Yazık oldu bana!
YAZIK OLDU BANA!
Eyvah! Yazık oldu bana!
Hüsrana uğradım, mahvoldum, pişmanım!
Ben ömrümü, hayatımı, sıhhatimi ve gençliğimi geçici ve zararlı olan isyan, günah ve hevasat yolunda zayi ettim. Ve benim şu ihtiyarlık ve hastalıklı anımda elimde kalan yalnız günahlar ve elemlerdir. Ve bu ağır yük ve kara yüz ve hastalıklı kalbimle fani dünyadan ebedi bir firak ile ayıracak olan kabre yakınlaşıyorum.
Vay perişanlığıma!
Ya benim Rabbim, mahşer gününde “Şu riyakârı ateşlere atınız!” derse ben ne yaparım?
İlahi! Senin rahmet kapından başka bir sığınak ve bir kapı yoktur.
İlahi! Asi kulun, günahlarını itiraf ede ede ve seni çağıra çağıra dergahına geldi.Eğer kendisine merhamet edersen, bu zaten senin şanındandır. Çünkü sen Erhamürrahiminsin. Eğer kapından kovarsan, senden başka ona kim merhamet edecek? Senin kapından başka hangi kapıya gitsin?
“Ya Rab! Günah ve hatalarımdan dolayı mahzun ve pişmanım.”
“Kötü söz ve davranışlarımdan utanç duyuyorum.”
“Lahuti âlemden bir feyz yağdır da gönlümdeki batıl hayalleri silip süpürsün.”
“İlahi! Her dem 'Allah! Allah' sesleriyle yalvarıp yakarıyorum.”
“Senin kapında durmuş, dileniyorum.”
“İlahi! Bana kendine varan yolu göster!”
“Yolumu kaybettim. Fakat yine de yürümeye devam ediyorum.”
Ya Rabbi! Ben Cennete layık değilim. Cehennemin ateşine de takatim yok.
Öyleyse bana tevbe etmeyi nasib eyle ve günahlarımı bağışla. Çünkü büyük günahları bile bağışlayan sensin!
BEDİÜZZAMAN
Alıntı
