Ebu Hureyre (R.A.)'den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz:
"Beş vakit namaz, bir cuma diğer cumaya kadar, Ramazan da diğer Ramazan'a kadar büyük günahlardan sakınıldığı takdirde aralarındaki gühahlar olurlar." buyurdu. (Müslim; Taharet: 5; No:16, 1/209)
Mübarek Ramazan-ı şerif ayı, bütün hayırları ve bereketleri kendinde toplamıştır. Bu ayda hayırlara muvaffak olan kişiyi, senenin tamamında ALLAH Teâlâ muvaffak kılar. Her kim bu ayı huzuru kalple geçirir ve bu ayın hayır ve bereketlerinden nasibini alırsa, senenin tamamını huzuru kalple geçirmeğe muvaffak olur ve bu ayda bulunan bütün hayır ve bereketlere nail olur. Bu ay, kalp huzuru olmaksızın, dağınıklık üzere geçerse bütün sene dağınıklık üzere geçer. O halde bu ayı ganimet bilerek bunda kalb huzurunu kazanmaya çok çalışmak lazımdır.
ALLAH Teâlâ, Ramazan ayının gecelerinden herbirinde cehenneme girmeğe müstehak olmuş kişilerden binlercesini mağfiret eder ve bu ayda cehennem kapıları kapanır, şeytanlar zincire vurulur. Rahmet kapıları, cennet kapıları ardına kadar açılır. Mahşerde cehenneme doğru yola alanları gören cennet ehilleri soracaklar:
- Sizler hiç Ramazan'a erişmediniz mi? Yok muydu hayatınızda Ramazan ayı? Onlar diyecekler ki:
- Vardı, varolmasına da bizler onun özelliğine itibar etmiyor, değer vermiyorduk. Önceki aylar gibi ibadetsizliğimizi sürdürüyorduk. Onun için Ramazan'ın şefaatinden mahrum kaldık.
Her bir gün ve gecesinde inen rahmet, mağfiret ve huzurun farkında olanların daha çok istifade ettiği Ramazan ayı, insanlar için gerçekten bir rahmet ayıdır. Asırlardır din ile bağını koparmadan sürdüren ve onu hayatına rehber edinen kimseler, Ramazan ayının rahatlatıcı ve genişletici etkisini nefislerinde, ailelerinde ve toplumlarında yaşamış ve yaşatmış, Ramazan ayını sadece dini değil, sosyal ve kültürel hayatları için de canlı bir dönem haline getirmişlerdir.
Muazzam bir feyiz ve bereket, zevk ve şevk mevsimi geldi, gece gündüz muhteşem bir mânevî eğitim uygulanacak, bir ay boyunca şahane bir iman ve irfan devresi yaşanacak.. Günahlar bağışlanacak, gönüller nurlanıp, ödüller dağıtılacak, imanlar kuvvetlenecek, vicdanlar aklanacak, bedenler paklanıp, sıhhatlanacak, kardeşlik duyguları coşacak, sevgi pınarları gürül gürül akacak, camiler dolup taşacak.
Ramazan, her yıl aşınan değerleri onarmaya, kaybolan değerleri yeniden kazandırmaya gelir. İç âlemimizi zenginleştiren, gönül tahtımızı yücelten manevî değerler Ramazanda doruğa ulaşır. İnsan ilişkilerini düzenleyen ahlâkî erdemler, Ramazan'da bütün toplumu kuşatır. Ramazan'da elde edilen yüksek değerler, her davranışımızı ahlâkî kılar. Hatta toplumlar arası ilişkileri düzenleyen evrensel değerler bile Ramazanda farklı bir boyut kazanır. Ramazan, İslâm'ın rahmetle yoğrulmuş adaletini, bilgi ve hikmetle bütünleşmiş ahlâkını bütün insanlığa gösteren bir rahmet ve bağışlanma ayıdır.


Mehmet Talü

Araştırmacı yazar