Müslüman’ım diyen herkes müslümandır. Fakat aşk ile olmayan bir müslümanlık zordur, eziyettir. Dışardan bakanı iter. Kimseyi özendirmez. Kimseye bu ne güzel insan dedirtmez. Aşk gelene kadar müslüman tam müslüman değildir. Ham müslümandır. Aşk gelince kişi Allahın sevdiği ve Allahı seven kişi olur. Allahlı müslümanlık budur. Allahlı müslüman iyiliklerini kendinden bilmez. İyilik yapmışsa unutur. Kötülük yapmışsa unutmaz. Müslümanlığını Allahtan kendisine gelmiş en büyük hediye kabul eder. Müslümanlığı seçmiş olmasını kendi marifeti saymaz. Allahsız müslüman ise din adına yaptıklarıyla övünür. İyiliklerini kendi marifeti bilir. Kötülüklerini başkalarına mal eder. Kabahati zamana ve şartlara atar. Kusurlu müslümanı da müslüman olmayanı da hor görür. Allaha âşık olmak isteyen aşk oklarının hedefe sıkıldığı yerlerde dolaşması gerekir. Allahın yeryüzüne ve göklere çizdiği şaheserlere gönlünü açmalı. Günün doğuşuna bakmalı batışına, bulutların yürüyüşünü seyretmeli, çiçeklerin kokusuyla konuşmalı. Aşk okuyla vurulmak isteyen zırhını çıkarmalı. Zırh ise dünya sevgisidir.