19.yy da Osmanlı devletinde ekonomik ve askeri alan ile eğitim alanındaki yenilikler
Osmanlı Devleti'nin 19. yy. daki Islahatları
Sultan II. Mahmut Döneminde Yapılan Islahatlar
Sultan Üçüncü Selimin yanında yetişmiş olan Sultan İkinci Mahmud ondan etkilenmişpadişahlığı döneminde de ıslahatlar yapmanın gerekliliğine inanmıştı. Askeri ve İdari alanda ıslahatlar yapmaya çalışan Sultan İkinci Mahmud
Sekban-ı Cedit adı verilen yeni bir askeri teşkilat kurdu (14 Ekim 1808). Ancak yeniçeriler kendilerine tehlike olabilecek alternatif bir askeri kuvvet istemiyorlardı. Ayaklanarak Sekban-ı Cedit'in kaldırılmasını sağladılar.
Eşkinci adı verilen yeni bir askeri teşkilat kuran Sultan İkinci Mahmud'a karşı yeni bir yeniçeri ayaklanması oldu. Sultan İkinci Mahmudartık Osmanlı Devleti için kanayan bir yara haline gelen yeniçeri ocaklarını Vaka-i Hayriye adı verilen olayla ortadan kaldırıldı (15 Haziran 1826). Yeniçeri ocağı kaldırıldıktan sonra
onun yerine Asakir-i Mansure-i Muhammediye adı verilen yeni bir askeri teşkilat oluşturuldu.
Yapılan yeniliklerin merkezden uzakta bulunan valiler ve idareciler tarafından da benimsenmesi gerektiğine inan Alemdar Mustafa PaşaSultan Mahmud döneminde Ayanlarla Sened-i İttifak'ı imzaladı. Buna göre ayanlar merkeze sadık kalacak ve yenilik hareketlerini destekleyecek
padişahlar da ayanların elde etmiş oldukları hakları tanıyacaktı. Sened-i İttifak ile ayanlar padişahın mutlak otoritesine karşı siyasi bir meşruiyet kazanmış oluyorlardı. Padişah otoritesinin başka herhangi bir güçle ortaklık kabul etmesi mümkün değildi ve Osmanlı idari yapısının hem ruhuna
hem de tabiatına aykırıydı. Bu sebeple zaten ölü doğan Sened-i İttifak çok uzun ömürlü olmadı. Kısa bir süre sonra Sultan İkinci Mahmud
idareyi tamamen eline alarak ayanları bir bir ortadan kaldırarak merkezi otoriteyi güçlendirmeye çalışmıştır.
Sadece askeri alandaki yeniliklerle bir yere varılamayacağını düşünen Sultan İkinci MahmudDivan Teşkilatı'nı kaldırarak onun yerine Bakanlıklar (nazırlık) kurdu. 30 Mart 1838'de Sadrazamlık mak
"Başvekalet"
Sadrazama "Başvekil" denilmesi kararlaştırıldı. Ölen ya da azledilen devlet memurlarının mallarına el konması anl
gelen "Müsadere" usulünü kaldırdı. Ayrıca devlete ıslahat hareketlerinde yardımcı olmak
yeni teklifler getirmek
memurların terfi ve yargılanmasıyla uğraşmak üzere Darü'ş Şuray-ı Bab-ı Ali kuruldu.
Sosyal alanda da bazı yenileşme hareketlerine ve ıslahatlara girişen Sultan İkinci Mahmud3 Mart 1929'da kıyafet değişikliği hakkında bir ferman yayınlandı. İlk Türk gazetesi Takvim-i Vekayi yayın hayatına başladı (1 Kasım 1831). Medreselerin yanında Avrupalı tarz eğitim veren yeni okullar açıldı ve Avrupa'ya öğrenciler gönderildi.
Posta teşkilatının kurulması ve Karantina uygulaması da yine Sultan İkinci Mahmud döneminde gerçekleştirildi. Avrupalı tüccarlarla rekabet edebilmeleri için Türk tüccarlara gümrük kolaylıkları getirildi. İlk nüfus sayımı yapıldı. Bu sayım sonucunda Anadolu'da 2.500.000'dan fazlaRumeli'de de 1.500.000 erkek vatandaşın yaşadığı tespit edildi.
Ülke içinde ve dışında yapılacak seyahatlar içinbazı esaslar kabul edildi. Buna göre ülke içinde seyahat yapacak yurttaşlar Mürur aaakiresi (geçiş belgesi) taşıyacaklar
ülke dışına çıkacak yurttaşlar da Hariciye Nezaretinden (Dış İşleri Bakanlığı) pasaport alacaklardı.
Sultan I. Abdülmecid Döneminde Yapılan Islahatlar
(Tanzimat Fermanı)
Tanzimat hareketleri Osmanlı'ya batılı anlamda bir düşünce biçimi ve yönetim şekli getirmek için Avrupa'dan esinlenerek yapılan programlı bir yenilik ve kültür hareketiydi. Bu hareket Sultan İkinci Mahmud'un padişah olduğu yıllarda başlamıştı.
Sultan Birinci Abdülmecid tarafından Londra Elçiliğinden alınıp Hariciye Nazırlığına (Dış İşleri Bakanlığı) getirilen Mustafa Reşit PaşaAvrupa siyasetini iyi bilen bir devlet adamıydı. Tanzimat hareketinin bugüne kadar yapılan ıslahatlardan farklı olduğunu Sultan Birinci Abdülmecid'e kabul ettirdi.
Tanzimat FermanıTopkapı sarayının Gülhane Bahçesinde düzenlenen ve yabancı elçilerle
devlet adamlarının hazır bulunduğu bir toplantıda
Mustafa Reşit Paşa tarafından Kasım 1839 tarihinde ilan edildi. Tanzimat fermanına tarihimizde Tanzimat-ı Hayriye veya Gülhane Hatt-ı Humayun'u da denir.
Tanzimat Fermanı'nın getirdiği önemli yenilikler şunlardıMüslüman veya gayrimüslim olan herkesin can
mal
namus güvenliği devlet garantisi altına alınacak
vergiler herkesin gelirine göre düzenli bir şekilde alınacak
askerlik belirli bir düzene göre olacak
mahkemeler herkese açık olacak ve mahkeme kararı olmadan kimse idam edilmeyecek
herkesin mal ve mülk sahibi olması ve bunu miras olarak bırakabilmesi sağlanacak
rüşvet ve iltimas kaldırılacak
kanun gücünün her gücün üstünde olduğu kabul edilecekti.
Tanzimat FermanıOsmanlı Devleti'nde anayasal düzenin başlangıç noktası olarak kabul edilebilir. Bu fermanla Sultan Birinci Abdülmecid
kendi gücünün üzerinde bir güç olduğunu kabul ediyordu. Tanzimat Fermanı ile azınlıklara bazı haklar verilmişti. Bu hakları bahane eden Avrupa devletleri Osmanlı Devleti'nin iç işlerine karışmaya devam ettiler. Oysa Tanzimat Fermanı
bir anlamda bu tip müdahaleleri önlemek için ilan edilmişti.
(Islahat Fermanı)
Islahat Fermanı Osmanlı Devleti'nin bir iç düzenleme olmakla beraber Rusya ve Avrupa'nın iç işlerine karışmasını önlemek amacıyla ilan edilmiştir. Bu ferman Paris Konferansı'nın başlamasından hemen sonra İstanbul'da yabancı devlet temsilcilerinin huzurunda okunarak açıklandı. Fermanın getirdiği önemli hususlar şunlardı:
- Din ve mezhep özgürlüğü sağlanacakokul kilise ve hastane gibi binaların tamiri yapılacak
- Müslümanlarla Gayrimüslimler kanun önünde eşit sayılacak
- Patrikhanede yeni meclisler kurularak bu meclislerin aldığı kararlar Osmanlı Devleti tarafından onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek
- Devlet hizmetlerineokullara askerlik görevine bütün uyruklar eşit olarak kabul edilecekti.
- Vergiler eşit alınacak iltizam usulü kaldırılacak
- Yabancılar da Osmanlı Devleti sınırları içinde mülk sahibi olabileceklerdi.
Bu fermanla gayrimüslimlere daha fazla hak verilmişAvrupalı devletler Osmanlı Devleti'nin içişlerine karışmayacaklarını Paris Antlaşmasıyla kabul etmelerine rağmen sözlerinde durmamışlar ve bu fermanı bahane ederek Osmanlı Devleti'nin içi işlerine karışmışlardır.
Otuz sekiz yaşında ölen AbdülmecidOsmanlı padişahları arasında
ilk Avrupa kültürü alan padişahtır. Osmanlı İmparatorluğu'nun her bakımdan Avrupalılaşması için yapılan hareketlere daima yardımcı olmuş
bu hareketler sonucu
padişahın yetki ve otoritesinin azalmasına rağmen bu duruma itiraz etmemiş
ülkede gazete çıkarılmasına
özgürlük fikirlerinin yayılmasına
yeniliğin yerleşmesine
memlekette meşrutiyet havasının esmesine engel olmamıştır.
Sultan I. Abdülaziz Döneminde Yapılan Islahatlar
Abdülaziz dönemindeAbdülmecid döneminde başlayan yenilik hareketleri sürdürüldü. Yeni bir vilayet teşkilatlanmasına geçildi. Kadılık Kurumu daha sıkı denetim altına alınarak 1 Nisan 1868 Şura-yı Devlet ve 1870 yılı içerisinde de Divan-ı Muhasebat kuruldu (Danıştay ve Sayıştay). Ayrıca eğitim
ulaşım ve bankacılık konularında çeşitli düzenlemeler yapıldı.
Sultan Abdülaziz döneminde donanmanın modernleştirilmesine de çalışıldı. 1875 yılına doğru Türk donanmasında 816 top taşıyan 21 zırhlı ve 173 yardımcı gemi vardı. Türk Bahriyesinde 50.000 efrad700 subay
208 yüksek rütbeli subay
11 Tümamiral
6 Koramiral ve üç Oramiral vardı. Bu görüntüsüyle İngiltere ve Fransa'dan sonra dünyanın üçüncü büyük donanması haline gelmişti.
