2 sonuçtan 1 ile 2 arası

Konu: Ramazan-ı Şerif ve Oruç

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Ramazan-ı Şerif ve Oruç

    BİSMİLLÂHİRRAHMANİRRAHÎM


    Âlemlerin Rabb'i Allah'a hamdolsun. Resûlü'ne, Âline ve Ashâbına salât ü selâm olsun.

    Ramazan-ı Şerif Zâtü'l- Buht ve Sırr-ı Ehadiyet'le alâkalıdır; Zât-ı İlâhînin tecellîyâtına mazhardır.

    Farz oluşu: "Ey iman edenler! Sizden evvelkilere oruç farz kılındığı gibi, sizin üzerinize de farz kılındı. Umulur ki sakınırsınız." (Bakara, 182) âyet-i celîlesiyle bildirilmiştir.

    Farz oluşu:

    Cenâb-ı Hak aklı yarattı ve ona:
    -Ben kimim? buyurdu. Akıl:
    -Beni yaratansın, ben ise âciz bir kulum, dedi.

    Cenâb-ı Hakk:

    -Senden aziz şey yaratmadım, buyurdu.
    Nefsi yarattı ve ona:
    -Ben kimim? buyurdu.
    Nefis:

    Ben benim, sen de sensin, deyip âsi oldu.

    Allahü Teâlâ onu, yüz sene ateşte yaktı, yine sordu, nefis yine aynı şeyi söyledi. Yüz sene açlık ateşinde bıraktı. Nefis ıslah olup Cenâb-ı Hakk'ın varlığını ve birliğini kabul etti. Allahü Teâla da onu ıslah için orucu farz kıldı.

    Orucun farz olmasına bir sebep de, nefsi terbiye edip takvâya ulaşmak ve melekiyet sıfatı kazanmaktır.

    Nükte:

    Âdem A.S cennette men edilen meyveden yediğinde, onun eseri midesinde bir ay kaldı. Bu sebeple evlâtları, bir ay açlık ve susuzlukla (Oruçla) emir buyuruldu ki mideleri zararlı şeylerden temizlensin...

    "Geçmiş ümmetlere de farz kılındı,"buyurulmasında nükteler var.

    Ramazan-ı Şerifin ilk günü, akşamla yatsı arasında "Yâ Rabb'î! Ramazan-ı Şerifle müşerref kıldığın için teşeküren" diye niyet edip iki rekât sevinç namazı kılınır.

    Birinci rekâtta, bir Fatiha, bir İnnâ a'taynâ; ikinci rekâtta, bir Fatiha, bir İhlas-ı Şerif okunur.

    Namazdan sonra:

    70 Salavât-ı Şerîfe,

    70 İstiğfar okunur ve duâ edilir.

    Terâvih namazı sünnet-i müekkededir. Her namazda olduğu gibi bunda da, zamm-ı sûre olarak en az 42 harf (Kevser Sûresi kadar) okumak vaciptir. Kasten aşağı okunduğunda namazın iâdesi lâzım gelir.

    Tâdil-i erkâna riâyetle Elemtere'den aşağısıyla kılana, hatim sevabı verilir. Bu sûrelerde noksanı olanlar da öğrenmiş olurlar.

    Bu mübarek ayda her gün:

    100 İstiğfar,

    100 Salavât-ı Şerife,

    100 Tevhid-i Şerif okumakla büyük sevap var.

    Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu kurtuluşa sebep olan bu mübarek ayın her gecesinde tesbih ve teheccüt namazı kılıp Hatm-i Enbiyâ okunmalı. Son on günde de her gün Hatm-i İstiğfar edip yetmiş salâvât-ı Şerife okumanın sevabı da sayılara sığmaz. Cenâb-ı Hak muvaffakiyetler ihsan eylesin!

    ***


    ORUCUN FAZÎLETİ

    Oruç gizli ibadet olup dikkatle edâ edildiğinde, şeytana yardımcı olan nefsin isteklerini kırar ve insanı nice hayırlara ulaştırır.

    Bir maymunla 5, 10, 15 yaşlarındaki çocuklara birer elma verip; "Kim elmasını akşama kadar yemezse, yirmişer elma ve başka hediyeler vereceğim" dense, maymun hemen yer; aklı eren, inancı tam olan yemez, karşılığını görür. Sabredemeyen de maymun gibi zayıf irâdesinin mahrumiyeti içinde kalır, dünya ve âhirette hüsrana uğrar.

    H.Ş.: "Oruç zihni tasfiye eden ibâdetlerin kapısı, kötülüklere mâni olan kalkan, bütün iyiliklere ulaştıran nurdur."

