SIRAT
HER İNSANI BEKLEYEN
GERÇEK GELECEK
Fani dünyada kısacık bir hayat
Tasasıyla kederiyle,sevinciyle neşesiyle,yazıyla kışıyla,emellerden küçük ve sonu meçhul bir hayat…Ne gelirken ne de giderken bize sorulmadan önümüze konmuş bir hayat…Ağlayanı ile güleni aynı yerde yaşayan,altı ölülerle üstü dirilerle dolu bir dünya…Çiçekleri ve dikenleri imtihan için kurulmuş koca bir alan.
Vakti geldiğinde ertelemez ölüm
En büyük gerçek ölüm…İstenmeyen,sevilmeyen, ama gelen ayırım yapmayan,her canlının çaresiz tadacağı acı…Ne öne alınabilir,ne de ertelenebilir.Kim öldü ise,onun kıyameti kopar.(Nerede olursanız olun.tahkim edilmiş yüksek kalelerde bile bulunsanız ölüm sizi bulur.)(en-Nisa,78)
Kıyamet vaktine kadar kabirde bekleme
Kabre konduktan sonra ruh,sorulan sorulara verdiği cevaplara göre ya İlliyyin’e ya da Siccin’e gönderilir.Ruhlar orada yeniden diriltme vaktine kadar bekletilir.Diriltme gününde ise Allah’ın emri ile tekrar cesetlere girerler.Vücutlar ise,kıyamet sabahına kadar kabirde bekler.
Birinci sur’a üfürülmesi ve kıyametin kopması
Zamanını sadece ALLAH’ın bildiği bir günde İsrafil as Sur adlı bir şeye üfürür.(sur’a üfürüldüğü gün,ALLAH’IN diledikleri bir yana, göklerde olanlarda korku içinde kalırlar.Hepsi ALLAH’A boyun eğmiş olarak gelirler.)en-Neml,87}
‘‘Gök yarılıp rabbin emrine boyun eğer ,yer uzatılır,içinde olanları atıp tamamen boşalır ve rabbine boyun eğer.’’(el-İnşikak-1-4); ‘‘Büyük bir gürültü koparır,o gün insanlar ateş etrafında çırpınıp dökülen pervaneler gibi olur,dağlar atılmış renkli yüne benzer.’’(el-Karia1-5)
‘‘Tek bir çığlıkla hepsi bir düzlüğe dökülecekler.’’(en-Naziat-6-14)‘‘Sur’a üfürüldüğü gün herkes bölük gelecek , gökler kapı açılacak,dağlar yürütülüp serap olacak.’’(en-Nebe;18-20)