Sultan Abdülaziz 14 sene 11 ay beş gün tahtta kalmıştır. Bu süre içerisinde meşrutiyet fikrine başta sıcak baksa dasonraları değişip bu fikri savunanlara karşı zor kullanacaktır.Dönemin aydınlarından Şinasi
Namık Kemal ve Ziya Paşa ile padişahlığının ilk dönemlerinde sıcak ilişkiler kurduysa da Namık Kemal'i Vatan Yahut Silistre piyesinden sonra Kıbrıs'a sürgün edecek kadar sertleşmiştir. Ülkede meşruti yönetimin gelmesini isteyenlerin yarattığı bu özgürlük havası içerisinde Abdülaziz'in tahttan indirilmesi konusunda kamuoyu oluşturuldu. Mithat Paşa'nın kışkırtmaları sonucu üniversite öğrencileri 10 Mayıs 1876 tarihinde bir protesto yürüyüşü düzenlediler. Bundan bir süre sonra
30 Mayıs 1876 salı günü sabaha doğru saray Hüseyin Avni Paşa komutasındaki askerlerce basılmış ve Sultan Abdülaziz kansız şekilde tahttan indirilmiştir.
Sultan Abdülaziz'in tahtan indirildikten dört gün sonrahapis hayatı yaşadığı Feriye Sarayında sakalını düzeltmek için istediği söylenen makasla bileklerini keserek intihar ettiği söylense de öldürülmüş olabileceğine dair kanıtlar da vardır (4 Haziran 1876).
Sultan II. Abdülhamit Döneminde Yapılan Islahatlar
(I. Meşrutiyet’in İlanı)
İttihat ve Terakki Cemiyeti ileri gelenleriBalkanlar'da ard arda çıkan isyanlar ve giderek çoğalan ülke bunalımlarını bahane ederek
Sultan Abdülaziz'i tahttan indirip yerine Sultan Beşinci Murad'ı padişah yapmışlardı. Kısa bir süre sonra Sultan Murad'ın hasta olduğunun anlaşılmasından sonra yerine Sultan İkinci Abdülhamit getirildi. Avrupa ile olan ilişkiler sonucu Osmanlı Devleti'nde de bir aydın sınıf oluşmuştu. İttihat ve Terakki Cemiyeti bu aydınların sözcüsü gibi çalışıyor ve Meşruti yönetimin gelmesiyle ülkede bir rahatlama olacağına inanıyorlardı. Sultan İkinci Abdülhamid tahta çıkmadan önce Meşrutiyeti ilan edeceğini vadetmişti. Padişah olur olmaz bu sözünü tuttu ve 23 Aralık 1876'da Osmanlıların ilk anayasası olan Kanun-i Esasi'yi ilan etti.
İlan edilen I. Meşrutiyet çok uzun sürmedi. Mithat Paşa padişahların yetkilerini kısıtlamak istiyordu. Bu durumdan rahatsız olan Sultan İkinci AbdülhamidSultan Abdülaziz'in öldürülmesinden sorumlu tuttuğu Mithat Paşa'yı sadrazamlıktan azletti ve sürgüne gönderdi. Osmanlı-Rus savaşı ve Meclisteki Mebusların aralarındaki çekişmeleri yüzünden meclis çalışamaz hale gelmişti. Sultan Abdülhamid meclisi tatil ettiğini açıkladı (1878).
(II. Meşrutiyet’in İlanı)
Meşrutiyet yanlıları Jön Türkler adı altında çalışmalara başlamışlar ve padişah Sultan İkinci Abdülhamid'e Meşrutiyeti tekrar ilan etmesi için baskıda bulunuyorlardı. Daha çok Makedonya'da örgütlenen İttihat ve Terakki Partisi ileri gelenleri beraberindekilerle ayaklanmaya başladılar bu isyanların daha da büyümesinden çekinen Sultan İkinci AbdülhamidMeşrutiyeti İkinci kez ilan etti (23 Temmuz 1908).
İkinci Meşrutiyetin ilanı ileülkede asayiş ve güven ortamı kurulmuş
sansür kaldırılarak basına serbestlik tanınmış
hürriyet ve güven ortamı kurulmuş
siyasi partiler oluşmaya başlamış
Kanun-i Esasi yürürlüğe girmiş ve anayasa üzerinde önemli değişiklikler yapılmış ve halk ikinci kez yönetime padişah yanında katılma imkanı bulmuştur.
(31 Mart Vak’ası)
Meşrutiyetin yeniden ilanından sonra çeşitli gruplar arasında çekişmeler ve tartışmalar başlamıştı. Meşrutiyete karşı olanlar avcı taburları ile birleşerek İstanbul'da büyük bir İsyan başlattı. Selanik'ten gelen hareket ordusu bu isyanı bastırdı. Tarihimize 31 Mart vakası olarak geçen bu olaydan sonra İttihat ve Terakki Partisi daha da güçlendi ve bu olaydan dolayı sorumlu tutulan Sultan İkinci Abdülhamit tahttan indirildi. Sultan İkinci Abdülhamid'in yerine Sultan Mehmed Reşad padişah oldu.