Edeble Bütünleşmek


Edep güzel terbiye iyi alışkanlıklarla birlikte utanılacak hata ve ayıplardan korunmaktır. İnsan zekasının kapısı olan edep inanan kimsenin eskimez giysisi en değerli süsü mağlup olmaz silahıdır. Edep ve güzel ahlak inanca kuvvet ve parlaklık kazandırıp kötülüklerden korur.

İnsan ilişkilerinin şekillenmesinde önemli bir özellik olan edep kişinin kendisini ve çevresindekilerini sevmesi herkese layık olduğu ölçüde değer vermesidir. Edep başkaların kul köle olup onları üstün görmemek olduğu gibi kendisini de abartılı gösterip insanları hor görmemektir. İslam bilginlerinden bazıları edebi şöyle tanımlar:

İmam Kuşeyri: "Edep bir insanda iyi ve güzel huyların tamamının meydana geldiğinin görülmesidir."

Mevlana: "Eğer adem oğlunun edebi yoksa adem değildir. İnsan ile hayvan arasındaki fark edeptir. Göz gezdir ve Allah'ın kelamına "Kur'an'a" ayet ayet tamamına bak Kur'anın anlamı edeptir." "Eğer şeytanı ayaklarınızın altında görmek istiyorsanız gözünüzü açın ve biliniz ki şeytanın katili edeptir."

Hasan Basri: "Edep dinin gerçeklerini bilmedeki ince anlayış dünyanın geçici ve aldatıcı zevklerine aldanmadan Allah' ı hatırlatan bilgiler edinmek için yapılan eğitimdir."

İbnul Kayyim El Cevzi: "Kişi kendisini ve sevdiklerini ateşten korumak istiyor ise edebi öğrensin edebi öğretsin."

Sehl B. Abdullah: "Edep ihlas ve kulluk ile azgın nefsi uslandırmaktır."

İmam Suhreverdi: "İlim ve bilginin yüceliği edep ile anlaşılır. Davranışlar ilim ve irfan ile kabul görür ve insan güzel edep ve ahlakı ile dünya ve ukba muradına ulaşır."

İmam Gazali: "Ahlakın en mükemmeli edebin en üstünü Din'de edeptir. Dinde yücelmek Allah'ın emirlerine itaat edip peygamberimizin edeplerini bilmek ve uymak ile mümkündür."

Lokman Hekim kendisine edebin anlamını soranlara: "Ben edebi edepsizlerden öğrendim."

Bu ve benzeri pek çok tanımdan da anlaşılacağı gibi edep insanlar için iyilikler ve güzelliklerin kaynağı olan davranış biçimidir. Kişi bu davranış kalıpları ile kendisine ailesine ve çevresindeki insanlara daha olumlu katkılarda bulunur gerçek kimliğini yansıtmış olur. İnsanın ailesiyle toplumu ile ve rabbi ile olan diyaloglarında bu özellikleri yansıtan davranışlar sergilemesi önemli bir meziyet ve fazilettir.

Kişinin kendisine aile bireylerine iş arkadaşlarına toplumdaki diğer insanlara karşı sorumluluk duyması karşılaştığında onları selamlaması güler yüz göstermesi içtenlikle iletişim kurması sohbet etmesi yardımda bulunması paylaşması değer vermesi kusur ve ayıpları ile uğraşmaması gerektiğinde teşekkür etmesi belli başlı edep kurallarından bir kaçıdır. İnsanın bütün kusurlarını örten edep ne güzel bir örtüdür. Kişinin edebi altından daha değerlidir.

Ramazan ayı tüm insanlığı fenalıklardan koruyan sabır bereket mağfiret rahmet ve edep ayıdır. Bu ayda yapılan duaların kılınan namazların alınan ve verilen her nefesin yutulan her lokmanın helal kazancın önemi hatırlatılmalıdır. Bu ayın çocuklara çok iyi tanıtılması ve onlarla paylaşılması gerekir. Sınıfların ve evlerin Ramazan'dan önce süslenmesi yaşanan güzelliklerdendir. İbadet ayı olan Ramazan'da öğretmenlerin ödevleri azaltması öğrencilerle birlikte oruç tutması teravih namazına gitmesi öğrenci iftarlarında bulunması önemli şahsiyetleri ve mekanları ziyaret etmesi ramazan hediyeleri dağıtması önemli bir özelliktir.

İradelerin ve sabrın sınandığı mübarek ramazan ayında ve okulların öğretime başladığı şu günlerde eğitimciler okullarda aileler evlerde niyaz kapısında sürekli dua eden takva ve edep ile donanan özellikler taşımalıdır. Bu konuda her eğitimci ve anne baba kendini yeterli görmeyip inanarak araştırarak birikimlerine yeni beceri ve yetenekler ekleyerek kendini yenileyerek çağdaş güncel farklı öğretim metotları ile donanarak okullarda ve evlerde farklı etkinlikler sunmalıdır. Özellikle çocukların gelişim düzeyleri göz önünde bulundurularak her fırsatta örnek ahlak ve edep ile ilgili model davranışlar sergilemeli. Edep timsali örnek şahsiyetleri tanıtmalı güzel davranış kalıplarını sergilemeli. Uzmanlardan ve güvenilir kaynaklardan yardım almalı .

