ikindi namazının vakti hakkında farklı ictihad ve ihticaclan da*ha Önce nakletmiş bulunuyoruz. Konunun önemine binâen biri ihti*yarî, diğeri iztirari hallerde bu namazın ilk vakti ile son vakti hak*kında birtakım rivayetler, tesbitler ve görüşler söz konusudur. On*ları nakletmek suretiyle mes'eleye açıklık getireceğiz.
İlgili hadîsler:
Abdullah b. Amir (R.A.)'dan yapılan rivayette, Resûlüllah (A.S.) Efendimiz şöyle buyurmuştur: «Öğle namazının vakti, ikindi vakti hazır olmadığı (girmediği) süre devam eder. İkindi namazının vak*ti ,güneş sararmadığı süreye kadardır. Akşam namazının vakti, ufuk*taki kızıllığın yayılması sakıt olmadığı (kaybolmadığı) süreye ka*dardır. Yatsı namazının vakti, gece yansına kadardır. Sabah nama*zının vakti, güneş doğmadığı sürecedir.»
Enes (R.A.) 'den yapılan rivayette, Resûlüllah (A.S.) Efendimiz'-den şunu işittiğini söylemiştir: «İşte o münâfıkın namazıdır, oturur da güneşi gözler, tâki şeytanın iki boynuzu anasında olunca (doğmak ve batmak üzere iken) kalkıp tkuş gibi) gagasını yere vurup kaldı*rır da dört rek'at namaz kılar ve Allah'ı pek az anar.»
Ebû Musa (R.A.)'den yapılan rivayette, Peygamber (A.S.) Efen-dimiz'e bir soru soran geldi de namaz vakitlerinden sordu. Peygam*berimiz hiçbir sözle ona cevap vermedi ve fecir açıldığı zaman Bilâl'e
emretti, o da sabah namazı için ikamet getirdi ki, neredeyse insan*lardan bir kısmı bir kısmını taruyamıyordu, fortalık henüz karanlık idi). Sonra güneş gökkubbesinin ortasından batıya meyledince öğle namazı için ikamet getirmesini emretti. Sonra emretti ikindi namazı için ikamet getirdi ki, güneş henüz yüksekte idi. Sonra güneş batm-ba da akşam namazı için ikamet getirmesini emretti. Şafak kaybo-İunca da yatsı namazı için ikamet getirmesini emretti. Sonra ertesi gün sabah namazını geciktirdi, o kadar ki sözcü «güneş doğdu veya doğmak üzeredir» dedi. Öğle namazını geciktirdi, öyle ki, bir gün önceki ikindi vaktine yakın bir zamanda kıldı. Sonra ikindi namazı*nı geciktirerek kıldı, o kadar ki, namazı bitirince sözcü, güneş iyice kızarıverdi. Sonra akşam namazını ufuktaki kızıllık kaybolmasına az kalıncaya kadar geciktirdi. Diğer bir rivayette: Kızıllık kaybolmadan akşam namazını kıldı. Yatsı namazını geciktirdi, öyle ki gecenin ilk üçte biri oldu. Sonra sabah olunca soru soranı çağırdı ve şöyle bu-yurdu: «Vakit, şu ikisinin arasıdır.»
Hadislerin açık delâletinden anlaşılan hükümler:
1- Öğle namazının vakti, ikindi vakti girinceye kadar devam eder.
2- İkindi namazının vakti, güneş sararmcaya kadar sürer. On-;dan sonra kerahet vakti başlar, o günün ikindi namazını kılmamış olan kerahetle kılmış olur.
3- Akşam namazının vakti, ufuktaki kızıllığın yayılıp henüz kaybolmadığı zamana kadar devam eder. Ondan sonra ortaya çıkan beyazlığın kaybolmasına kadar devam edip etmiyeceği ihtilâf konu- sudur.
4- Yatsı namazının vakti, gece yansına kadardır. Bu, afdal 'olan süredir. Ondan sonra fecir doğuncaya kadar devam eder.
5- Sabah namazının vakti, güneş doğuncaya kadar sürer.
