819- Ebû Hüreyre (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Muhammed (s.a.v) şöyle buyurdu: “İmamdan önce başını kaldıran kimse Allah tarafından başının eşek başına çevrilmesinden korkmuyor mu?” (Ebû Davud, Salat: 76; Buhârî, Ezan: 53)
820- Ebû İshak (r.a)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Abdullah b. Yezid’ten işittim şöyle diyordu: “Bera’nın anlattığına göre, ki o yalan söylemeyen biridir. Onlar Rasûlullah (s.a.v) ile birlikte namaz kıldıklarında, Rasûlullah (s.a.v) başını rükû’dan kaldırınca doğrulurlar, secde ettiğini gördükten sonra da secdeye varırlarmış.” (Ebû Davud, Salat: 76; Buhârî, Ezan: 53)
821- Hıttan b. Abdullah (r.a)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Ebû Musa bize namaz kıldırmıştı. Teşehhüde oturulduğunda o toplumdan birisi içeri girip: “Namaz iyilik, doğruluk ve zekatla birlikte zikredildi” dedi. Ebû Musa selâm verince cemaate karşı döndü ve o sözü hanginiz söyledi diye sordu. Oradakiler susup cevap vermediler. Ebû Musa: “Ey Hıttan, yoksa sen mi söyledin?” dedi. O da: “Hayır! Fakat beni azarlamandan korktum” deyince, Ebû Musa şöyle dedi: “Rasûlullah (s.a.v), bize namazımızı ve gideceğimiz yolu, öğretir ve şöyle buyururdu: “İmam kendisine uyulandır. O tekbir aldığında sizde alın. “O ğayril mağdûbi âleyhim ve la’d dâllîn” dediğinde amin deyin ki, Allah dua’larınızı kabul etsin. İmam rükû’a vardığında siz de rükû’a varın, rükû’dan kalkıp ta “semiallahü limen hamideh” deyince, siz de “Rabbena lekel hamd” deyin ki Allah sizin böyle söylediğinizi duysun. Secde ettiğinde siz de secde edin. Secdeden kalktığında siz de kalkın. Çünkü imam sizden önce secde eder ve sizden önce secdeden kalkar. Rasûlullah (s.a.v) de diğerleri de aynen böyledir” buyurdu. (Buhârî, Ezan: 53; İbn Mâce, İkametü’s Salat: 48)