3 sonuçtan 1 ile 3 arası

Konu: Yağmur

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 455.346, Level: 100
    Points: 455.346, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 100,0%
    Overall activity: 100,0%
    Achievements
    SiLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    EMEKTAR KURUCU

    .
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    ISPARTA
    Mesajlar
    18.956
    Points
    455.346
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Yağmur

    [GVIDEO]-668753479008381952#[/GVIDEO]

    Yağmur
    Var eden’ in, adıyla insanlığa inen Nur,
    Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından
    Toprağı kirlerinden arındırır bir yağmur,
    Kutlu bir zaferdir bu, ebabil dudağından,
    Rahmet vadilerinden boşanır, ab-ı hayat
    En müstesna doğuşa hamiledir, kainat…
    Yıllardır,
    boz bulanık suları, yudumladım
    Bir, pelikan hüznüyle yürüdüm,
    yürüdüm kumsalları yağmur,
    Yağmur,
    seni bekleyen bir taş,
    Bir taş da ben, ben olsaydım,
    Hasretin, alev alev içime bir an düştü
    Değişti hayal köşküm, gözümde viran düştü
    Sonsuzluk çiçeklerle donandı yüreğimde
    Yağmalanmış ruhuma yeni bir devran düştü

    İhtiyar cübbesinden kan süzülür Nebi’nin
    Gökyüzü dalgalanır ipekten kanatlarla
    Mehtabını düşlerken o mühür sahibinin
    Sarsılır Ebu Kubeyş kovulmuş feryatlarla
    Evlerin anasına dikilir yeşil bayrak
    Yeryüzü avaredir, yapayalnız ve kurak,
    Zaman, ayaklarımda tükendi adım adım
    Heyula, bir ağ gibi ördü rüyalarımı
    Çölde seni özleyen bir kuş, bir kuş da ben, ben olsaydım
    Yağmur,
    Yağmur, sensiz gülşenimize, baldıran düştü
    Düşmanlık içimizde; dostluklar yaban düştü,
    Yenilgi, ilmek ilmek, düğümlendi tarihe,
    Her sayfada, talihsiz binlerce,
    binlerce kurban, düştü,
    Bir, güzide mektuptur,
    ulaşır çağların ötesinden, intizarın, yaldızlı sabahına,
    Yayılır, o, en büyük muştu, pazartesinden
    Beyazlık dokunmuştur,
    gecenin siyahına susuzluktan, dudağı çatlayan gönüllerin,
    Sükutu yar,
    Sükutu yar sevinci dualar kadar derin,
    Çaresiz bir takvimden, yalnızlığa, gün saydım,
    Bir, cezir yaşadım ki, yaşanmamış mazide dokunduğun,
    Dokunduğun, küçük bir nakış,
    bir küçük nakış da ben,
    ben olsaydım
    Sensiz kaldırımlara nice güzel can düştü
    Yarılan göğsümüzden umutlar bican düştü
    Yağmur, kaybettik bütün hazinesini ceddin
    En son, avucumuzdan inci ve mercan düştü
    Melekler sağnak sağnak gülümser maveradan
    Gümüş ibrik taşıyan zümrüt gagalı kuşlar
    Mutluluk nağmeleri işitirler Hıra’dan
    Bir devrim korkusuyla halkalanır yokuşlar
    Bir bebeğin secdeye uzanırken elleri
    Paramparça, ateşler şahının hayalleri
    Keşke bir gölge kadar yakınında dursaydım
    O mücella çehreni izleseydim ebedi
    Sana sırılsıklam bir bakış, bir bakış da ben, ben olsaydım,
    Sarardı, yeşil yaprak; dal koptu; fidan düştü
    Baykuşa çifte yalı; bülbüle, zindan düştü
    Katil sinekler deldi hicabın perdesini,
    İstiklal boşluğuna, arılar,
    arılar nadan, düştü,
    Dolaşan, ben olsaydım, Save’nin damarında,
    Tablosunu yapardım, yıkılan her kulenin
    ebedi aşka giden, esrarlı yollarında,
    Senden bir kıvılcımın,
    süreyya, bir şuleni tarasaydım,
    Tarasaydım, bengisu fışkıran kakülünü,
    on asırlık ocağın, savururdum, külünü,
    Bazen, kendine aşık, deli bir, fırtınaydım
