Besmelenin Önemi...



Allah celle celâlühu şöyle buyuruyor:

فَاِذَا قَرَاْتَ الْقُرْانَ فَاسْتَعِذْ بِاللّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجيمِ

“Kur’ân okuduğun zaman o kovulmuş şeytandan Allah'a sığın!” (Nahl: 98)



اِنَّهُ مِنْ سُلَيْمنَ وَاِنَّهُ بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمنِ الرَّحيمِ

"Mektup Süleyman'dandır, Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla (başlamakta)dır." (Neml: 30)

Eûzübillah (Allah’a sığınırım), mineşşeytanirracim (dergâh-ı merhametten kovulmuş olan şeytanın desiselerinden).
İbn-i Mesud radiyallâhu anh’den rivayet edildiğine göre, Efendimiz aleyhisselâtü vesselâm şöyle buyurmuştur: “Her kim, Besmele-i şerifeyi okursa, onun her harfine karşılık dört bin sevap yazılır, dört bin günahı affedilir ve kendisi dört bin derece yükseltilir.”


Besmele, Hısn-ı hasîn-i ilâhî yani çok sağlam, yüce bir sığınaktır. Besmele, Bismillah (Kalbimde ve lisanımda Allah’ın ism-i şerif’i bulunduğu halde işe başlıyorum.) Er Rahmân (O, öyle Allah’dır ki dünyada merhameti ve rahmeti her mevcûda şâmildir.) Er Rahîm (Ahirette muti olan kullarına cennet ve cemâlini ihsan edicidir.) manasındadır.
Resûlullah Efendimiz aleyhisselâtü vesselâm şöyle buyuruyor: “Allah, rahmetini yüz parça kılmış, doksan dokuzunu kendi yanında tutup bir cüz’ünü yeryüzüne indirmiştir. Bütün mahlûkat bu bir cüz sayesinde birbirlerine merhamet eder. Hatta yavrusunu incitme korkusu ile kısrağın ayağını kaldırması da bu rahmetten dolayıdır.”[2] Bu Hadis-i Şerifin te’vilinde muhaddisîn, “Allah celle celâlühu rahmetinin doksan dokuzunu, mü’min kullarına merhamet etmek üzere ahirete bırakmıştır,” demişlerdir.
Allah celle celâlühu’nün üç bin ismi vardır. Bunlardan binini sadece meleklere, binini sadece peygamberlere öğretmiştir. Tevrat’ta üçyüzünü, İncil’de üçyüzünü, Zebur’da üçyüzünü, Kur’ân’da doksan dokuzunu zikretmiş ve birini de kendine tahsis etmiştir. Sonra bu üç bin ismin mânâsını Besmele’de dercetmiştir. Kim Besmele’yi bunların mânâsını bilerek söylerse Allah celle celâlühu’yü bütün esmâsıyla zikretmiş olur.
Hazret-i Ali kerremallahuveche şöyle buyuruyor: ”Bütün ilimler dört kitapta cem olunmuştur. Bunların hepsi Kur’ân’da, Kur’ân Fatiha’da, Fatiha Besmele’de, Besmele de “Ba” harfinde derc olunmuştur. Eğer yazmak isteseydim Besmele’nin “Ba” sı hakkında develer yükü kitap yazardım”.
İlimlerden maksat, kulu Allah celle celâlühu’ya vâsıl etmektir. Allah ism-i celâli, O’nun isimleri içinde ism-i azam’dır. İsm-i azam, kendisiyle dua edildiğinde muhakkak kabul edilen bir ism-i ilâhî’dir. Halbuki biz bu isimle dua ediyoruz fakat ekseri vakitler duamıza icabet olunmuyor denirse; biz de deriz ki duanın bir takım âdab ve şerâiti vardır. Ancak bu âdab yerine getirildiği takdirde duaya icâbet olunur. Duanın kabul olunmasının ilk şartı olarak helâl lokma ile ıslah-ı bâtın lazımdır.
Yüce Rabbimizin en büyük ismi Allah’dır. Allah’ın doksandokuz adı vardır fakat bu adların hepsi Allah isminin sıfatıdır. Allah ismi ise Cenâb-ı Hakk’ın zatına mahsus ismidir, O’nun bütün esma ve sıfatları kendisine mahsustur.





[1] Hadis Suyuti D.Mensur
[2] Hadis Buhari