1607- Ebu Seleme b. Abdurrahman (r.a)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Aişe’ye; Rasûlullah (s.a.v)’in gece namazına nasıl başladığını sordum. O da şu cevabı verdi: “Namaza şöyle başlardı: “Allah’ım! Ey Cebrail’in, Mikail’in ve İsrafil’in Rabbi, gökleri ve yeri yaratan! Görüneni ve görünmeyeni her şeyi bilen, kullarının arasında gerçek hükmü veren sensin. Allah’ım! Beni daima hidayette kıl, Sen dilediğine dosdoğru yolu gösterensin.” (Müslim, Salatül Müsafirin: 26; Tirmizî, Tefsirül Kur’an: 10)
1608- Humeyd b. Abdurrahman b. Avf (r.a)’tan rivâyete göre, Peygamberin ashabından bir adam şöyle anlatmıştır: “Rasûlullah (s.a.v) ile birlikte bir yolculuktaydım, namazı nasıl kıldığını görmek için gözetlemeye başladım. Yatsı namazını kıldıktan sonra gecenin uzun bir bölümünü yatarak geçirdi. Sonra uyandı ve ufka bakarak Al-i İmran sûresinin 191-194. ayetlerini okudu. Sonra elini yatağına uzatıp oradan misvağını aldı, yanındaki kaptan bir bardağa su koyarak dişlerini misvakladı ve kalkıp namaza durdu. Namazdaki duruşu uyuduğu kadardı sonra yatıp uyudu, bu yatması da namaz kıldığı süre kadardı. Sonra tekrar uyandı, ilk önceki yaptıklarını aynen yaptı ve okuduklarını da aynen okudu. Rasûlullah (s.a.v) fecirden önce üç sefer aynen böyle yaptı.” (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)