    Fırtınalar önünde bazen bir, kuru, yaprak,
    Uğrunda, koparılan bir baş, bir baş da,
    bir baş da ben, ben olsaydım,
    Sensizlik depremiyle hancı düştü; han düştü
    Mazluma sürgün evi; zalime cihan düştü
    Sana meftun ve hayran, sana ram olanlara
    Bir bela tünelinde ağır imtihan düştü
    Badiye yaylasında koklasaydım izini
    Kefenimi biçseydi Ebva’da esen rüzgar
    Seninle yıkasaydım acılar dehlizini
    Ne kaderi suçlamak kalırdı, ne intihar
    Üstüne pırıl pırıl damladığın bir kaya
    Bir hurma çekirdeği tercihimdir dünyaya
    Suskunluğa dönüştü sokaklarda feryadım
    Tereddüt oymak oymak kemirdi gururumu
    Bahira’dan süzülen bir yaş, bir yaş da ben, ben olsaydım…
    Haritanın, en beyaz noktasına, kan, düştü
    Kırıldı, kırıldı adaletin kılıcı; kalkan, düştü,
    Mahkumlar yargılıyor; hakimler, mahkum şimdi,
    hakların temeline sanki bir volkan, bir volkan, düştü,
    Firakınla, kavrulur çölde, kum, taneleri
    Ahuların içinde sevdan, akkor gibidir,
    Erdemin, bereketin, doldurur haneleri
    Sensiz hayat toprağın, toprağın sırtında ur gibidir
    Şemsiyesi altında, yürürsün bulutların,
    Sensiz, yükü zehirdir, en, güzel, imbatların,
    Devlerin, esrarını, aynalara sorsaydım,
    çözülürdü, zihnimde buzlanmış düşünceler,
    Okşadığın,
    bir parça kumaş,
    bir parça kumaş da ben, ben olsaydım…
    Sensiz, tutunduğumuz dallardan yılan düştü
    İlkin karardı yollar, sonra heyelan düştü
    Güvenilen dağlara kar yağdı birer birer
    Sensizlik diyarından püsküllü yalan düştü
    Yağmur, duysam içimin göklerinden sesini
    Yağarsın; taşlar bile yemyeşil filizlenir
    Yıldırımlar parçalar çirkefin gölgesini
    Sel gider ve zulmetin çöplüğü temizlenir
    Yağmur, bir gün kurtulup çağın kundaklarından
    Alsam, ölümsüzlüğü billur dudaklarından
    Madeni arzuların ardında seyre daldım
    Küflü bir manzaranın çürüyen güllerini
    Senin için görülen bir düş de, bir düş de ben, ben olsaydım,
    Şehirler, kabus dolu; köylere duman düştü
    Tersine döndü her şey sanki; sanki asuman düştü
    Kırık bir kayık kaldı elimizde, hayali
    Hazindir ki,
    dertleri aşmaya umman, umman düştü,
    Ayrılığın,
    bağrımda büyüyen, bir yaradır
    Seni hissetmeyen kalp, kapısız zindan olur
    Sensiz, doğrular eğri, beyaz bile karadır,
    Sesini duymayanlar, girdabında boğulur
    Ana rahminde ölür sensizlikten bir cenin,
    Şaşkınlığa açılır,
    açılır gözleri, açılır görmeyenin,
    Saatlerin ardında, hep, kendimi aradım
    Bir, melal zincirine, takıldı, parmaklarım
    Yeryüzünde,
    seni bir görmüş,
    bir görmüş de ben,
    ben olsaydım..
    Sensiz, ufuklarıma yalancı bir tan düştü
    Sensiz, kıtalar boyu uzayan vatan düştü
    Bir kölelik ruhuna mahkum olunca gönül
    Yüzyıllardır dorukta bekleyen sultan düştü
    Ay gibisin; güneşler parlıyor gözlerinde
    Senin tutkunla mecnun geziyor güneş ve ay
    Her damla bir yıldızı süslüyor göklerinde
    Sümeyra’yı arıyor her damlada bir saray
    Tohumlar ve iklimler senindir; mevsim senin
    Mekanın fırçasında solmayan resim senin
    Yağmur, bir gün elimi ellerinde bulsaydım
    Güzellik şahikası gülümserdi yüzüme
    Senin visalinle bir gülmüş, bir gülmüş de ben, ben olsaydım,
    Tavanı çöktü aşkın; duvarlar, üryan düştü
    Toplumun gündemine, koyu bir isyan düştü
    İniltiler geliyor doğudan ve batıdan
    Sensizlikten bozulan dengeye,
    dengeye ziyan düştü,
    Islaklığı, sanadır, ahımın, efganımın
