2 sonuçtan 1 ile 2 arası

Konu: “Sen Kendini Bilmezsin ya Nice Okumaktır?”

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 18.904, Level: 87
    Points: 18.904, Level: 87
    Level completed: 11%,
    Points required for next Level: 446
    Level completed: 11%, Points required for next Level: 446
    Overall activity: 7,0%
    Overall activity: 7,0%
    Achievements
    yagmurdamlasi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Sitemizin Ninesi
    Üyelik tarihi
    Jan 2009
    Mesajlar
    2.304
    Points
    18.904
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    19

    Standart “Sen Kendini Bilmezsin ya Nice Okumaktır?”

    “Sen Kendini Bilmezsin ya Nice Okumaktır?”

    İlim ilim bilmektir/İlim kendin bilmektir./ Sen kendini bilmezsin,/Ya nice okumaktır?”
    Yunus Emre bin iki yüz kırklı yıllarda doğup seksen iki yıllık hayatına çok önemli şiirler bırakarak o gün bu gün gönüllerimize taht kurmuştur. Şiirlerinin sadeliği, halk dilinde yazılması ve en önemlisi insanların duygularına tercüman olması onu başkalarından ayıran en temel özelliklerden bazılarıdır. Şiirlerinin pek çoğu bestelenmiş ve ilahi olarak dillerimizden düşmemektedir. Bunlardan biri de ilk dörtlüğünü giriş kısmına aldığım “İlim ilim bilmektir” şiiri. Bu şiirde okumaktan muradın Hakk’ı bilmek, kendini bilmek, bir gönüle girmek olduğu vurgulanmıştır. Bizim bu yazımızda üzerinde duracağımız kısım, kendini bilmek yönü olacaktır.

    İnsanın kendini bilmesini iki yönlü ele almak söz konusu. Birincisi, insanların yeteneklerinin, kapasitesinin, yapacaklarının, yapamayacaklarının farkına varması şeklinde özetlenebilir. Bunu tarlasını ekmeden önce toprağın cinsini, özelliklerini tahlil ettirmeye çalışan çiftçiye benzetebiliriz. Nasıl ki bir çiftçi tarlasını tahlil ettirirse çok iyi ürün elde edebilir ya da tersi söz konusu olur. Buğday ekilecek yere patates, patates ekilecek yere fasulye ekildiğinde sonuç bellidir. O yüzden kendimizi tanımak için neler yapabiliriz? Başkalarında gördüğümüz, eleştirdiğimiz davranışları ve yargıları not edebiliriz. Kendimizde gördüğümüz güçlü yönlerimizi ve zayıf yönlerimizi not edip, sonra o güçlü yönlerimizi daha güçlü, zayıf yönlerimizi de güçlü hale nasıl getirebileceğimiz üzerine araştırmalar yaparak gelişme sağlayabiliriz.

    Yapmaktan hoşlandığımız veya yapmamayı düşündüklerimizi bir kenara yazabiliriz. Nelerin bizi mutlu ettiğini belirleyebiliriz. Çevremizdekiler tarafından en çok hangi yönümüz fark ediliyor? En çok hangi konuda engelleniyoruz? En çok hangi konuda eleştiriliyoruz? Yapmaktan asla vazgeçmediğimiz konular nelerdir? Hiç bir konuya takılıp kalmadan yolumuza devam edebiliyor muyuz?

    Tarihte başarılı olan insanların bir ömre sığdırdıkları keşiflerin, icatların temelinde yukarıdaki saydıklarımızı görmek mümkün. İradesi güçlü olmayan ve sabırsız birinden lambayı icat etmesini beklemek mümkün mü? İki deneyden sonra yılgınlığa kapılsaydı Edison lambayı icat edebilir miydi? Bildiğiniz gibi bin küsur deneyden sonra lamba icat ediliyor. Denilebilir ki, başarı her şey mi? Elbette değil önemli olan mutlu olduğunuz işleri yapmamız hem kendimize, ailemize, ülkemize ve tüm insanlığa faydalı olmamızdır. Kendini tanıyan insan “provası olmayan dünyada” rolünü en iyi şekilde oynayıp sahneden ayrılacaktır.

    İkinci yönü; insanların şiirde de işaret edildiği üzere, kendini bilmekle haddini bilmek, sınırlarını bilmek olarak tarif edilebilir. Kendini bilme arayışını ilk insanla başlatabiliriz. Bir an dünyada yalnız olduğunuzu, sağınızda solunuzda hiçbir kimsenin bulunmadığını düşünün. Elbette merakla öğrenmek için çevreye bakıp anlamlar çıkarmaya çalışırız. İlk kez gittiğimiz bir yerde ilk işimiz nedir? Temel ihtiyaçlarımızı karşılamak için bir otel veya kalacak bir yer, karnımızı doyurmak için ya bir lokanta keşfetmek ya da en yakın bakkalı.

    Bu bölümde kendini tanımak, varlıkla ilgili en temel soruları sormak anlamına gelir. Nereden geldik ve nereye gidiyoruz? Bütün bu varlıkların anlamı ne? Her şeyin bir gayesi var mı? Bu varlık alemi içinde benim yerim ne? Benim yaradılış amacım ne? Beni ben kılan aslî vasıflar nelerdir? İnsanın bütün bilme eyleminin arkasında yatan da bu sorulara doğru ve anlamı bir cevap bulma çabası değil midir? En önemli soruyu doğru cevaplayamamış bir kişinin, on, hatta yüz tane ikincil soruyu doğru cevaplamış olmasının bir anlamı var mıdır?

    İnsan için en değerli bilgi kendisine ve yaratılış gayesine dair bilgidir. “Kendini tanıyan Rabbini tanır.” İbrahim Danacılar; “İnsan gönlüyle kendini bilir. Kendini bilmek Allah’ı tanımaya götüren anahtardır. İnsanın kendini tanıması, nefsini tanımasıdır. İnsan nefsini tanıdıktan sonra, onu ıslaha başlayabilir. Nefis terbiyesi, insanın kendini bilmesini sağlar. Nefsini terbiye edemeyen insan, nefsin boyunduruğu altına gireceğinden özgürlüğünü kaybeder. İnsanın en büyük köleliği, nefsine yaptığı köleliktir.” der.

    Allahım, bizi nefsimizin eline düşürme, bizi kendini tanıyan dolayısıyla Rabbini tanıyan kullarından eyle.

    Amin.

    Selam ve dua ile…

    İlhan Eranıl.
    Yuvasız Kuşa Bile Dal Verip Yuva Kurduran Rabbim...Hakkımızda En Hayırlısı Neyse Bizlere de Onu Nasip Eyle. AMİN..


  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 455.346, Level: 100
    Points: 455.346, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 100,0%
    Overall activity: 100,0%
    Achievements
    SiLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    EMEKTAR KURUCU

    .
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    ISPARTA
    Mesajlar
    18.956
    Points
    455.346
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: “Sen Kendini Bilmezsin ya Nice Okumaktır?”

    Allahım, bizi nefsimizin eline düşürme, bizi kendini tanıyan dolayısıyla Rabbini tanıyan kullarından eyle.

    Amin. Amiiinnn Allah razı olsun güzel bir paylaşım ellerin dert görmesin Yağmurdamlası Selam ve Dua ile...

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •