Cenâb-ı Hak buyuruyor:
"Bitkiler ve ağaçlar secde ederler." (Rahman6)
Rasûlullah (sav) buyuruyor:
"Bir müslüman bir ağaç diker veya bir tohum eker de bunların mahsülatından bir kuşinsan ya da hayvan yiyecek olsa
bu onun için bir sadaka olur." (Buhari
Hars 1
Edeb 27; Müslim
Müsakat 12
(1553))
Kendi hayatında birçok fidan diken Hz. Peygamber (sav) müslümanlara kıyamet koparken bile ellerinde bulunan ağaç fidanını dikmeyi tavsiye etmiş ve "Kim yolcuların ve hayvanların gölgelendiği bir ağacı boşuboşuna keserseda onu başaşağı cehenneme atar"
buyurmuştur. (Ebu Davud
Edeb 5239)
Her Çocuk İçin Bir Fidan!
Her okulun bir ormanı olsa... Her caminin... Her devlet dairesinin... Her mahallenin... Her evin... çocuklarımızla birlikte onlar adına dikilen fidanlar da büyüse... Bizler gittikten sonra bile isimlerimiz bir ağaçta yaşasa... Türkiyeağaçlarda yaşayan ve hep genç kalanlar ülkesi olsa...
Türkiyeher bahar ürpertici sel felaketleri yaşar. İstanbul'da
Batman'da
Şanlıurfa'da
Diyarbakır'da insanlar ölür
binlerce hayvan telef olur.
Selin oluşumunda ve ölümle sonuçlanmasında pek çok sebep üzerinde durulabilir amaen önemli sebebin ormansızlaşmış
halkın diliyle kelleşmiş dağlar - dereler olduğu muhakkak.
Türkiye bu kelleşmiş dağları yeşillendirebilir mi?
Bengelin diyorum bir tarihi adım atalım.
***
Konya'ya sık gider gelirim. Konya'nın içi yeşildir ama hemen etrafındaki dağlar çıplaktır.
Ramazan içinde MalatyaDarende
Erzincan
Kelkit
Erzurum'a gittim. Daha önce Diyarbakır
Van
Batman
Midyat
Nusaybin'e gitmiştim. Uçak yolculuğunda Ankara doğusunun çıplak dağlarına bakar
kahrolurum.
Erzincan ovası münbitdağları çıplak. Kelkit yolu çıplak
Erzurum - Erzincan arası çıplak... Malatya'ya doğru dağlar çıplak.
Bir Konya gezimdeoradaki dostlarıma "Bir ağaç dikme kampanyası başlatsanız
dedim. İslami cemaatler olarak..."
Önce bir şaşkınlık oldu.
İslami cemaatler ve ağaç dikme kampanyası...
Bu yeni bir şey!
Kur'an eğitimi yapalımçocuklarımıza dini eğitim kazandıralım
bizler islami şuurumuzu geliştirelim vs...
Ağaç dikmek!
Böyle bir gündemi olmalı mı islami cemaatlerin?
-Evetböyle bir gündemi olmalı islami cemaatlerin. Bu memleket bizim. Bu memleket bir İslam ülkesi. Türkiye'nin taşına toprağına emek vermek aynı zamanda manevi bir hizmettir. Kaldı ki
dünyanın neresinde olursanız olun
bir ağaç dikmek
bu dünyada bir iyilik bırakmak demek. Kurtların
kuşların gıdalanmasına yarayacak bir hizmet bile insanın artıları arasında...
Oradaki dostlarım buna çok çabuk intibak ettilerçok iyi kavradılar.
-Neden olmasın!
-Evetneden olmasın! Çoluk çocuk
onbinlerce insan
yılın sadece bir günü
Orman Bakanlığı vs. ile ilişki kurarak bir bölgeyi ağaçlandırsa... Her sene bir gün. O orman
o topluluğun ismini hatıra olarak taşısa... Her çocuğun bir ağacı bulunsa
annelerin
babaların...
***
Bu fikrimibeni Erzincan'a davet eden Erzincan Eğitim
Kültür Yardımlaşma Derneği (KEYDER) yöneticilerine
Darende'de Diyanetsen ve Somuncu Baba Vakfı'nın değerli yöneticilerine de açtım. Onlar da heyecanlandı.
Konya'da ve Erzincan'daki dostlarımaBalıkesir Valiliği'nin yıllardır yürütmekte olduğu ağaçlandırma kampanyasından bahsettim. Bursa'dan Balıkesir ve Edremit'e doğru kara yolu ile giderseniz
Balıkesir Valiliği'nin yol kenarlarına yerleştirilmiş levhalarını okuyorsunuz. Ormanı koruma konusundaki uyarılar
ağaçlandırmaya teşvikler... Tepeler yeşermiş. Belki 10 - 15 yıl önce dikilmiş ağaçlar dipdiri ışkınlarla göğe doğru boy salıyor. İçinizde bir dirilik hissediyorsunuz. İşte bunun gibi
bir ağaç dikiyorsun
asırları yeşertiyorsun. Dağlar senin oluyor
dağlar içini açıyor
dağlar bereket kaynağı haline geliyor. Neden Konya'da
Enrzincan'da
Erzurum'da
Batman'da böyle bir hamle olmasın? Olmalı.
Bunu valilikler de yapabilirokullar da
devletin başka kurumları da... Ama tüm bunlar sınırlı kalmaya
biraz zorlama olmaya mahkum oluyor.
Ben burada bir sivil hamle teklif ediyorum.
O alanda dakendi içlerinde büyük bir dinamizm taşıyan cemaatlerin devreye girmesini öneriyorum.
Bu defa emin olun kimse "irtica"dan bahsedemeyecek.
Bu ağaçlar büyür de memleketi ele geçirirdemeyecek kimse...
Taze fidanların ışkını kimsenin uykusunu kaçırmayacak.
Cemaatlerislami hizmetlerle de Türkiye'ye hizmet ettiler bugüne kadar
yeterince anlaşılmasa ve takdir edilmese de...
Ağaç dikerek Türkiye'ye hizmetin bir başka veçhesini hayata geçirecekler.
Her yılsadece bir gün Türkiye'nin dağlarına tepelerine milyonlarca fidan dikildiğini düşünün...
Ve 20 yıl sonra Türkiye'yi uçaktan bir kere daha seyredin...
Ağaç diken yaşıyor.
Onun için sevgili Peygamberimiz“Kıyametin koptuğunu görseniz ve elinizde bir fidan bulunsa onu dikiniz” buyuruyor.
Ben bu kutlu sözden hep“Kıyametten sonraki hayat”ın umudunu ve müjdesini okudum.
Bizim Peygamberimiz savaşa giden komutana “Yaşlılaraçocuklara
kadınlara
din adamlarına dokunmayın” uyarısı yanında “Ağaçları kesmeyin
yakmayın” diye tembihte bulunur.
Bizim kültürümüzde ağaç dokunulmazdır.
Bizim “ebed – müddet” yani “ebediyyen yaşayacak” diye tanımlanan Osmanlı devletimizi çınarlar temsil eder. Şimdi gidin Bursa'yagelin Bartın – Amasra yoluna
500 yıllık çınarlar görürsünüz.
Dedeler dikmiş bırakmış tarihe...
Bir de Anadolu'nun dağlarına bakın.
Bütün dağlar çırılçıplak.
Tek ağaç görünmüyor.
Ne oldu oralara?
İklimtoprağın yapısı
şu bu... Tesiri elbet vardır. Ama bizim baltalarımız da boş durmuyor. Ya da bizim ihmallerimiz yara sarmıyor. Kaç ağaç kesildi
kaç tane dikildi...
Büyük bir seferberlik başlasa...
Her okulun bir ormanı olsa... Her caminin... Her devlet dairesinin... Her mahallenin... Her evin... çocuklarımızla birlikte onlar adına dikilen fidanlar da büyüse... Bizler gittikten sonra bile isimlerimiz bir ağaçta yaşasa... Türkiyeağaçlarda yaşayan ve hep genç kalanlar ülkesi olsa...
Bubüyük bir aşk hareketi...
Hükümet tarafından da hedef olarak 5 yılda Trakya büyüklüğünde 2 milyon 300 bin hektarlık alanın ağaçlandırılması öngörülmüş.
Bu büyük hedef bileTürkiye'nin ihtiyacı dikkate alındığında küçük kalacak...
Ama yola çıkmak lazım.
Kolay bir şey değil.
İş sadece fidanı dikmekle bitmiyor. Fidanın kurumamasıyer altı sularından istifade edecek seviyeye gelinceye kadar sulanması
keçilere yem olmaması
kesilmemesi...
Çocukluğumdan kalan iki mısra şöyle:
“Emmidiyor ki
Yaş kesenler baş keser!”
Bu bizim kültürümüz.
Ağaçla insanı birebir tutmuşuz.
Ama sonra kalp değerlerimiz tahrip olmuşhassasiyetlerimiz aşınmış ve her şeye talan zihniyetiyle yaklaşmaya başlamışız.
Oysaağaç olmazsa toprak olmuyor
yağmur olmuyor
ekmek olmuyor
hatta solunacak bir temiz hava olmuyor....
Erozyonher yıl Türkiye'nin topraklarını alıp götürüyor.
Geriye çakıl taşları ya da kayalıklar kalıyor.
korusun
düşman istilası olsa topraklarımızı savunuruz. Bir avuç toprağımızı ona kaptırmak istemeyiz.
Amaerozyon alıp götürüyor toprağımızı...
Bir ağaç bir vatan toprağını kurtarıyor..
Bu tarihi oluşumun bir yerindebir fidanla olsa dahi yer almak
tarihe not düşmektir
inancındayım.
(Ahmet TaşgetirenAltınoluk Dergisi
Mart-2008
Sayı 265)