Temiz havayı sever, tabiatla baş başa kalmaktan büyük lezzet alırdı. Bunun için de kırlara çıkar, bahçelere iner veya yol boyunca gezinirdi.

Eğer emanet bir at veya eşek bulabilmişse ona biner, gideceği yere öyle giderdi, o da olmazsa eline kitabını alır yürüyerek yola düşerdi.

Barla'da kaldığı günlerde genellikle eşeğe binerdi. Bir gün hizmetini gören bir talebesi binmesi için bir eşek getirdi.

- "Üstadım," dedi. "Eşeği getirdim. Bununla çıkarsınız kıra."

Bediüzzaman talebesinin bu ifadesini hemen düzeltti. Eşeğe "eşek" denmesinden hoşlanmamıştı. Şöyle dedi talebesine:

- Kardeşim, bunlara eşek demeyin. Hayvana hakaret olur. İşlek deyin. Çünkü bunlar çok işleyen, çok çalışan hayvanlardır."




Kaynaklar: Bediüzzaman'la Yaşayan Öyküler (Ömer Faruk Paksu