Ashab-i Kiram’in hiddet ve itirazi

Resûl-i Ekrem Efendimiz her ne surette olursa olsun Kureys müsriklerini bir musalaha yazisi ile baglamak ve bu surette Islâmin siyasî kudret ve mevcudiyetini hem onlara hem de bütün Arabistan halkina göstermek ve tanitmak istiyordu.2 Bu sebeple, Kureys heyet baskani Süheyl’in zahiren Müslümanlarin aleyhinde görülen teklif ve maddelerini de kabul ediyordu. Bu inceligi bir anda kavramayamayan Ashab-i Güzin basindan beri hem hiddetleniyor, hem de zaman zaman itiraz ediyordu.

Hattâ, Kureys heyet baskani Süheyl, Peygamberimize, “Sizden biri bize gelirse reddetmeyelim. Amma bizden size bir adam gelirse Müslüman olsa bile geri vereceksin” diye teklifte bulundugu zaman, Müslümanlar birden hiddete gelerek, “Sübhanallah! Müslümanlarin yanina gelmis bir Müslüman, müsriklere tekrar nasil geri çevrilir?” diye itiraz etmislerdi. Sonra da Peygamber Efendimize, “Yâ Resûlallah! Bu sarti da kabul edecek misin?” diye hayretle sormuslardi.

Her seye ragmen bir sulh akdedip, Kureys müsriklerine Islâm devletini resmen tanitmak arzusunda olan Peygamber Efendimiz Müslümanlarin bu itiraz ve suallerine söyle cevap vermisti:

“Evet, bizden onlara gidecek olanlari Allah bizden uzak etsin! Onlardan bize gelip, geri çevirecegimiz kimseleri de muhakkak Allah biliyor! Onlar için elbette bir genislik, bir çikar yol yaratacaktir.”1