6- İkindi namazım zaruret olmadığı halde güneş sararıp -gö*zün fer'ini almayacak duruma gelinceye kadar geciktirmek mekruh*tur. Buna «münafık namazı» denir. Sabah namazını da yine zarurî bir hal yokken güneş doğmasına az kala bir zamana geciktirmek mekruhtur.
7- Öğle namazı, güneş batıya meyledince (zeval vaktini aşma*ya başlayınca) kılınır.
8- İkindi namazı, güneş henüz yüksekte iken (her şeyin göl*gesi bir mislini bulunca) kılınır.
9- Akşam namazı, güneş ufukta batınca kılınır.
10- Yatsı namazı, ufukta beliren kızıllık kaybolunca kılınır.
11- Sabah namazı, güneşin doğmasına az bir süre kalıncaya ka*dar kılınır.
12- Öğle namazı, her şeyin gölgesi bir misline yaklaşmcaya kadar kıhnabilir.
13- İkindi namazı, güneş kızarıp sararmcaya kadar kıhnabi*lir.
14- Akşam namazı, ufuktaki kızıllık kaybolmaya yüztutarken kıhnabilir.
15- yatsı namazı gecenin ilk üçte biri geçinceye kadar gecik*tirilip kılınır.
16- Her namaz için iki vakıtta kılınması gösterildikten sonra,^ her namazı o iki vaktin ortasında kılmak af daldır.
17- İhtiyari hallerde ikindi namazını, her şeyin gölgesi bir. misliyle iki misli ortasındaki zamanda kılmak af daldır. Iztırarî hal*lerde ise güneş sararmaya yüztutmaya başlayınca kılınabilir.
Tesbitler ve tahliller:
Abdullah hadisi, ikindi namazının güneş sararmcaya kadar vak*tinin uzadığına delâlet ediyor. Böylece güneş batmadan önce kılındığı takdirde eda edilmiş sayılır. Cumhur da bu görüştedir. İmam Ebû Ha-nîfe ise, ikindi vaktinin sonu, güneşin sarardığı, gözün fer'ini alma*yıp batmaya yaklaştığı zamandır, demiştir.
Cibril hadîsiyle istidlal edenler ise, ikindi vaktinin sonunun di*key cisimlerin gölgesinin — fey-i zeval hariç — iki mislini bulunca*ya kadar devam edeceğini, ondan sonraya geciktirildiği takdirde an*cak kaza edilebileceğini söylemişlerdir. Hatırlanacağı üzere, Melek Cibril birinci gün, her şeyin gölgesi bir mislini bulunca, ikinci gün iki mislini bulunca ikindi namazını kıldırdıktan sonra «ikindi vakti bu iki vaktin ortasıdır» demiştir.
Cibril'in bu açıklaması, ihtiyarî vakti belirlemeye yöneliktir, ikin*di vaktinin tamamını kapsayan bir ölçü değildir. Aym zamanda Cib*ril hadisi diğer hadisleri neshedir mahiyette de değildir. Cumhur da aym görüştedir. Güneş sarardıktan sonra kılınacak ikindi nama*zı — zorlayıcı bir sebep yoksa — münafık namazı sayılır. Çünkü ki*şi bu hususta mazur kabul edilemez.
Yine cumhurun mezhebine göre, ikindi namazının ilk vakti, her şeyin gölgesi bir mislini bulunca başlar. Cibril hadisinde de bu net biçimde belirtilmiştir. İmam Ebû Hanife'nin, iki mislini bulunca baş*lar, diye ictihadda bulunması pek rağbet görmemiştir. îlim adamları*nın çoğu, bir mislini bulunca başlar görüş ve içtihadını benimsemiş*tir.
İmam Nevevî sıraladığımız hadîslerin ışığı altında ikindi vakti*nin beş vakti vardır, demiştir: 1. Fazilet, 2. İhtiyar, 3. Kerahetsiz ce*vaz, 4. Kerahetle birlikte cevaz, 5. Özür vakti...
