***
DIŞARDA
Points: 5.744, Level: 48
Level completed: 97%,
Points required for next Level: 6
Overall activity: 0%
Achievements

Vesvese
Mümin her duyduğuna inanmaz; her sese yönelmez. Hele duyduklarını değerlendirmeden katiyyen harekete geçmez. Kalbe gelen düşünceler de dinin helâl ve haramını bildiren hükümlerle ölçülür; onlar helâl ve hayır ise alınır, haram ve kötü ise bırakılır.
Şeytanın vesvese vermek için birçok yolu ve şekli var. Kendisi müminin kalbini çelemezse, insanların içinden seçtiği yardımcıları ile bunu başarmak ister. O, bunun için yemin etmiştir. İnsan ve cin şeytanlarından gelen bütün fısıltı, fikir ve davetleri tanımak için her mü’minin dinin esaslarını bilmesi gerekir. Cahil insan şeytanın maskarası olur, helâli haramı birbirine karıştırır; hurafeye din diye sarılır. Şeytan da onu istediği gibi kullanır.
Vesvese anında Allahu Teala’yı zikretmek, şeytana karşı en büyük siperdir. Çünkü Allahu Tealâ: “Şüphesiz, muttaki olanlara şeytandan bir vesvese geldiğinde, (Allah’ı hatırlayıp, geleni) iyice düşünürler ve onun (rahmanî mi, şeytanî mi olduğunu) hemen anlayıverirler.” (A’raf/201) buyuruyor.
Rasulullah (A.S.) Efendimiz:
“Şeytan sizden birisine gelir ve: ‘Yeri kim yarattı, göğü kim yarattı, şunu kim yarattı, bunu kim yarattı?’ diye sorar. Kul da hepsine: ‘Allah yarattı’ diye cevap verir. Sonunda: ‘Peki, Allah’ı kim yarattı?’ diye kalbe bir soru atar. İçinde böyle bir soru bulan kimse, onun şeytandan olduğunu bilsin, hemen soruya son versin, Euzu besmele çekip Allah’a sığınsın ve: ‘Ben Allah’a ve O’nun peygamberlerine iman ettim’ desin.” buyuruyor (Buhari, Müslim)
Eğer benzeri soruları insanlar sorarsa yine aynı şekilde davranmalı ve onlara karşı: “Allah birdir. O hiç kimseye muhtaç değildir. Doğurmamış, doğurulmamıştır. Hiçbir şey Ona denk değildir.” manasındaki İhlas Suresi’ni okumalıdır.
Şeytan bütün yardımcılarıyla birlikte bize saldırdıkça, biz de Yüce Rabbimiz’e kaçmalı, zikredip O’na yalvarmalıyız. Felâk ve Nas Sureleri bize bunu öğretiyor. Allahu Tealâ, Nâs Suresi’nde şeytanı “hannas” olarak tanıtıyor. Hannas, kalbi boş bulunca ona saldıran, kalb zikre geçince de hemen sinip kaçan demektir.
Rasulullah (A.S.) Efendimiz: “Sizden her birinizin bir şeytanı vardır.” diye buyurunca Ashab-ı Kiram soruyor: “Sizin de şeytanınız var mı ya Rasulallah?” Allah Rasulü (A.S.): “Evet, benim de şeytanım var. Ancak, Allah ona karşı bana yardım etti ve teslim olup emrime girdi.” karşılığını veriyor. (Ahmed b. Hanbel)
Demek ki şeytan tek başımıza yenebileceğimiz bir düşman değil. Ölene kadar yakamızı bırakmayacak bu sinsi düşmanı aklımızla değil, ancak İlahî destek, aşk ve zikirle defedebiliriz.