KEVSER IRMAĞI
Ayet: "Şüphesiz, biz sana Kevser'i verdik." (Kevser; 1)
Hadis : "Nefsimi kudret elinde tutan Zat-ı Zülcelal'e yemin olsun, onun (Kevser Irmağını) kapları açık ve karanlık bir gecede gökteki yıldız­lardan daha çoktur. Cennetin kaplarından kim içerse artık ömrünün so­nuna kadar hiç susamaz. Havzın cennetten çıkan iki oluğu gürül gürül akar. Genişliği uzunluğuna denktir. Bu da Amman'dan Eyle'ye olan me­safe kadardır. Suyu sütten daha beyaz, baldan daha tatlıdır." (Ebu Zer, Kütüb-ü Sitte, 5080)

Hikâye: "Kevser'in Ne Olduğunu Biliyor musunuz?"
Resûlullah (sav) bir gün mescitte iken hafif bir uyku kestirmesi yap­tı, sonra gülerek başını kaldırdı. Kendisine: "Ey Allah'ın Resulü, niçin gü­lüyorsunuz?" diye sorulunca: "Bana az önce şu sûre nazil oldu" deyip besmele çekti ve Kevser sûresini okudu: "Bismillahirrahmanirralıim ! (Ey Muhammedi) Doğrusu sana pek çok nimet vermişizdir. Öyleyse Rabbin İçin namaz kıl, kurban kes. Doğrusu adı sanı ortadan kalkacak olan, sa­na kin tutan kimsedir." Resûlullah kıraati tamamlayınca sordu: "Kev­ser'in ne olduğunu biliyor musunuz?" Biz: "Allah ve Resulü bilir" dedik. Resûlullah (sav) açıkladı: "Bu bir nehirdir, Rabbim onu bana vaad etmiş­tir, O nehir üzerinde pek çok hayırlar var. Bu bir havuzdur da. Kıyamet günü ümmetim onun başında (su içmek üzere) toplanacak. Bu havuzda­ki kaplar gökteki yıldızlar kadar çoktur. Derken içlerinden bir kul çıka­rılıp atılacak. Ben müdahale edip: 'Ey Rabbim (onu niye atıyorsun) o benim ümmetimdendir?' diyeceğim. Ancak Cenab-ı Hakk: 'Bunlar senden; sonra ne bidatler işlediler, senin haberin yok' diyecek."
(Hz. Enes'ten Kütüb-ü Sitte, 884)
Her Güne Bir Ayet, Bir Hadis, Bir Hikaye –N.Hilal Kızılkaya