Tohumu eken bilir,
Göz yaşın döken bilir,
Gül kadrin diken değil,
Çileyi çeken bilir,
Ve ey gözyaşım,

Bulutuna sadık yağmurlar gibi gel, ve kadim bir dostu uğurlar gibi git…
Bir atımlık mesafede yalnızlığın kurşunlanan coşkusuyla gel,
geleceği savaşa mecbur annelerin korkusuyla git…
Geceyi içine döken tomurcukların yeşiliyle gel;
goncayı açılsın diye bekleyen bülbülün diliyle git…
Bülbüller konan dallarda yaprak gibi gel,
ve derinlerde bendini yıkan bir ırmak gibi git.
Yalınkalem savaşlara meftun acılarla gel,
pişmanlık dolu yüreklerden sancılarla git…

Ve ağlamaktan korkma gözüm!..

İskender Pala