***
DIŞARDA
Points: 8.201, Level: 61
Level completed: 17%,
Points required for next Level: 249
Overall activity: 0%
Achievements


hicret şiiri
Yıl 622;
yer MEKKE ;
kırbaçlar iniyor çıplak gövdelere
kor ateşlere yatırılıyor insanlar
Resul’ün davetini kabul ettikleri için;
inançlarında kararlı oldukları için
Rabbim Allah’tır
hüküm ancak Allah’ındır diye haykırdıkları için...
İnen kırbaçla yürekten fırlayanher kırbaçla daha kararlı yükselen bir ses var MEKKE sokaklarında...
La ilahe illallahla ilahe illallah...
Bu kolay bir söz değildir
bu sadece bir söz değildir.
İşkence kıskacında yükselen sesler
günlerce MEKKE kayalıklarında yankılandı.
Yollara düşene dek muhacirler ;
BilallerHabbablar durmadan kırbaçlandı.
Fakat bir dava vardı!
Zorbaların bilemediği
müminlerin uğruna can verdiği bir dava vardı.
Her şeyden önce
her şeyden önde
O’nun için
O’nun yolunda ne varsa arkada kalıyordu!
Arkada kalıyordu sokaklarında çocukluk anılarını saklayan şehir!
Arkada kalıyordu serin gölgelerde hurma sunan bahçeler!
Annebabaevlatakraba; kutsal çağrıya uymayan nekadar şey varsa arkada kalıyordu!
Yürüyordu Hicret Erleri.
İmanlasabırlatevekkülle...
aralarında O ; O ki iki cihan güneşi!
Yol MEDİNE’ye...
aydinlik şehir
peygambere ve dostlarina kucak açan , münevver şehir
selam sana
selam peygamber sancaktari mus’âba
ensar , mücahir ; bir kardeşlik destani işler tarihe
sevgiyle dizilen kalpler üstüne
şimdi o beklenmekte
gözler veda tepesiyle karincalaniyor
ağaçlarin en yükseğinde gözcüler
" müjde müjde "diye haykirmaya hazirlaniyor
on beş gün soluk kesmiş medine
eller alinlarda siper
kaşlar çatik
gözler veda tepesinde
ve birden sevinçle savrulan ses
" geliyorlar geliyorlar "
çalkalandi gökler
mutlu deve kusva
güneşi kiskandiran yolcusu sirtinda
yolcunun sadik arkadaşi yaninda göründüler
bekleme sikintisinin sevince dönüşüyle
bir anda oluşan ezgi üstüne ;
yine ayni anda dizilen misralari döktüler
---veda tepesinden üzerimize dolunay doğdu
---allaha çağiran bir davetcimiz olduğundan
---şükretmek bize vacip oldu.
Taleal- bedru aleynâ
Min seniyyâti-il vedâ
Vecebe'ş-şükrü aleynâ
Mâ deâ lillahi dâ'
Eyyühel meb'usü fînâ
Ci'te bi'l-emri'l muta
Ci'te şerrafte'l- Medîne
Merhabâ yâ hayra da
Ente şemsun, ente bedrun
Ente nûrun âlâ nûr
Ente misbe hassüreyya
Ya habîbi, ya Rasul
Kad lebisnâ sevbe izzin
Ba'de esvâb'r-rika
Ve rada'nâ sedye mecdin
Ba'de eyyâm-id dayâ
Kaalet ahmâru'd-deyâcî
Ku lli erbâbi'l-İslâm
Küllü nan yetba Muhammed
Yenbeğî en lâ yüdaam
Ve teâhednâ cemîan
Yevme aksümne-l yemîn
Len nehûne'l ahde yevmen
Vettehazne's- sıdka dîn
Leste vallahi neziyyen
Mâ yukasihi'l i-bâd
Meşheden yâ necme emnîn
Zû vebâin ve vidâd
" Hizmet muvaffak olsun da , varsın bizim yerimiz caminin pabuçluğu olsun. "
" İlim , nûr -u ilâhîdir . İnsan ise kovan . Kirli bir kovanda arının durmadığı gibi , isyan ve zulmetle kirlenmiş vücud ve kalbde de ilim durmaz . Hulûs-i kalble tahsil olunan ilim , ayn-ı ibâdettir ."
üstâz Süleyman Hilmi Tunahân (kuddise sirruhû)