    H.Ş.: "Oruçlunun uykusu ibâdet, sükûtu tesbih, amelleri kat kat kıymetli ve duâsı makbuldür."

    H.Ş.: "Oruç sabırdır. Sabredenlerin mükâfatı hesapsızdır. Oruç diğer ameller gibi değil, o iç sırrıdır."

    Hadîs-i Kudsî'de "Oruç benim içindir. Onun mükâfatını ben ihsan ederim" buyurulmuştur.

    H.Ş.: "Oruçlu için iki ferahlık var:

    1- İftar vaktinde ferahlar.

    2- Rabb'isine kavuşunca ferahlar."

    Her gece "Farz olan Ramazan-ı Şerif orucuna" diye niyet etmek lâzımdır. Bu niyetle sahura kalkmak kâfi ise de, niyet etmek evlâdır.

    İftardan yarım saat evvel, yalvarmaya başlayıp "Yâ Rabb'î, sen affedicisin, affı seversin, beni affet" diye istiğfar ve niyazda bulunmalı.

    Zira; her ibâdetin sonunda duâlar kabul olduğu gibi, orucun son saatinde de duâlar ret olunmaz.

    Ramazan-ı Şerif, şânı yüce bir aydır. Bu ayda namaz, zikir, oruç, sadaka gibi yapılan her nâfile ibâdete, diğer aylarda yapılan farzların mükâfatı gibi ecir verilir. Farz ibâdetlere de yetmiş kat fazlası ihsan olunur.

    İmam-ı Rabbânî Hz., "Farza nispetle nâfile ve sünnet, deryadan bir damla kadardır," buyurmuştur.

    H.Ş.: "Bu ayda bir oruçluya iftar ettirmek günahların affına sebep olur, akrabâ ve taalukâtı cehennemden çıkarılır ve oruçlunun sevabı, aynen o kişiye de verilir."

    Ramazan-ı Şerif dâvetleri bu sebebe dayanmış olsa gerektir.

    H.Ş.: "Bu ayda hizmetçisinin işini hafifleteni Allahü Teâlâ affeder, cehennemden âzat eder."

    Bu ayda iyi amellere muvaffak olan kişiye Allahü Teâlâ o senenin tamamında muvaffakiyet ihsan eder. Eğer gaflet, tefrika ve perişanlıkla geçerse, o sene onun için perişanlık olur.

    Kulluk makamına münasip olan, sahuru tehir, iftarda acele etmektir. Bu, aczini ve ihtiyacını ortaya koymaktır.

    H.Ş.: "Oruçlunun ağız kokusu, Allahü Teâlâ yanında miskten sevimlidir."

    H.Ş.: "Ramazan-ı Şerif geldi diye sevinen kişinin cesedini Allahü Teâlâ cehenneme haram kılar."

    H.Ş.: "Allahü Teâlâ Ramazan-ı Şerifin ilk gecesinde hitap eder: << Bize muhabbet edene biz de muhabbet ederiz. İstiğfar edip af dileyeni Ramazan hürmetine mağfiret ederim.>> Ve Allahü Teâlâ amelleri yazan meleklere <<Müminlerin hayır işlerini, sevaplarını yazın, günahlarını yazmayın>> diye emir buyurur ve geçmiş günahlarını da affeder."

    Hâsılı; Ramazan-ı Şerif orucunu özenerek edâ eden kimsede haller değişir, ahlâk-ı İlâhî ile sıfatlanır ve her hususta huzur hâsıl olur. Orucun kerâmeti, fazîleti ve üstünlükleri saymakla bitmez.

    Allahü Teâlâ Musa A.S'a buyurdu:

    "Ümmet-i Muhammed'i iki zulmetten korumak için iki nur verdim: Kabir ve kıyâmet zulmetinden kurtarmak için Ramazan-ı Şerîfin nuru ve Kur'an-ı Kerîm'in nurunu ihsan eyledim."

    Yani bunlar, hakları ödendiği takdirde kabir suâlinden, kıyâmet hesabından; iki büyük felâketten selâmet vesilesi olurlar.

    İsâ A.S. seneyi oruçla geçirdiğinden, bütün vücûdu nur olmuştu. Civarındaki melekleri ve rûhânîleri görürdü. Allahü Teâlâ'ya:

    - Yâ Rabb'i! Benden fazla devlete mazhar kıldığın kulun var mı? niyazında bulundu.