Edebin İlkeleri:

Ululuk büyüklük izzet ve şeref parada sözde ve yaşta değil ancak edep ve kemaldedir. Bu nedenle "kişinin edebi altınından daha hayırlıdır" denmiştir. Edebin temel ilkelerini şöyle sıralayabiliriz:

* Her türlü şüphe ve tereddütten uzaklaşarak sağlam ve kesin bir inanca sahip olmak
* Rabbine peygamberine kitabına ve tüm manevi değerlerine karşı sorumluluklarını bilmek öğrenmek araştırmak öğrenmede istekli ve gayretli olmak bilgisizlikten arınmak
* Temiz bir niyetle sahip olduğu inancın gereklerini yerine getirmek söz ve davranışlarında doğruluktan ayrılmamak
* İbadetleri efendimizin yaptıkları gibi huzur ve huşu ile yapmaya çaba göstermek
* Bilgi ile dost olmak ahlaksız bilginin felaketlerini ve sonuçlarını kavramak
* Bilge insanların meclislerinde oturmak onları sevmek hürmet etmek destek olmak dualarını almak
* Söz ve davranışları ile tutarlı olmak böyle olmayan kimselerden uzaklaşmak
* Yaptığı tüm davranışların temelinde sadece Allah'ın rızasını aramak O'nun rızasını kazanmak ödülü O'ndan beklemek O'nun buyruklarına göre hareket etmek
* Öğrendiklerini uygulamada yerine getirmede sorumluluklar taşımak
* Ne iş yaparsa yapsın edebin kişisel gelişimine olan katkılarını belli aralıklarla sorgulamak
* Nefsine ailesine diğer insanlara ve rabbine karşı edep kurallarını noksansız yerine getirmek
* İşinde davranışlarında sözlerinde her zaman edepli tavırlar sergilemede sürekliliğini sürdürmek
* Edepte ve ahlakta örnek şahsiyetleri ve hayat hikâyelerini yakından bilmek onların izinden gitmek…

Bilge insan sayısı çok olan bir kültürden geliyoruz. Yüzyıllar öncesi yaşayan seslerini bize duyuran bilgileri yetenekleri yaşam hikâyeleri ahlak ve edepleri ile karanlıklarımızı aydınlatıp ışık saçan güzelliklerimizi sevgi çiçekleri ile süsleyen düşünceleri ile huzurumuzun mutluluğumuzun kaynağı olan örnek modellerimizin sayısı oldukça çoktur. Bu şahsiyetlerin başında efendimiz ve onun izinden giden pek çok güzel insan vardır. Biz burada birkaç örnek vermekle yetineceğiz:

Hz. Ebubekir'in (r.a) Edebi: Efendimizin hastalığında İslam'ın birinci halifesi Hz. Ebubekir onu ziyarete gider. Bir müddet sohbet ettikten sonra tekrar evine döner. Efendimize olan sevgisinden dolayı üzüntüsünde o da hasta olup yatağa düşer. Efendimiz onun hastalığını duyunca iade-i ziyaret nedeniyle evine gittiğinde Hz. Ebubekir onun gelişini görünce bir anda yataktan kalkar ve "habibim hastalandı ona olan üzüntümden dolayı ben yatağa düştüm o iyileşince onu iyileşmiş görünce ben de iyileştim şifa buldum" diyerek sevgi ve bağlılıkta edebin en güzel örneğini gösterir.

Hz. Ömer'in (r.a) Edebi: Adaleti ve cesareti ile İslam düşmanlarını titreten dize getiren Hz. Ömer'e bir gün: "Ey Ömer Allah'tan kork" denildiğinde hayvandan çabucak inip yüzünü toprağa sürer. Rengi kaçmış sesi sönük bir halde" Ömer kim oluyor ki Allah'tan korkmasın" der. Onun bu davranışı Rabbine olan inancı ve edebinin örneğidir.

Hz. Osman'ın (r.a) Edebi: Hilafeti döneminde evinin etrafı kuşatılan Hz. Osman Kur'an okurken bir ara uyuklar. Rüyasında efendimizi görür. Efendimiz ona "Ya Osman dilersen iftarı bizim yanımızda yapabilirsin istersen yardımına gelip seni kurtarsınlar" denildiğinde o "şehit olup sizinle birlikte iftar etmek isterim ya Resulallah" der. Zor zamanlarda bile efendimize olan sevgisi edebi her türlü yardımı reddetmesini belirten ne güzel bir örnektir bu.

Hz. Ali'nin (r.a) Edebi: Savaşta düşmanı mağlup edip altına aldığında düşman onun yüzüne tükürür. Bu davranışından dolayı onu serbest bırakır. Şaşırıp "yüzüne tükürdüğüm halde beni niçin serbest bıraktın" diyen düşmana Hz. Ali "biz savaşı Allah için yaparız senin bu davranışın nefsi duygularımı kabarttı eğer seni öldürseydim bu Allah için değil nefsim için olacaktı" der ve İslam düşmanı bu ince davranıştan dolayı iman edip erenler safına katılır. Hz. Ali'nin bu davranışı ihlas ehlinin savaştaki edebinin en güzel örneğidir.

Her Müslüman edep ile ilgili benzeri örneklerden etkilenerek elde edilen güzel ve olumlu davranışlar sergilemeli eğilip bükülmeden böbürlenmeden şımarmadan tevazu ve ağırbaşlılıkla yürümeyi yapmacık hareketlerden kaçınmayı önemli bir davranış biçimi olarak yaşayabilmeli "edeple bütünleşmelidir".. "Rahman'ın kulları tevazu ve vakar ile yürürler. Cahiller kendilerine laf atıp sataştıkları zaman aldırmadan selametle (esenlikle) kalın deyip geçerler." (Furkan-65)


Ahmet Çağlayan