Konu: emine şenlikoğlu

o kadar çok kitabı varki hangisini tavsiye etsem bilmiyorum en iyisi siz elinize geçen her emine şenlikoğlu kaleminden kitabı romanı okuyun pişman olmayacaksınız....iyi okumalar

Soru 1: Siz cinayetten hapishaneye girmişsiniz. Bizim elimizde mahkeme raporunuz var.

Cevap: Halkın üzerinde özellikle gençlerin üzerinde etkili olduğumu ve sevildiğimi görenler, çıldırdıkça bir şeyler uyduruyorlar. Size gelen belge, gazete ve televizyonlara da gönderilmiştir. Ben öyle bir şeyden ceza alsaydım, İslam düşmanlarına gün doğar, her haberde verirlerdi. Kaldı ki, olamaz mıydı? Cinayet işlemiş (Allah korusun) sonra tövbe etmiş olamaz mıyım? İnsanın tövbeden sonraki kaidede işlediği haram ayıplanabilir ama önceki asla. Sizin bu kasıtlı sorunuza cevap vermezdim ama saf gönüller üzülmesin diye cevap veriyorum. Ben yazdığım kitapta,İslam kanunları istediğimden dolayı yani rejime göre dini devlete karıştırdığımdan dolayı ceza aldım. Ve iki buçuk yıl hapis yattıktan sonra Özal’ın ara affıyla (bu ismi ben koydum) çıktım. Bu açıklamam saf gönüllere gitsin.Size gelince hem cennete hem cehenneme kadar yolunuz var. Hangisine isterseniz oraya gidin.


Soru2: Sitelerdeki hakaretleri ne zaman göreceksiniz?

Cevap: Görüyorum. Hepsini değilse de çoğunu görüyorum. Avukatımla da konuştum, hakaret eden sitelerin çıkışını alıp kendisine vermemi istedi. Bir kısmını verdim. İnanın vakit bulup devamını veremedim. Bazı sitelerde hakkımda o kadar yanlışlar ve hakaretler var ki, onlara cevap vermeye kalksam ben hiçbir iş yapmamam lazım. Onlara da okuyucularım cevap versinler diyorum. Veriyorlar da.Ama bazı sitelerde,özellikle adım verilerek,bana din düşmanına bile söylenemeyecek sözler yazıyorlar. Lehime de çok yanlışlar var. Mesela üç fakülte bitirdiğim yazılmış, başkasının şiirinin altına benim ismimi koymuşlar.
Evet onlara okuyucum cevap versin diyordum, “Emine Şenlikoğlu’nu Sevenler” siteleri kurmuş gençlerimiz. Fakat zengin gönüllü, iyi niyetli gençlerimiz diğer sitelere cevap veremiyorlar.Kendi kendime, yok mu şöyle profesyonelce bir site kuracak gençler, diyordum ki,yeni bir oluşum haberi geldi kulağıma. Üç öğretmen hanım bu siteyi kurmaya karar vermişler,Siz bir sitede benimle ilgili bir olumsuzluk mu duydunuz,hemen o siteyi açıp sorunun cevabını orada bulacaksınız. Bu haber beni o kadar rahatlattı ki omzumda tonlarca yük varmışta birden bire üzerimden bu yük atılmış gibi hissettim kendimi. Site yakında hizmete girecek. Radyo Mektup’ta Recep efendi ile benim programım devam edecek. Zikrimizden ve fikrimizden hiçbir taviz vermeden yolumuza devam edeceğiz Allah’ın izniyle.

Soru3: Çarşafınızı çıkarmış, “İslam’da çarşaf yok” diyormuşsunuz, doğru mu?

Cevap: Asla! Benim İslam’da çarşaf yok demem içinde, tek tesettür çarşaftır demem içinde, hiçbir şey bilmiyor olmam gerekir. Bence tesettürün en güzeli çarşaftır. Ancak benim boğazımda ve kolumda bir rahatsızlık olduğundan biraz değişik çarşaf giyiyorum. Çarşafımı ancak köyde, kapı bacada giymiyorum.Ama o zaman dahi şer-i kıyafetten ödün vermiyorum. Bu izzet-i veren Rabbimize hamdolsun. Bir şey daha, çarşafın hakkını vererek giyinen hanımlara, genç kızlara da çok saygım var. Onlara hayranım hele de streç gibi dar pardesülere tesettür denildiği şu dönemde.

Soru4: Siz Ehli sünnet düşmanı birisine bağlanır mısınız?

Cevap: Allah’ın izniyle asla bağlanmam ama Ehli sünnete saygılı olan herkese bende saygılı davranırım. Onun fıkhından olamam. Ben Ehli sünnetim.

Soru5: Siteye yazıları kim koyuyor?

Cevap: Siteye yazıları eşim Recep Özkan seçiyor. Alıntı yazılar fakat nedense bizim siteye alıntı yazılar bölümü açılmamış. Ben bu işleri anlamıyorum ancak sorulara bakıp cevap verecek kadar biliyorum. Daha fazlasını da öğrenmek istemiyorum. Çünkü işim çok, birde o işlere bakarsam hiçbir şey yapamam. Recep efendi çok okuyan, İslam’ı benden daha iyi bilen, zikrini de aksatmayan birisidir. Yazı faydalı ise dinsizin yazısını da alıntılıyor, bende destekliyorum. Ancak hep alıntı olmayacak biraz işlerim var, düzelince göreceksiniz sitemiz çok daha faydalı olacak.