    Allahü Teâla:

    -Âhir zaman Nebîsi Muhammed Mustafa'nın ümmetleri, senede bir ay Ramazan orucu tutacaklar. Onların bu ameli senin orucundan efdal olacak, buyurdu. İsâ A.S.:

    - Yâ Rabb'î, onlar ayda bir defa mı iftar edecekler?
    - Hayır.
    - On beş günde bir mi?
    - Hayır.
    - Yâ Rabb'î, üç günde bir mi iftar edecekler?
    - Hayır. Sahurda yemek suretiyle günde bir iftar edecekler,
    buyurunca başını secdeye koyup Cenâb-ı Hakk'a günlerce niyazda
    bulundu. Ve:
    -Yâ Rabb'î beni o peygambere ümmet eyle, diye yalvardı.

    Kezâ, İsâ A.S., Kur'an-ı Kerîm'in ruhu olan Fâtiha-i Şerîfe'nin, Kur'an-ı Kerîm'in kalbi olan Yâsîn-i Şerîf'in ve Tahâ Sure-i Celîlesinin Arş-ı Âlâ'daki esrarını, makamlarını ve nurlarını görüp:

    -Bunları bana ihsan buyur, diye duâ ettiğinde, Allahü Teâlâ:
    -Onlar Habîbim'e mahsustur, buyurdu.

    İsâ A.S. bu ümetten olma arzusundaki ısrarından dolayı âhir zamanda, Hz. Mehdî devrinde nüzûl edip müştereken decâcilenin habâsetine son verecekleri eserlerde gelmiştir. İsâ A.S. gibi büyük bir peygamber Muhammet ümmetinden olmuştur.



    Kezâ, Mûsa A.S. Tur-i Sînâ'da:

    Yâ Rabb'î, bana Kelîm'im, buyurdun, kelâmını işittirdin. Benden üstün devlete mazhar kıldığın bir kulun var mı? niyazında bulundu. Allahü Teâlâ:

    - Yâ Mûsa! Seninle kelâm ederken aramızda yetmiş bin perde var. Âhir zaman Nebîsi Habîbim Muhammed Mustafa'nın ümmetleri Ramazan orucu tutacaklar, bu sebeple vücûtları zayıflayıp renkleri sararacak, iftar vakti duâ ve niyazda bulunacaklar. Onlardan 70 bin perdeyi kaldırıp duâlarını kabul edeceğim buyurdu.

    Hâsılı, Ramazan-ı Şerifin kerâmetiyle orucun faziletinden; Tesbih ve teheccüt namazlarıyla, istiğfarla istifadeye çalışmanın zarûretini anlamak lâzım... Çünkü gönüllere ilâhi rahmetin nüfûzu ve füyüzât-ı ilâhînin gelmesi için, günâh paslarını silmek icap eder.

    Nasıl ki, mühürlü şişenin mantarı, kapalı kutunun ağzı açılmadan içine bir şey girmezse, kirli gönüllere de ağır misafir gelmez. Âzaları temizlemeden ilâhî nurlar tecellî etmez.

    İmam-ı Rabbânî K.S Ramazan-ı Şerif'in üstünlüğünü şöyle beyan etmiş:

    " Kişi sevdiği ile beraberdir" Hadîs-i Şerifi hükmünce Mümin kul, Allahü Teâlâ ile beraberdir; Ramazan-ı Şerif ve orucun kerâmetiyle mânevî beraberliğe mazhariyet vardır..."

    Lâkin bildirilen bunca inâyet ve kerâmetlerden istifadeye çalışıp zevk almaz da, Ramazan-ı Şeriften ve oruçtan şikâyet eder; günler uzun, oruç ağır, oruçtan usandım, bu ibâdet azaptır gibi sözler ederse, küfre girer, dikkat lâzım. Her mükâfat meşakkati nispetindedir.

    H.Ş.: "İnsanların hayırlısı, ömrü uzun ameli hayırlı olan; İnsanların şerlisi de ömrü uzun, ameli fenâ olandır."

    Hayır da, şer de bu âlemde kazanılır. Mümin bu günlerde uyanık, temkinli ve dikkatli olmalı. Bununla kalmayıp etrafına da sahip çıkmalıdır.

    H.Ş.: "Ramazan-ı Şerifte ilim meclisinde bulunan kimsenin her adımına bir senelik ibâdet sevabı yazılır, Arş'ın altında benimle beraber olur. Kim Ramazanda cemaate devam ederse, Allahü Teâlâ kıyâmet günü her rekâtına nimetlerle dolu bir şehir verir."

    H.Ş.: "Kim Ramazanda ana babasını memnun ederse, Allahü Teâlâ o kimseye rahmetiyle nazar eder. Ben de, cennet için o kimseye kefil olurum."

    Haberde gelmiştir; "Ramazan hilâli görülünce Arş, Kürsi, melekler, <<Ümmet-i Muhammed'e müjdeler olsun>> derler."

