10- Bize Abdullah ibn Mesleme, İmâm Mâlik'ten; oda Yahya ibn Saîd'den; o da Amre bintu Abdirrahmân'dan; o da Peygamber'*in zevcesi Âişe'den tahdîs etti ki, bir Yahûdî kadın' (atıyye) istemek üzere Âişe'ye gelmiş de ona: Allah seni kabir azabından korusun, diye duâ etmiştir. Bunun üzerine Âişe (R) RasûluIIah'a: İnsanlar ka*birlerinde azâb edilirler mi? diye sormuş. Rasûlullah da: "Ondan, yâ*nı kabir azabından Allah'a sığınırım" demiştir. (Âişe dedi kiSonra Rasûlullah, (oğlu İbrâhîm'in son demlerini yaşadığını haber aldığın*dan) sabah vakti bir bineğe binip çıktı. Derken güneş tutuldu. Kuş*luk vaktinde döndüğünde Rasûlullah (mescid bitişiğinde zevcelerine âid olan) hücrelerin aralarına uğradı. Sonra kalkıp namaza durdu. İnsanlar da O'nun arkasında dikilip namaza durdular. Şöyle ki: Ra*sûlullah uzun bir kıyam yaptı. Sonra uzun bir rükû' yaptı. Sonra ba*şını rukû'dan kaldırdı ve uzun bir kıyam daha yaptı. Bu ikinci kıyam, birinci kıyamdan kısa oldu. Sonra bir uzun rükû' daha yaptı. Bu da ilk rukû'dan kısa sürdü. Sonra başını rukû'dan kaldırıp secdeye var*dı. Sonra kalktı ve uzun bir kıyama durdu. Bu kıyam da birinci kı*yamdan kısa sürdü. Sonra uzun bir rukû'a vardı ise de, bu da evvelki rukû'dan kısa sürdü. Sonra başını kaldırıp secdeye gitti. Sonra uzunca bir kıyama durdu ise de, bu da evvelki kıyamdan kısa sürdü. Sonra uzunca bir rukû'a vardı ise bu da birinci rukû'dan kısa sürdü. Sonra rukû'dan başını kaldırıp secdeye vardı. Ve namazdan çıktı. (Hut*bede) Allah ne söylemesini diledi ise onları söyledi. Sonra sahâbîleri-ne kabir azabından (Allah'a) sığınmalarını emretti.