Ebu Râfi radıyallahu anh Peygamberimiz Efendimiz’in şöyle buyurduğunu naklediyor:
* “Sakın sizden birinizi benim emrettiğim veya nehyettiğim bir konu kendisine iletildiğinde koltuğuna yaslanmış olarak:
“- Biz onu bunu bilmeyiz; ’ın kitabında ne bulursak ona uyarız işte o kadar” derken bulmayayım.” (Ebu Davud Sünen: 5 Tirmizi İlim: 10)
Zamanımızda bir takım cühelâlıkta ölçüyü kaçıranlar
“- Peygamber bir postacı idi. Verileni getirdi işi bitti. Tek kaynak Kur’ân’dır. Biz sünnet münnet tanımayız” diyorlar.
Vay zındıklar vay! Bunların gayesi Müslümanların kafasını karıştırmak. Birileri bunları görevlendirmiş olmalı. Kemik olmasa bunlar böyle davranışları kesinlikle yapmazlar yapamazlar da.
Şu ayetler böylelerinin ahir ve akıbetlerini hatırlatıyor: (Meâlen
* “Peygamber’in emrine muhalefet edenler fitneye ya da can yakıcı bir azaba uğramaktan korksunlar.” (Nur Suresi Ayet: 63)
* “Peygamber size neyi verirse onu alın neyi yasaklarsa ondan da kaçının.” (Haşr Suresi Ayet: 7)
* “Kim Peygamber’e itaat etmiş olursa ’a itaat etmiş olur.” (Nisa Suresi Ayet.: 80)
* “’a ve Kıyamet Günü’ne kavuşacağını uman sizler için ’ın Rasülünde güzel bir örnek vardır.” (Ahzab Suresi Ayet.: 21).
Anlaşılıyor ki Sünnet dışlanınca sapıklık başlıyor. Çünkü Kur’ân’ın anlaşılmasında ilk baş vurulacak kaynak Sünnettir. Peygambersiz Sünnetsiz Müslümanlık olur mu? Böyle bir tavır zındıklık olur.
İslâm tarihinin başlangıcından bu yana ne kadar âlim ve fadıl Müslüman geldiyse hepsi de O’nun sünnetine sımsıkı sarılmıştır. Çünkü Sünneti ve Peygamberi önemsemeyenler dışlamak isteyenler Kur’ân-ı Kerim’e karşı gelmiş olurlar.

Şu husus dikkatlerden uzak tutulmamalıdır. İslâmî yapılanmada üç unsur vardır:
1- Kur’ân-ı Kerim
2- Peygamberimiz Efendimizin şahsı.
3- Hadisleri (yani Sünneti)
Bunlardan biri olmazsa İslâm da olmaz. Böyle olunca hangi hâindir sünneti dikkate almayacak olan? Olur mu öyle şey?
Zamanımızda Müslümanlık iddiasında bulunup dinini önemsemeyenlerin sayısı bir hayli fazladır. Bunlar inanıyoruz dedikleri halde niçin inançlarına karşı vurdumduymazdırlar anlamak mümkün değil.
Kanaatimize göre dinden uzak yaşamanın sebeplerinden birincisi sünnetle amelin terk edilmesidir.
Bu konuda Peygamberimiz Efendimiz buyuruyor ki:
“Benim durumum ateş yakan bir adamın durumuna benzer. Ateş yanıp da etrafını aydınlatınca pervaneler ve ateşe kendilerini atan böcekler onun üzerine üşüşmeye başlar. Adam onları önlemeye çalışır fakat onlar adama gâlip gelirler ve kendilerini ateşe atarlar. Ben sizi bel kemerlerinizden yakalamış ateşe düşmemeniz için çaba sarfetmekteyim siz ise kendinizi onun içine atmaktasınız.” (Buhari Enbiya; 40)
Kendinize yazık etmeyin ey Müslümanlar!..