4-.......Bize Abdurrahmân ibnu Abdillah, babası Abdullah ibnu Dinar'dan tahdîs etti. O şöyle demiştir: Ben Abdullah ibn U mer'i, Ebû Tâlib'in şu şiirini mesel edinerek okuduğunu işittim:
(Hey babasız, ırz ve harîmi himaye eden, kötü sözlü olmayıp kimse*ye de yük teşkîl etmeyen bir efendiyi bir kavmin terketmesi nedir? O öyle bir seyyiddir ki, bembeyazdır; yüzü suyu hürmetine bulutlar*dan yağmur istenir; yetimlerin yediricisi, dulların koruyucusudur).
Ve Umer ibn Hamze şöyle dedi: Bize Salim, babası İbn Umer'-den tahdîs etti. O şöyle demiştir: Peygamber(S)'in (Medine'de min*bere çıkıp) yağmur duası yaptığını ve daha inmesine mahal kalmadan olukların gürül gürül coşup aktığım görünce, Rasûlullah'ın müba*rek yüzüne baka baka o ma'lûm şâirin:
Ve ebyadu yusteskaa'J-gamâmu bi-vechihi Simâlu'I-yetâmâ, ısmetun li'1-erâmili...
sözünü nice defalar hatırlamışımdır. (Râvî Abdullah ibn Dînâr el-Adevî dedi ki Bu söz Ebû Tâlib'in sözüdür.

5-.......Bize Muhammed ibnu Abdillah el-Ensârî tahdîs edip şöy*le dedi; Bana babam Abdullah ibnu'I-Musennâ, Sumâme ibnu Ab*dillah ibni Enes'ten; o da Enes ibn Mâlik'ten olmak üzere tahdîs etti ki, halk yağmursuz kalıp kıtlığa uğradıkları zaman, Umer ibnu'I-Hattâb (Peygamber'in amucası) Abbâs ibnu'l-Abdilmuttalib'i vesîle edinerek yağmur duası yapar ve duada: "Yâ Allah, bizler Peygam-ber'imizi vesîle edinerek Sen'den niyazda bulunurduk da, Sen bize yağmur ihsan ederdin. (Şimdi de) Peygamber'imizin amucasını vesî*le edinerek Sen'den niyaz ediyoruz; bize (yine) yağmur ihsan eyle" der idi . Râvî Enes: (Bu duanın akabinde) kendilerine yağmur ih*san olunurdu, demiştir.