Bütün Müslümanlara, dinlerinde devamlı birlik ve bir gibi olmalarını, hiç bîr suretle Dinde ayrılık yapmamalarını vasiyet ederiM...
Allah'ın yardımı birliktedir. Müslümanlar ayrılığa düşmezlerse onları kimse mağlup edemez...
Dinin hükümlerini nefsinde iîılâs ile tatuik edeni kimse aldatamaz. Cin ve Şeytan o insana galebe edemez.
Allah, Esnıâ-i hüsııâsıyla bilinir. Cenabı Hak'kın asarından. Kudret ve azametini düşün, Zât ve mahiyetini düşünme...
Esmâ-i hüsnânın çokluğu bir merkezde düşünülürse Tevlıid olur. Tevhid kuvvettir.
Daima Allah'tan başkasını unut... Zâkir olursun. Böyle olan kimse her yerde zâkir'dir. Kala ve lisaniyle Allah'ın zikrine devam edenlerin kalbine Allah Zâti Ahadiyetine karşı iştiyak nuru ilka eder. Gözü açılana ilâya gelir...
Haya makamında Fetih başlar. Fetih, kalb gözünün Tevfık-ı Rabbani ile açılmasıdır. Bu göz açıldı mı Ahlâk, Fazilet, Doğruluk o kimse için asla değişmeyen, değiştirilemeyen bir haslet olur, Onsuz yaşayamaz.
* Bir yerde bir günah işlemiş isen oradan ayrılmadan birde iyilik, ibadet işle, bir elbise üzerinde iken işlemiş isen O elbiseyi çıkarmadan evvel bir de ibadet yap..
Vücudundan ayrılan sakal, bıyık, saç, tırnak, kir gibi şeylerde, senden ayrılırken tahir bulun. Ve Allah'ı zikret. Çünkü onlara sahibini nasıl terkettfn diye sorarlar...
'Tırnak ve saçta sinir vardır. Fakat keserken duymaz.
Vücutta bâzı kısımların Ruhla alâkası vardır. Duyarlar.
Bâzı kısımtar da cesede, cana aiddir, duygu yoktur'
Hiç olmazsa Allah'tan mağfiret İste... Allah'tan af ve mağfiret istemem bir duadır. Dua da İbadetdir unutma...
Abdestsiz kat'iyyen tırnak, saç, sakal kesme. Abdest almadan yıkanma... Cünub iken su içme, yemek yeme, hatta kelâm etme, konuşma...
Niçinİni sorma. Bana yanaşamazsın. Vasiyetimi tut. Sonun hayırlı olur.
Geçmiş günahlarından birini hatırlayınca hemen tevbe, istiğfar et. Ve Allah'ı zikret. Çünkü Resulü Ekrem (Her işlediğin suçun pe-şinden bir de iyilik yap ki onu mahvetsin, zira Hasenat Seyyiati yok eder) buyurmuşlardır.
* Nerede öleceğini, ne vakit ruhunu vereceğini bilemezsin... Onun için Rabbine her hâlinde hüsnü zan et. Sui zan etme.Tâ ki Rab-bine hüsnü zan ile kavuşasın...
Hadis-i Kudsi'de buyurur: Ben kulumun zannı üzereyim. Bana karşı hayır zan'da bulunsun. Bu haber bir vakit ile takyîd buy-rulmamıştır. Hatta zanmm ilim derecesine çıkar...
De ki Rabbim affeder, mağfiret eder. Günahlarımdan beni temizler.
Günahkârlara rahmetinden ümidinizi kesmeyin; çünkü Rab-biniz bütün günahları yargılar. Bu âyet'tir.
Bir kavli şerifte hiç bir günaiıtahdid edilmeden mağfiret beyan buyrulmuş, bir de cenıian ile te'kid edilmiştir.
Allah'ın Rahmeti gazabına galiptir. Günahkârlara da kulum diye şeref bahşetmesi ne büyük lütf-u İlâhidir. (Kul) kelimesi Hak namına kelâm eden, konuşan demektir.
Allah'ımıza hudutsuz şükürler olsun...
* Gizli, aşikâr, tenhada, kalabalıkta Allah'ın zikrine devam et. Allah, siz beni anın ben de sizi anayım der.
Allah'ı çok zikreden erkeklerle, Allah'ı çok zikreden kadınlara pek büyük mükâfatlar hazırlanmıştır, buyrulur.
