__Hüzün__
Harab olmuş bu ruhum ister mi hiç yaşamı,
Aslı asdarı yoktur yaşam daima hüzün.
Anlamadım nasibim mutsuzluk ve tasa mı?
Kalem bile isyankar hüzün yazıyor hüzün.
Hiç keyfim yok,utanır,sıkılır ve ağlarım,
İsyan eder bu gönlüm dere gibi çağlarım,
Sırtını döndü bana sırt verdiğim dağlarım,
Yalnızlığın kucağı hüzün kokuyor hüzün.
Kurtların sofrasında meze gibi olunca,
İnsan bir kez düşünür gülen benzi solunca,
Duvara yumruk atıp saçın başın yolunca,
Aynaya bak karşında hüzün duruyor hüzün.
Gölge gibi takipte lanetli bulut gibi,
Başımdan eksik olmaz insanların laneti,
Yağıyor geceleri yastığıma kar-tipi,
Rüyalarımda bile hüzün görürüm hüzün.
Camiye,kiliseye,bütün tapınaklara,
Gittim çözüm olmadı yaş aktı yanaklara,
Muhtaç oldum,el açtım tuttuğum çanaklara,
Vallahi tükürdüler hüzün yine de hüzün.
Karadır bu yazımız,yazımız kara bizim,
Gözümüzden akan yaş gönlümüz yara bizim,
Hasta bir millet olduk cümlemiz sara bizim,
Sağımız ve solumuz hüzün üretir hüzün.
Sesimiz çıkmaz diye sizler habire düzün,
Zalim neden kızarmıyor bir kez olsun hiç yüzün,
Başka hüzün kaldı mı diye kısası sözün,
Dere tepe demeden hüzün aradım hüzün.
Yazar:
Rüstem Kutar