3 sonuçtan 1 ile 3 arası

Konu: KALB İBRESİ'nden: Sıkıntıları karşılamada inanç ve edebimiz..

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 42.870, Level: 100
    Points: 42.870, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 4,9%
    Overall activity: 4,9%
    Achievements
    Zümrüt - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Jan 2009
    Yer
    ıstanbul rize
    Mesajlar
    7.510
    Points
    42.870
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    24

    Standart KALB İBRESİ'nden: Sıkıntıları karşılamada inanç ve edebimiz..

    Denilebilir ki dünyada sıkıntısız üzüntüsüz dolayısıyla imtihansız yaşayan insan yoktur.
    Öyle olunca kaçınılması imkânsız bu sıkıntı ve musibet imtihanlarını nasıl karşılamalı nasıl bir inanç ve edep anlayışı içinde yorumlayarak hakkımızda hayra çevirmeli yani imtihanı kazanmalıyız? Konuya ait Hocaefendi'in yeni kitabından (Kalb İbresi) fevkalade faydalı olduğu kadar da ikaz edici ölçüler arz etmek istiyorum bugün sizlere. Sözü daha fazla uzatmadan birlikte okuyoruz Kalb İbresi'ndeki sıkıntıları şuurla karşılama anlayışımızı.

    ***

    Musibet karşısındaki temel disiplin onun Cenab-ı Hakk'ın emirber bir neferi olduğunu düşünmek ve şikâyet ifade eden sözlerden kesinlikle kaçınmaktır. Hususiyle musibetin gelip çarptığı ilk anlarda sızlanmaların şikâyete dönüşmemesi için sükutu tercih etmek lazımdır. Resulü Ekrem Efendimiz'in (sas) "Sükutu tefekkür bakışı ibret ve konuşması da hikmet olan kurtulmuştur!" beyanı istikametinde inanan bir insan eşya ve hadiseleri ibret nazarlarıyla süzmeli konuşmadan önce bir tefekkür etmeli ve dile geldiği zaman da hep hikmet incileri dile getirmelidir. Aslında hikmet tefekkürün bağrında gelişir tefekkür de sükut serasında olgunlaşır dolayısıyla bir bela ve musibet isabet edince yapılması gereken iradi olarak susmak hadiselerin çehresindeki kaderi yazıları okumaya çalışmak düşünmek ondan mesajlar çıkarmak sonra kulluk adabına uygun şekilde konuşmak ama mutlaka sabırlı ve teslimiyetli davranmaktır.

    Her insan hemen her an türlü türlü musibetlerle karşı karşıyadır. Bilhassa iman dairesinde iç içe ızdıraplar ve küme küme mahrumiyetler saklıdır... Zaten insanların ebedi nimetlerden nasipleri Hak yolunda çektikleri meşakkat ve çile nispetinde olacaktır; ahiretteki mükâfatın büyüklüğü ölçüsünde burada bir kısım zorlukların yaşanması normaldir. "Belanın en şiddetlisi peygamberlere sonra Hakk'ın makbulü velilere ve derecesine göre diğer mü'minlere gelir" hadis-i şerifi de bu hakikati hatırlamaktadır..

    Aslında Teala her bela ve musibeti neticesi itibarıyla mü'min kulları için bir rahmet vesilesi ve arınma vasıtası kılmıştır. Elverir ki insan zahiren çirkin yüzlü hadiseler karşısında kadere taş atmasın ve Cenab-ı Hak'tan şikâyetçi olmasın..

    Her türlü olumsuzluğu ister sebepler açısından isterse de ile münasebetlerimiz zaviyesinden kendi hatalarımıza bağlamamız ve kendi kusurlarımıza vermemiz lazımdır. Zira bu mülahaza kadere taş atmamıza mani olur üslup itibariyle -haşa ve kella- 'a suç isnat etmemizin ve dışta suçlu aramamızın da önüne geçer. Her musibet karşısında bu duygu ve düşünceyi esas almamız bizi birer tedbir ve dikkat insanı haline getirir.

    Aksi halde -hafizanallah- "Falan şunu yaptı filan şöyle davrandı.." diyerek sürekli suçlu aramaktan kurtulamayız. Ya da "Biz ne yaptık da bunlar başımıza geldi?" demek suretiyle İlahi icraatı ve kaderi tenkit etme küstahlığına düşmekten kurtulamayız..

    Aslında "Bizim suçumuz ne biz ne yaptık ki?" demek en büyük bir suçtur. İçinde yaşadığımız zaman ve şartlarda hemen her insan tepeden tırnağa bir kusur abidesi olmuş gibidir. Herkes başına taşların yağması için mevcudiyetinin dahi yeterli olduğunu düşünmelidir.

    Evet Hak karşısındaki konumunun farkında olan bir insan gökten bir meteor gelip çarparak kendisini yerin dibine batırsa o zaman bile "Öyle günahkârım ki bilmem bu taş günahlarımın hangi birine kefaret oldu; hamd olsun ki Cenab-ı Hak daha dünyadayken başıma taş yağdırdı da günahlarımın vebalini cehenneme bırakmadı.." demeli bu edeb içinde kulluğunu sürdürmeli bu örneği vermelidir."

    Zaman

    Mecnun Misali Leylâ’nın Zülfüne Hemen Gönül Bağlama.
    Çünkü seni AŞK Çöllerinde Gezdirip Duran Leylâ Değil Mevlâ’dır Hep…

  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 7.020, Level: 55
    Points: 7.020, Level: 55
    Level completed: 35%,
    Points required for next Level: 130
    Level completed: 35%, Points required for next Level: 130
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    nazgülüm - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Oct 2008
    Mesajlar
    892
    Points
    7.020
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    18

    Standart Cevap: KALB İBRESİ'nden: Sıkıntıları karşılamada inanç ve edebimiz..

    Cok güzeldi bacım emeğine sağlık Allah razı olsun...

  3. #3
    ***
    DIŞARDA
    Points: 4.785, Level: 44
    Points: 4.785, Level: 44
    Level completed: 18%,
    Points required for next Level: 165
    Level completed: 18%, Points required for next Level: 165
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    duanur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Jul 2009
    Yer
    yeşil Bursa
    Mesajlar
    112
    Points
    4.785
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    17

    Standart Cevap: KALB İBRESİ'nden: Sıkıntıları karşılamada inanç ve edebimiz..

    Es sükut hayrun mined dırdır

Benzer Konular

  1. Iman(inanÇ)
    By ACİZKUL in forum Fıkıh ve Akaid
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 23.05.09, 08:45
  2. InanÇ temelleri
    By ACİZKUL in forum Fıkıh ve Akaid
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 16.05.09, 22:34
  3. Sıkıntıları Bertaraf Etmenin Yolu
    By ACİZKUL in forum Nasihatlar
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 16.05.09, 07:21
  4. Hurafe (batıl inanç)
    By SiLa in forum Hurafe & Bâtıl İnançlar
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 24.10.08, 10:43
  5. Falcılık, Bâtıl inanç ve Hurafeler
    By SiLa in forum Hurafe & Bâtıl İnançlar
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 24.10.08, 09:32

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •