Bir şehirden diğerine giden o yolcular seyahat ettikleri vasıtalara göre de kısımlara ayrılır. Kimisi atlakimisi arabayla
kimisi otobüsle
kimisi uçakla
kimisi de yürüyerek gider. Ahiret yolunda giden müminlerin durumu da bu yolcuların durumu gibidir.
Ahiret yolunda yürüyerek giden yolcudünyayla çok meşgul olduğu için ahiret yolunda ancak bir iki adım atan kimseye benzer. Vaktini hep dünya meşguliyetiyle geçirdiğinden
varacağı yere ulaşması çok zordur.
Atla giden mümindünya meşguliyetini biraz daha azaltıp ahiret yolunda yol almak için gayret eden kimse gibidir.
Arabayla giden kimsenin hali ise dünya meşguliyetini dünya sevgisini biraz daha azaltmış kimseye benzer.
Uçakla giden ise kalbinden dünyanınkâinatın muhabbetini çıkarıp kalbinde sadece
u Zülcelal’in muhabbetine yer veren kimsedir. Onun derdi
merakı
sadece
u Zülcelal’e uçak gibi hızlı bir şekilde
bir an önce gitmekdir.
İşteinsan böyle olmalıdır. Kendimizi
u Zülcelal’e karşı daima fakir
zelil
yaramaz
noksan olarak bilmemiz lazımdır. Kim nefsini noksan olarak bilmezse o ölünceye kadar noksan kalır.
u Zülcelâl
kendi fazlı ve keremi ile bizlere muamele etsin ve hepimize razı olacağı şekilde salih amel nasip etsin... (Âmin)