***
DIŞARDA
Points: 155.310, Level: 100
Level completed: 0%,
Points required for next Level: 0
Overall activity: 0%
Achievements


Istanbul'un fethi yıl dönümümüz kutlu olsun..!!!
29 Mayıs, tarihimizin en parlak ve önemli sayfalarından birinin yazıldığı tarihtir. Yüzyıllar öncesinden fahri kainat Muhammed Mustafa aleyhisselamın “İstanbul elbette fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden asker ne güzel askerdir” muştusuna ulaşacağına yürekten inanan “güzel komutan” Fatih Sultan Mehmet Han “Ya İstanbul beni alır, ya ben İstanbul’u” kararlılığıyla Bizansın üzerine yürümüş, zamanın en yüksek tekniğini kullanarak döktürdüğü toplarla surları döverek, akıllara durgunluk veren bir planla; kızaklarla gemileri karadan yürüterek Haliç’e indirmiş ve 29 Mayıs 1453’te İstanbul’u fethetmiştir. İslam’ın ve müslümanın anlayışında fetih; kalplerin fethidir. Ülkelerin ve beldelerin fethi yüreklerin fethine vesile olduğu için kıymetlidir. Hz. Peygamber Efendimiz aleyhisselam Hayber’in fethi öncesinde sancağı Hz. Ali’ye verirken “Ey Ali! Senin elinle bir kişinin hidayet bulması dünya ve içindekilerden daha hayırlıdır” buyurmuşlardır. Yani önemli olan taş ve çamurdan yapılmış olan kalenin fethi değil, kalenin içindeki yüreklerin fethidir. İstanbul’u fetheden Fatih’in ruhuna sahip olmak, Allah ve Resulünün emirlerine teslim olmakla mümkündür. Kıtabımız Kur’an-ı Kerimde “İnsanlar, imtihan edilmeksizin “İman ettik” demekle bırakılacaklarını mı sanıyorlar?” sorusunun ardından “Biz onlardan öncekileri imtihan ettik. Allah iman ettim dedikten sonra sözünde sadakat gösterenleri de, yalancıları da ortaya çıkaracaktır” buyurularak mü’minlerin bir sadakat sınavına tabi tutulduklarını haber vermektedir. Fetih bilincine sahip olmak, sadakat sınavını kazanmak demektir. Fetih bilincine sahip olmak, Allah için fedakarlık yapmak demektir. Suheyb er-Rumi (radiyallahu anh) müşriklerin “mal-mülk adına neyin varsa bize vermeden hicret etmene müsaade etmeyiz” tehdidi karşısında “Alın neyim varsa sizin olsun. Ben Allah ve Resulünü tercih ediyorum deyip Medine yoluna düşünce, hakkında Bakara suresinin 207. ayet-i kerimesi nazil olmuştur; “İnsanlardan öyleleri varki Allah’ın rızasını kazanmak için kendini feda eder.Allah kullarına çok şefkatlidir.” Cenab-ı Mevla bir ticaretten bahsediyor Tevbe suresinde. Kendi rızası için mal verip, can verip cennet satın alınan bir ticaret. “Şüphesiz Allah, mü’minlerden canlarını ve mallarını, kendilerine vereceği cennet karşılığında satın almıştır. ve bu ticarette kazananları, sadakat sınavını başarıyla geçenleri ya da fetih bilincine sahip olanları Yüce Mevlamız şu ifadelerle övmektedir: “Mü’münlerden öyle erler vardır ki, Allah’a verdikleri sözde sadık kalırlar. İçlerinden bir kısmı verdikleri sözü yerine getirmiştir.( şehit olmuştur ). Bir kısmı da ( şehit olmayı ) beklemektedir. Verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir. ” Bu güzel yurdu bizlere emanet bırakan, şehirlerin fethini yüreklerin fethine vesile sayan Fatihleri rahmet ve minnetle anıyoruz.