç hukuk adamı Menzil’e gelmiş Gavs-ı Sani (K.S) demiş ki: tevbe etmek şartmıdır,sizin elinizi tutmak şartmıdır? Onsuz olmaz mı ?
Gavs: şart değil amma siz hukuk admısınız,bir insan mahkemeye düşse,davası olsa o insan tek başına mı davasını görmesi guzeldır yoksa bir avukat tutup avukat marıfetıyle mi kendini savunması daha guzeldır.
Adamlar demiş: Avukatı olsa daha rahat işini gorur.avukat onu daha guzel mudafa eder.
Gavs: Aynen ahıret işi de böyledir.Kim o Sadatların elini tutarsa,sekiz sartı yaparsa İlahi noterde bunlara, vekalet vermiş oluyor,İlahi noterde o Sadata vekaletname veriyor.Son nefeste ölürken imanla ölme vekaletnamesi, şeytana karsı yardım vekaletnamesı,kabirde sual melekleri gelince yardım vekaletnamesı,mahserde hesap verirken şefaat vekaletnamesı,sırattan gecerken yardım vekaletnamesi. O vekaletnameyle o zaat gelir şeytan kacar,melekler neden geldin dediğinde de Allah (c.c.) onun vekaletı var,Ben kabul ettım ona karısmayın der.O şekilde gerek son nefeste,gerek kabirde,gerek mahserde,gerek sıratta o vekaletnameyle gelirler Mümmeti Muhammede yardım ederler.Şart değil amma bu kadar da faydası var ne dersiniz buyurmus.
O hukukcularda insaflı ınsanlarmıs o vekaletnameyı bızde verelim demişler..Kim bun zatların izinden giderse Allah’ın izniyle Peygamberimziin ve ashabının izinden gitmiş olur.
Bütün ehli sünnet cemaatlar güzeldir,haktır amma gülizar başka..
Yeri gelmişken gülizar meselesine de el atalım “ padişahın gulızar ısmınde bır eşi varmıs. Bir gun gülizar vefat etmıs. Padişah yaslara burunmus.Annesi gelimiş padişaha oğlum sen neden üzülüyorsun sen padişahsın ıstesen ıstedgın kızı alırsın demıs,ben senın ıcın agaların beylerın kızlarnı getıreyım ıstedıgını sec demıs. Padişah kabul etmıs. Kızlar gelmıs padısah bakmıs ve annesine donmus ANNE, BÜTÜN KIZLAR GÜZEL AMMA GÜLİZARIM BAŞKA demıs…





Alıntı: Kasr-ı Arifan