1580- Abdullah b. Ömer (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Nafile namazları evlerinizde kılınız ki evleriniz namaz kılınmayan kabirlere benzemesin.” (Tirmizî, Salat: 331; Ebû Davud, Salat: 205)
1581- Zeyd b. Sabit (r.a)’ten rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) Mescidde hasırdan bir hücre yaptırdı ve geceleri teheccüd namazını orada kılardı. Pek çok kişi de geceleri Peygamber (s.a.v) ile birlikte kılmak için orada toplanmışlardı. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v) bu işe engel olmak için oraya gelmemişti, insanlar; Peygamber (s.a.v) uyudu zannederek O’nu evinden çıkarıp oraya getirmek için öksürmeye başladılar. Bu öksürmeler üzerine Rasûlullah (s.a.v): “Size ne oluyor, ne yapıyorsunuz. Bu namazın size farz olmasından korktum, eğer farz olursa kılamazsınız. Onun için ey ashabım, bu gece namazı olan teheccüdü evlerinizde kılınız. Çünkü farz namazlar hariç kişinin kıldığı namazların en değerlisi evinde kıldığı namazdır”(Buhârî, Ezan: 81; Müslim: Salatül Müsafirin: 29) buyurdular.
1582- Sa’d b. İshak b. Ka’b b. Ucre (r.a), babasından ve dedesinden naklederek şöyle diyor: Rasûlullah (s.a.v) akşam namazını Abduleşhel oğullarının mescidinde kılmıştı. Namazdan sonra cemaat nafile kılmak için kalkıştılar. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: “Bu namazı evlerinizde kılmanız gerekir” (Tirmizî, Salat: 331)