Zikir, dil ile.olduğu gibi kalb ile de olur. Hatta bütün azalarla olur. Zikir, zikrettiği Zâtten başkasını tamamen unutmaktadır.
Daha doğrusu zikir, Maliki eeseden ve ruhan talep etmektir.
Zikir çok büyük bîr ihsandır mü'minlere...
'VE LE ZlKRULLAHÜ EKBER'
Allah daima kendi Zat-ı Ecel-li Âlâlarını teşbih ve zikreder.
En büyük zikir Allah'ın zikridir. Buradaki âyette en büyük zikir Hak İle zikre iştiraktir. Sana senden yakın olanla...
Gafil olma... Gafillerin sözüne bakma... Onlar bana yetişemezler...
Zikir:
l- Kalben
2- Suren
3- Fiilen.
l- Kalben, esmayı sükûn ve huzur içinde dil ile zikirle elde
edilir.
2- Sırren, Esmada erimektir...
3- Fiilen, ki en kıymetli zikirdir. Bu zikir Allah'ın emirlerinde gizlidir. Resulün sünnetlerinde yaptığı hareketlerde görünür... Zekât, sadaka el Rezzak esmasını Hilen zikirdir. Merhamet ve şefkat; El Rahim, El Rahman esmalarının fiili
zikridir.
Muzur diye telâkki ettiğimiz hayvanlara bile şefkat ve merhamet şâmildir.
Resulü Ekrem fiili zikrin tam kendisi idi. Ahlâkı ve bütün sün-
netleriyle...
Bu zikre giren büyük bir tahdidat altındadır. Resul'e abdestli bulunmak, yerde yatmak, Teheccüd namazı kılmak, misvak kullanmak farzdı. Fiili zikir olmasa diğerleri bir şey
ifade etmez.
Namaz da bir zikirdir. Miraca gitmektir, ibadet bundan dolayı farzdır. 'Farz' demek mecburi demek değildir. Hak'ka yanaşmak için muhakkak şarttır. Hak'ka yanaşmanın edebidir, usulüdür bunsuz olmaz
demektir.
* işlenilen günahın günah olduğuna inanmak ve onun bir kabahat olduğunu bilmek tâattir. Daha günahı işlerken içine ibâdet karışıyor demektir. Bu ibâdetin karışması affa sebebtir. Bir de o günaha istiğfar ve tevbe edilirse, tâat tarafı kuvvetleniyor günaha galebe ediyor. Günahı günah bilmek ve işlerken günah olduğuna inanmak işlemenin sonunda nedamete (için yanmasına) sebep olur. işte bu haller günahları yıkayan en İyi hallerdir.
Allah'ın affı ve Rahmeti çok vâsidir. Allah'a doğru bir kanş gidene Allah'ın rahmeti bir arşın gelir. Bir arşın gidene bir kulaç gelir. Yürüyerek gidene koşarak gelir mealinde Hadis-i Kııdsi vardır.
Allah'tan bize gelen feyizler, Ahkâm-ı llâhiye'ye imân ile mütenasiptir, imânın ne kadar kuvvetlenirse feyz o kadar fazlalaşır...
* Daima hayra ve hayırlı işlere niyetli ol. O hayn işlemeğe muvaffak olamazsan dahî mükâfatını görürsün.
Yine hatama gelen bütün serleri de terk etmeğe azimli ol.
Yine hatırına gelen fenalıkları da terk etmeğe azmet.
Kader galebe eder de o şerri işlersen zararım görmezsin. Hatıra gelen serleri terk etmeğe azimli olan, her fena hatıradan dolayı sevap kazanır...
Sevap: Allah'ın ve Peygamberin yapılmasını istediği ve yapıl-mamasından hoşnut oldukları şeylere denir.
Bir Hadis-i Kudsî'de: Kulum bir sevap, bir iyilik işlemeyi düşünürse, hemen bir sevap yazarım. Eğer onu işlerse enaz on misli sevap yazarım. Bir fenalık düşünürse, onu işlemezse affederim, işlerse bir misli günah yazarını. Buyruhır.
Günahlarda adalet var. Sevaplarda fazlalık var. iyi iş, güzel âmel yapanlara daha güzel bir de ziyadesi var.
'Burada Allah.yazarım diyor' Hakkın kudretiyle yazıldığı için 'yazarını' buyuruyor tahdid etmiyor.