Âvâzeyi bu âleme Dâvûd gibi sal / Bâki kalan bu kubbede bir boş sedâ imiş. (Bâki)
Sesi/sözü bu aleme/alemde Davûd peygamber gibi bırak/Davud peygamber gibi söyle. Zira bu gökkubbede sonsuza kadar kalacak olan hoş bir sestir/sözdür.
Davûd peygamberin iki özelliği edebiyatımızda ve geleneğimizde çok ön plana çıkarılmıştır. Bunlardan birincisi onun demircilikteki maharetidir. Öyle ki bütün madenler Davûd aleyhisselâmın elinde âdeta hamura dönüşmekte ve o bu hamura istediği gibi şekil vermektedir. Beyitten de anlaşılacağı gibi onun diğer özelliği ise sesinin güzelliğidir. Beyit sonsuza kadar kalacak olanın "hoş sâdâ" olacağını vurgularken sözün güzelini söylemeyi mi kastediyor, yoksa ne olursa olsun söz söylerken dikkatli olmak gerektiğini, kime olursa olsun güzel konuşmak ve söylemenin önemini mi vurgulamaktadır onun yorumunu size bırakıyorum. Yalnız beyitin sahibi olan "Bâkî"nin ikinci mısrada bir söz oyunu yaptığını da dikkatlerinize sunmadan edemeyeceğim. "Bâkî"den sonra bir virgül koyarak beyiti okuyunuz. 