
Evlerinize saganak saganak meleklerin inmesini ister misiniz? Sizler için sevinç çigliklariyla Ars'a uçup, "Ya Rab bu mü'min kullarini affet, çünkü senin Rizan için seni aniyorlar." diye dua etmesini ister misiniz?
Sohbet, ortak bir dille dertlesmek ve ayni hayati paylasmaktir. Bu paylasimda yürekler benzer duygu ve heyecanlarla, hep ayni meseleler etrafinda çarpar. Böyle bir beraberlikte "Birimiz hepimizdir" görüsü hâkimdir ve tam bir vahdet-i ruhiye söz konusudur. Bu vahdet-i ruhiye ile insan, dertlerinin çaresini bulur, hüzünlerini ve sevinçlerini paylasir, ilim ve irfanini artirir. Zikir, fikir, tefekkür güzel sohbetlerin önemli bir derinligidir. Iste Ahmet ve arkadaslari bu meselenin suurunda olarak haftada bir gün bir araya geliyorlar ve sohbet ediyor, Allah'i tesbih ediyorlardi.
O gün yine sohbet aksamiydi. Ahmet, arkadaslariyla beraber sohbet ediyordu. O gün aralarina yeni gelen bir arkadas daha vardi. Bu kisinin niyeti aslinda sohbet dinlemek degildi. Sadece arkadasinin israrli ricasini kiramamisti. Içinden,
- Bu aksam burada takilayim. Hem karnimi da doyurmus olurum. Bir daha da buraya ugramam zaten, diyordu.
Sohbet devam ederken, mana âleminden bir grup melek de o eve gelmisti. Bu meleklerin vazifesi, Allah'in adinin anildigi, O'nun sevgisinin ve rizasinin islendigi meclisleri ziyaret edip oradaki kimseleri Allah'a bildirmekti. Melekler sohbeti dinledikten sonra göge yükselip Allah'a söyle dediler:
- Ya Rabbi! Ahmet kulun ve arkadaslarinin yanindan geliyoruz. Onlar bu aksam Seni zikrettiler, verdigin nimetlerden dolayi Sana sükrettiler, imanlarini artirdilar, Senin rizani talep ettiler.
Bundan sonra Cenab-i Hak ile melekler arasinda su diyalog yasandi:
- Onlar beni görmüsler mi ki, beni bu sekilde övüyorlar?
- Hayir, Seni görmediler ya Rabbi!
- Ya beni görselerdi, ne yaparlardi?
- O zaman Sana daha çok ibadet ederler, Seni daha çok yüceltip anarlardi.
- Peki onlar, benden ne istiyorlar?
- Senden cennetini istiyorlar.
- Cenneti görmüsler mi?
- Hayir ya Rabbi, cenneti görmediler.
- Ya görselerdi, ne yaparlardi?
- Cenneti görselerdi, onu daha çok isterler ve cenneti kazanmak için daha fazla çalisirlardi.
- Onlar neden korkuyorlar?
- Cehenneme girmekten korkuyorlar.
- Cehennemi görmüsler mi?
- Hayir, ya Rabbi, görmediler.
- Ya cehennemi görselerdi, ne yaparlardi?
- O zaman ondan daha fazla korkarlar ve oraya girmemek için daha dikkatli yasarlardi.
- Siz sahit olun, Ben bu kullarimin hepsini affettim. Onlari cennetime kabul edecegim. Onlar cehennem atesinden uzak olacaklardir.
Bu sira bir melek sunlari söyledi:
- Ya Rabbi! Yalniz içlerinden birisinin niyeti Seni övmek degildi. O kimse, oraya sohbeti dinlemek için gelmedi. Niyeti baskaydi.
Bunun üzerine Cenab-i Hak, söyle buyurdu:
- Ben onu da affettim. Onlar öyle güzel bir topluluktur ki, onlarla beraber olanlar cehennemlik olmazlar. Onlarin yüzü suyu hürmetine o kisiyi de affettim. (Buhari, 6045; Müslim, 2689)