    H.Ş.: "Ramazan-ı Şerifin ilk gecesinden itibaren semâvat ve cennet kapıları açılır, son gecesine kadar kapanmaz."

    H.Ş.: "Ramazan-ı Şerifte kılınan namazın her secdesine Allahü Teâlâ 70 bin sevap ihsan eder."

    H.Ş.: "Arş-ı Âzam'da Hazırat-ı Kudüs isimli nurdan bir makam var. Orada toplanan melekler sırf oruç tutup teravih kılanlar için tesbih eder, duâda bulunur, teravih vakti müminlerle beraber namaz kılar ve onlar için hacet dilerler."

    H.Ş.: "Tam İmanla sevabını umarak, Ramazan orucunu tutan kimsenin geçmiş günahları affolunur."

    Hadis-i Şerif'in şerhinde: "Bu müjde, orucu severek, sevinerek, uzun günleri ganimet ve güçlüğü nimet bilerek edâ edenler içindir." demişler. (Mektubât-ı Şerif, İhya-i Ulüm, Mecâlis-i Abdüllatif S. 44'den 50'ye kadar.)

    Seyyid Abdülkadir Geylânî Hazretleri'nden:

    Cenab-ı Hak, hudutsuz rahmetiyle, nâfile namaz ve oruçları, farz borçlara mahsup edeceğini beyan etmiştir. Şu halde: Tesbih, Teheccüt, Duhâ ve Evvâbîn gibi Nâfileleri ihmal etmek, ahmak lık olur.

    ***

    KADİR GECESİ

    Kur'an-ı Azîmüşşân Kadir Gecesinde toplu olarak Lavh-i Mahfuz'dan yedinci kat semada meleklerin kıblesi olan Beytü'l- İzze'ye (Beytü'l- Mâmur'a) indirilmiş, sonra yirmi üç senede Resûlüllah S.A.V.'e lüzûmuna göre kısımlar hâlinde indirilmiştir.

    Diğer büyük kitaplar da, Ramazan-ı Şerifte nâzil olmuştur.

    Haberde gelmiştir ki: "Cennet dört kimseye âşiktır: Kur'an okuyan, dilini tutan, açları doyuran, Ramazanda oruç tutan..."

    H.Ş.: "Allahü Teâlâ, ümmetime, diğer ümmetlere vermediği beş şeyi ihsan buyurdu:

    1- Ramazanda birinci gecesi, Allahü Teâlâ iman sâhiplerine rahmetle nazar eder ve bu kullarına hiç azap etmez.

    2- İftar vakti oruçlunun ağız kokusu, Allahü Teâlâ yanında her kokudan sevimlidir.

    3- Melekler Ramazanın her gece ve gündüzünde oruç tutanların affı için duâ ederler.

    4- Allahü Teâlâ, oruç tutanlara Ramazan-ı Şerif içinde cennetten yer tâyin eder ve cennete: <<Yakında dünya sıkıntılarından kurtarıp ikram edeceğim kullar için süslen, hazır ol!>> buyurur.

    5- Ramazan-ı Şerifin son gününde, o ayda oruç tutanların tamamını affeder ve iş yapanlara işi bitirince ücretleri verilir." (Riyâz' - Sâlihîn)

    Ramazan-ı Şerifin ve o ayda oruç tutanların üstünlükleri saymakla bitmez.

    Cenâb-ı Hak cümlemize bu ayın feyzinden hakkıyla istifade etmek müyesser eylesin. Bilhürmeti esrâri seyyidilmür-selîn. Âmin.






    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 455.346, Level: 100
    Points: 455.346, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 100,0%
    Overall activity: 100,0%
    Achievements
    SiLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    EMEKTAR KURUCU

    .
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    ISPARTA
    Mesajlar
    18.956
    Points
    455.346
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Ramazan-ı Şerif ve Oruç

    ALLAH C.C Razı olsun kardeşim .güzel paylaşımdı.emeğine ve yüreğine sağlık.Dua ile...

Benzer Konular

  1. Ramazan-ı Şerif Duası
    By ArzuNur in forum Ramazan Özel
    Cevaplar: 6
    Son Mesaj: 03.09.10, 14:27
  2. Ramazan-ı Şerif ile İlgili Ayet
    By sitare in forum Kuran-ı Kerim
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 02.09.09, 20:38
  3. Ramazan-ı Şerif - Özel Konular-
    By ArzuNur in forum Mübarek Gün Ve Geceler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 25.09.08, 21:17
  4. Ramazan-ı Şerif ve Oruç
    By ArzuNur in forum Oruç
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 07.09.08, 21:45
  5. Ramazan-ı Şerif...
    By ArzuNur in forum İslami Şiirler
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 02.09.08, 11:05

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •