Cami, ilâhî rahmet ve mağfiretin bolca indiği, rahmet melekle*rinin en çok uğradığı kutsal yerdir. O bakımdan içerisine gırınrken de, çıkılırken de İslâm'ın koymuş olduğu adaba uymak müstehabdır. Böylece camiyi diğer yerlerden giriş çıkışımızda da ayırtetmiş oluruz.
Ebu Humayd'den ve Ebu Üseyd'den . CR.A.) yapılan rivayette, Resûlüllah (A.S.) Efendimizin şöyle buyurduğunu söylemişlerdir:
«Sizden biriniz mescide girdiği zaman şöyle desin-. Allah'ım! Bize rahmet kapılarını aç. Dışan çıkarken de şöyle desin: Allah'ım! Şüphesiz ki, senin fazl-ü keremini diliyorum.»
Fatıma ez-Zehrâ (R.A.)'den yapılan rivayette şöyle demiştir: Resûlüllah (A.S.) Efendimiz mescide girdiği zaman şöyle derdi: Bis*millah, ve's-selâmü ala Resûlillah. Allah'ım, günâhlarımı bana ba*ğışla ve rahmet kapılarım bana aç. Camiden çıktığı zaman ise şöy*le derdi: Bismillah, ve's-selâmü alâ Resûlillah; Allah'ım! günâhları*mı bana bağışla ve fazî ü keremin kapılarını bana aç.»
Hadislerin açık delâletinden şu hükümler anlaşılmaktadır:
l- Camiye girerken, Allahım! Bize rahmet kapılarını aç, de*mek sünnettir.
2- Camiden çıkarken, Allahım! şüphesiz ki senin fazlü kere*mini diliyorum demek de sünnettir.
3- Camiye girerken ayrıca günâhların bağışlanmasını dilemek ve rahmet kapılarının açılmasını istemek de sünnettir.
4- Camiye girerken de, çıkarken de Resûlüllah (A.S.) Efen*dimize salâvat getirmek ve ondan önce Besmele çekmek de sünnet*tir.
Hadislerin ışığında müctehid imamların görüş ve istidlalleri: Müctehid imamların hemen hepsi, camiye giriş ve çıkış adabnda ve belirtilen duaların yapılmasının müstehab olduğunda mütte-iktirler. Cumhurun da görüşü bu merkezdedir.
Diğer rivayetler, yorumlar ve tahliller:
523 nolu Ebu Humeyd ve Ebu Usey hadisini îbn Mâce sadece Ebu îumayd'den rivayet etmiştir ki, bu zatın esas adı Abdurrahman b. Sa'd es-Saidî'dir. Ebu Useyd ise Mâlik b. Rebi'a es-Sâidî el-Ensarî ıdindaki zatın künyesidir.
Bu konuda Îbni's-Sünnî'nin Enes CR.A.)'den yaptığı rivayette se hadis şu lâfızla tesbit edilmiştir. «Peygamber (A.S.) Efendimiz nescide girdiği zaman şöyle derdi: Bismilîâhi Allahümme sallî alâ ^tuhammedin. Mescid'den çıktığı zaman ise şöyle derdi: Bismilîâhi, Mlahümme sallî alâ Muhanuned'in.»
Rivayetleri biraraya getirince şu sonuç ortaya çıkıyor: Resûlülah (A.S.) Efendimiz, bazan Besmele'den sonra rahmet ve mağfi*ret kapılarının açılmasını ister, bazan da kendine salâtü selâm ve*rirdi.
Gerek Ebû Humayd, gerekse Hz. Fatmia hadîslerinde Allah'ın tazlü keremini istemek tavsiye edilmiştir. İlim adamları bu tabir üzerinde birbirine yakın iki yorumda bulunmuşlardır: Birincisi, 'azl-ü kerem, helâl ve bereketli rızıktır. İkincisi, faydalı ilimdir. Bi*rinci yorum Cumu'a sûresinde cuma bahsinde geçen «fazl» tabiri*nin dalâleti dikkate alınarak yorumlanmış, ikincisi ise, hadîslerde bunun manâya hamledildiği görülerek ona göre tefsir edilmiştir.
524 nolu hadîsi İbn Mâce şu tarikle rivayet etmiştir: Ebubekir b. Ebi Şeybe'den, o da İsmail b. İbrahim'den, o da Leys'den, o da Abdullah b. Hasan'dan, o da anasından, o da Resûlüllah'm kızı Hz. Fatıma (R.A.)'den... Ancak bu rivayet zincirinde inkıta' (kopukluk) vardır, çünkü Abdullah b. Hasan'm anası Resûlüllah (A.S.) Efendi-miz'in kızı Hz. Fatıma'ya yetişmemiştir ve ayrıca isnad zincirinde Leys'den maksat, îbn Ebî Selim ise, o zat hakkında hayli şeyler söy*lenmiştir.
Diğer yandan Ebû Davud'un Abdullah b. Amir (R.A.)'den yap*tığı rivayette ise, Resûlüllah (A.S.) Efendimizin mescide giriş ve çıkışında şöyle duâ ettiği tesbit edilmiştir:
«Eûzü billahi'1-azîm ve bi-vechihi'1-kerîm ve sültanihi'l-hadîm mine'ş-şeytani'r-racîm.»
Böylece Resûlüllah (A.S.) Efendimiz günün ve olayların du*rumuna ve seyrine göre, Mescid'e girip çıkarken farklı dua ve isti-âzede bulunmuştur. Bunlardan herhangi birini söylemek müstehab olduğu gibi, bilip öğrenenlerin hepsini birden söylemesi de müstehabdır.