Bu gece;
kırılgan düşlerimin koynunda sabahlayacağım;
Tenimde sus(uz)luktan kurumuş,elbiseleri yırtılmış,
öfBu gece;
kırılgan düşlerimin koynunda sabahlayacağım
Tenimde sus(uz)luktan kurumuş,elbiseleri yırtılmış,
öfke kanamalı aşk sözcükleri kazılı
Yine gri karanlıkların mürekkebine düştü kalemim
Denize kıyısız durgun ırmaklar akıyor gözlerimden

BEN BÜTÜN YARALARIMI MUTLULUĞUN İÇİNDEN GEÇERKEN ALDIM

Soğuk rüzgarlar,yüzümün ağrısını içimin Maltalarına savururken;
Tutuk(lu) adımlarla voltalıyorum,
yargısız hüküm giydiğim karanlıkları
Ardımda kanlı cam kırıkları ve ıslak hüzünlerde büyütülmüş
o kadar ayrılığım var ki,Suskunluğuma kilitlediğim
Üstü çizilmemiş iri puntolu hafler duruyor gözümün önünde ,onarılmayı bekleyen

ON(u)ARIYORUM

Neresi zordu ki sevmenin;
Eğer duyulmasaydı kalbimin atışları
Çatlarken sevimsizliğin ardamarı,
acemi bir işkenceci kesiliyor hayat
Oysa yıkılması zor değildi,yüreğime ördüğüm duvarın

*Kİ O DUVAR EN ÇOK KENDİ İÇİNDE YIKILMIŞTIR*

Şimdi ;
Her okuduğumda kırık-dökük güncemi ,en çok beni vuruyor,
Büyük yıkımlardan devşirdiğim,içe zalim-dışa can cümlelerim
Hangi sularda yüzdürsem kağıttan gemilerimi,soğuk bir rüzgara yenik düşüyor düşlemler

DÜŞ(T)ÜM BATTI(M) DERİNLERE

Dipteyim
Yunusun karnında,Yusuf_i sancılarla,sabır tesbihleri çekiyorum
Duaya açılıyor mücrim ellerim,
Gecenin yarısı,duvarlarında küfür yazılı odamda...
İhbar ediyorum sevda kaçakçısı duygularımı,
Durmadan (d)üşüyorum geçmişin karanlıklarında...
Usul usul dolaşıyorum düştüğüm duvarların g(e)risinde
İzi duran yaralarımdan biriktirdiğim bir başkaldırının,h1esapsızca çöreklendiği,kıştan kalma bir ayazım şimdi,üşüten

ZATEN BEN HİÇ BAŞEDEMEDİM Kİ,
OLUMSUZ SATIRLARIN,BOŞLUĞA DÜŞÜREN ÜNLEM İŞARETLERİYLE

Her parantez bir yanılışım,
Her satır başı bir umut ve her nokta bir ölüm oldu ,gecenin çıldırtan sessizliğinde
Oysa ben seni,
her gece duvara astığım acılarımdan süzüp bağrıma aldım
Hüzün büyüğü gözlerine yaslanmanın,
ne büyük bir onur olduğunu bil(e)medin
Artık içimin ağıtlarına dokunma ey kelepçesi hükümlü rüzgar !..
Kaç ölüm düştü tutsak günceme
Geçmişine sövülmüş bir hükmün infazında ertelendi gülüşlerim
Şimdi her gülüşümde yüzüm kirli
Koşarken yırtıldım işte;


DÜŞ(T)ÜM BATTI(M) DERİNLERE


kanamalı aşk sözcükleri kazılı
Yine gri karanlıkların mürekkebine düştü kalemim
Denize kıyısız durgun ırmaklar akıyor gözlerimden

*BEN BÜTÜN YARALARIMI MUTLULUĞUN İÇİNDEN GEÇERKEN ALDIM

Soğuk rüzgarlar,yüzümün ağrısını içimin Maltalarına savururken;
Tutuk(lu) adımlarla voltalıyorum,
yargısız hüküm giydiğim karanlıkları
Ardımda kanlı cam kırıkları ve ıslak hüzünlerde büyütülmüş
o kadar ayrılığım var ki,Suskunluğuma kilitlediğim
Üstü çizilmemiş iri puntolu hafler duruyor gözümün önünde ,onarılmayı bekleyen

ON(u)ARIYORUM

Neresi zordu ki sevmenin;
Eğer duyulmasaydı kalbimin atışları
Çatlarken sevimsizliğin ardamarı,
acemi bir işkenceci kesiliyor hayat
Oysa yıkılması zor değildi,yüreğime ördüğüm duvarın

*Kİ O DUVAR EN ÇOK KENDİ İÇİNDE YIKILMIŞTIR*

Şimdi ;
Her okuduğumda kırık-dökük güncemi ,en çok beni vuruyor,
Büyük yıkımlardan devşirdiğim,içe zalim-dışa can cümlelerim
Hangi sularda yüzdürsem kağıttan gemilerimi,soğuk bir rüzgara yenik düşüyor düşlemler

DÜŞ(T)ÜM BATTI(M) DERİNLERE

Dipteyim…
Yunusun karnında,Yusuf_i sancılarla,sabır tesbihleri çekiyorum
Duaya açılıyor mücrim ellerim,
Gecenin yarısı,duvarlarında küfür yazılı odamda...
İhbar ediyorum sevda kaçakçısı duygularımı,
Durmadan (d)üşüyorum geçmişin karanlıklarında...
Usul usul dolaşıyorum düştüğüm duvarların g(e)risinde
İzi duran yaralarımdan biriktirdiğim bir başkaldırının,hesapsızca çöreklendiği,kıştan kalma bir ayazım şimdi,üşüten

ZATEN BEN HİÇ BAŞEDEMEDİM Kİ,
OLUMSUZ SATIRLARIN,BOŞLUĞA DÜŞÜREN ÜNLEM İŞARETLERİYLE

Her parantez bir yanılışım,
Her satır başı bir umut ve her nokta bir ölüm oldu ,gecenin çıldırtan sessizliğinde
Oysa ben seni,
her gece duvara astığım acılarımdan süzüp bağrıma aldım
Hüzün büyüğü gözlerine yaslanmanın,
ne büyük bir onur olduğunu bil(e)medin
Artık içimin ağıtlarına dokunma ey kelepçesi hükümlü rüzgar !..
Kaç ölüm düştü tutsak günceme
Geçmişine sövülmüş bir hükmün infazında ertelendi gülüşlerim
Şimdi her gülüşümde yüzüm kirli
Koşarken yırtıldım işte;

DÜŞ(T)ÜM BATTI(M) DERİNLERE