Fazilet vakti: İlk vakittir, yani her şeyin gölgesi bir mislini bul*doğu zamandır.
İhtiyar vakti: Her şeyin gölgesi iki mislini buluncaya kadar de*vam eder.
Cevaz vakti: Güneş sararmaya yüz tuttuğu zamandır. Kerahetle birlikte cevaz vakti: Güneş sarardıktan sonra batın-caya kadar geçen zamandır.
Özür vakti: Yolculuk halinde olup, öğle ile ikindi namazını bir*leştirip bir arada kılındığı zamandır.
İkindi namazı bu beş vakitten birinde kılınınca eda sayılır. Gü*neş battıktan sonraya kalırsa, kazaya kalmış olur.
Hadîslerin delâletinden ayrıca, akşamın iki vakti olduğu ve batı ufkunda beliren şafakm kızıllık olduğu ve öğle namazı vaktinin bit*mesiyle ikindi vaktinin girdiği anlaşılıyor. Sonra da yatsı namazım gece yarısına geciktirmenin caiz olduğuna delâlet ediyor. ' Akşam namazının vaktinin kızıllığın kaybolmasıyla sona erece*ğine delâlet eden bir diğer hadisin meali şöyledir: «Şafak tufukta beliren) kızıllıktır. Şafak kaybolunca (ikindi) namazı vâcib olur.
Beyhakî bu hadîsi sahihlemiştir:
27 Nolu Enes hadisini Ebû Davud, «İşte o münafık namazıdır» ve «şeytanın iki boynuzu arası...» lâfızlanyla birlikte rivayet etmiş*tir. Şeytanın iki boynuzundan maksat nedir? îlim adamları farklı yorumlarda bulunmuşlardır: Kimine göre, bu zahiri ve hakikati üze*redir. Böylece güneş doğarken ve batarken şeytanın boynuzlan ara*sına muvazi olarak doğar ve batar, denilmiştir. Çünkü kâfirlerden Güneş'e tapanlar, ona doğarken ve bir de batarken secde ederler. Kimine göre ise, bu mecazî bir tabirdir. Şeytan bir anda doğu ve ba*tıda bulunabilir. Güneş doğarken ve batarken mü'minleri namazdan alıkoymak için durmadan sinyal verir. O bakımdan Resûlüllah (A. S.) sözü edilen tabiri kullanmıştır.
ikindi namazını güneş saranncaya kadar geciktirmenin de mek*ruh olduğu bu hadîsten anlaşılıyor.
29 nolu Ebû Musa hadîsi sahihtir. Aynı zamanda akşam namazı için iki vakit bulunduğunu isbatlar ve ikindi namazının güneş sara*nncaya kadar geciktirilmesinin caiz olduğuna delâlet eder. Bu hadis, Cibril hadîsinden, sonra söylenmiştir. Beyhâki ve Darekutnî'ye göre, Cibril hadîsi Mekke'de, bu hadis ise Medine'de söylenmiştir.
Çıkarılan Hükümler:
1- İkindi namazı, dikey cisimlerin gölgesi bir mislini bulunca kılınır. Bu onun afdal olan vaktidir. Ancak İmam Ebû Hanife'nin içti*hadı buna muhaliftir, ona göre iki mislini bulunca başlar ve afdal olan vakitte odur.
2- İkindi vakti güneş iyice saranp batmasına az kala bir za*mana kadar devam eder.
3- Güneş iyice sarannca ikindi namazını kılmak kerahetle ca*izdir.
4- Akşam namazının vakti, çoğu ilim adamlarına göre, batı ufkunda beliren kızıllığın kaybolmasına kadar devam eder. İmam Ebû Hanîfe'ye göre, kızıllıktan sonra beliren beyazlığın kaybolmasına ka*dar devam eder.
5- Yatsı namazının vakti, akşam namazının vakti sona erince başlar ve fecir doğuncaya kadar devam eder. Afdal vakti, ilk vak*tidir. Gecenin üçte biri geçinceye kadar geciktirmek de uygundur. Gece yarısına geciktirmekte bir sakınca yoktur.