Soru6: Roman yazmaya devam edecek misiniz?

Cevap: En güzel romanıma daha yeni başladım. Ne demek roman yazmaya devam edecek misiniz? Allah’ın izniyle en güzel adımlarımı henüz atmadım. Allah Resulunu (sav) ölçü edinerek yolumuza devam edeceğiz.

Soru7: Geçen yıl İslami ilimler konusunda bir üniversiteye gittiğiniz doğru mu?

Cevap: Evet başlamıştım. Fakat ameliyat olmam gerektiğinden derslere devam edemedim. Kredi usulü Arapça ağırlıkla bir üniversite bulursam bir üniversite daha bitireceğim. Çünkü İslami ilimleri ve insanı tanıtan dersleri çok seviyorum. Okumaya doyamıyorum. İstediğim zamanı da bulamıyorum. Allah’ımdan ilimde istediğim yere gelmeyi diliyorum. Ömrümün sonlarına yaklaşsam da Allah şanı yücenin beni hep onun yolunda okurken veya çalışırken görmesini istiyorum. Rabbim hepimizin hayırlı isteklerini kabul etsin.

Soru8: Dergi ne zaman çıkacak?

Cevap: Çok yakında çıkartacağız ve bütün üyelerimize de bunu bildireceğiz.



Mektup sitesi ailesinden bir ricam var…
Ne olur bir soru sorduğunuzda, soruya cevap vermediniz, şeklinde ikinci bir mail göndermeyin. Unutmayın siz bir kişi değilsiniz, biz yüzlerce sorunun sahibini ezberleyemeyiz.
- Soruya cevap vermediniz?
- Ama hangi soruya?
- Daha önce yazdım ya, diyenlere bizde deriz ki, sizin gibi daha önce birçok kişi mail gönderdi, biz kimin kim olduğunu nasıl bilebiliriz.
Bazı kardeşlerimiz, bazı Müslüman kardeşlerimizin hatalarını bana soruyorlar. Ben kimsenin Kiramen Katibi değilim. Milletin günahını kimse benden soramaz. Müslüman Müslümanı eleştirirken dikkat etmeli. Müslümandan insanı nefret ettirmemeli. Müslümanlardan nefret edenlerin bir kısmı dinden de soğumaktadır. Birileri günah işliyorsa güzellikle hataları, yanlışları anlatılır.
Bazen günlerce bilgisayarı açamıyoruz. Bundan dolayı kimseye hemen cevap vereceğimize dair söz veremiyoruz.
Anlamadığım bir şey daha var.
Benim hakkımda yalan yanlış yazılar yazılıyor. İyi de ben zaten o yazıları iyice sinirleniyorum, birde bana “neden öyle konuştun” demenin anlamı var mı? Ben filanca kapanır, filanca kapanmaz gibi falcılık vari bir konuşma yapar mıyım? Yaparsam sana hesap verir miyim? Hayır. Sen güzel bir dille “abla şunu sen söylediysen yanlış yapmışsın, istersen o sözünü gözden geçir” dersen olur biter. Kişi bu güzel hatırlatmayı değerlendirirse kendi kazanır, değerlendirmezse kendi kaybeder.
Bazıları işi hırsa döküyor. Allah’ın ona vermediği hakkı Allah vermiş gibi bir havaya giriyorlar. Başım ağrıyınca çarşafımın baş kısmını omuzlarıma indirdiğim bir yolculukta, kendisini nasıl yetkili görmüşse bir hanım yanıma geldi ve “çarşafını başına çek” dedi. Dedim ki, bu nasıl bir tavır, başımda örtüm var size ne benim başımdan, eğer sizce bir yanlışlık varsa bu böyle mi söylenir. Allah firavuna bile kibarca söyle derken siz kardeşinizi firavundan daha mı kötü görüyorsunuz, bu hal size yakışıyor mu, dedim. Bu arada muhatabım beni tanıdı, özür diledi ve şu ilginç açıklamayı yaptı. “Evet kaba davrandım ama hocamız bize yumuşak olmayın, cehennemlik olursunuz demişti.” Hiçbir hoca bu sözü söylemez ama talebe böyle algılayabilir. Şartlanmadan ilme sahip olmak çok önemlidir dostlar, hem de çok.
Allah şanı yüce hepimizi cennetin sonsuzluğunda bir araya getirsin, amin…

Enine şenlikoğlu nun çin işkencesini okudum okadar etkilendimki orda yaşlı adama işkence yaparken efendimizle konuşması efendimizin yaşlı adama görünmesi benı çok etkiledi tavsiye ederım sizlere kesınlıkle okuyun şimdi elimde ki kıtabi gençliğin imanini sorularla çaldılar okuyorum daha bitmedi

bende birçok kitabını okumuşum
şu an elimde GENCLİĞİN İMANINI SORULARLA ÇALDILAR adlı kitabı var muhteşem !!