    İçimde, hicranınla, tutuşuyor nağmeler,
    Sendendir,
    sendendir eskimeyen cevheri efkarımın,
    Nazarın,
    ok misali, karanlıkları deler,
    Bu değirmen seninle dönüyor;
    ahenk senin
    renkleri birbirinden ayıran mihenk,
    mihenk, senin,
    Bir, hüzün ülkesine, gömülüp kaldı adım,
    Kapanıyor,
    kapanıyor yüzüme aralanan kapılar,
    Sana hicret eden bir Kureyş,
    bir Kureyş de ben, ben, olsaydım,
    Yağmur, sayrılığıma seninle derman düştü
    Beynimin merkezine ölümsüz ferman düştü
    Silindi hayalimden bütün efsunu ömrün
    Bir dönüm noktasında aklıma Rahman düştü
    Nefesinle yeniden çizilecek desenler
    Çehreler yepyeni bir değişim geçirecek
    Aydınlığa nurunla kavuşacak mahzenler
    Anneler çocuklara hep seni içirecek
    Yağmur, seninle biter susuzluğu evrenin
    Sana mü’mindir sema; sana muhtaçtır zemin
    Damar damar seninle, hep seninle dolsaydım
    Batılı yıkmak için kuşandığın kılıcın
    Kabzasında bir dirhem gümüş,
    bir dirhem gümüş de ben, ben olsaydım,
    Kardeşler arasına, heyhat, su-i zan düştü
    Zedelendi sağduyu; körleşen iz’an düştü
    Şarkısıyla yaşadık yıllar yılı baharın,
    İnsanlık bahçemize sensizlikte hazan,
    hazan düştü,
    Yağmur,
    Yağmur seni bekleyen bir taş da ben, ben olsaydım
    Çölde, seni özleyen, bir kuş da, ben, olsaydım
    Dokunduğun küçük bir nakış da ben olsaydım,
    Sana, sana sırılsıklam bir bakış da, ben, olsaydım
    Uğrunda, koparılan bir baş da ben olsaydım
    Bahira’dan süzülen, süzülen bir yaş da, ben olsaydım
    Okşadığın bir parça kumaş da, ben olsaydım
    Senin için görülen bir düş de, ben olsaydım,
    Yeryüzünde, seni bir görmüş de ben olsaydım
    Senin visalinle bir gülmüş de ben olsaydım,
    Sana hicret eden bir Kureyş de, ben, ben olsaydım,
    Damar damar,
    damar damar seninle, hep seninle, dolsaydım
    Batılı yıkmak için,
    kuşandığın kılıcın kabzasında, bir dirhem gümüş,
    bir, dirhem gümüş de ben,
    ben olsaydım, ben olsaydım
    Şiir: Nurullah GENÇ
    Şiiri okuyan: Dursun Ali Erzincanlı

  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 6.398, Level: 52
    Points: 6.398, Level: 52
    Level completed: 24%,
    Points required for next Level: 152
    Level completed: 24%, Points required for next Level: 152
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    SuSkuN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Oct 2008
    Mesajlar
    717
    Points
    6.398
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    17

    Standart Cevap: Yağmur

    Allah (c.c) razı olsun. Emeğinize sağlık.
    Sus gönlüm.
    Bütün bu susmalarına karşılık her şeyin hayırlısının olacağına inanarak sus.

    Her susuşun bir cevap olsun.

    Her susuşun sabrın olsun

    Her susuşun ''Dua''n olsun..

  3. #3
    ***
    DIŞARDA
    Points: 8.888, Level: 63
    Points: 8.888, Level: 63
    Level completed: 46%,
    Points required for next Level: 162
    Level completed: 46%, Points required for next Level: 162
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    mehasin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Üye

    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Mesajlar
    1.152
    Points
    8.888
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    17

    Standart Cevap: Yağmur

    Yağmur,
    Yağmur seni bekleyen bir taş da ben, ben olsaydım

    Çölde, seni özleyen, bir kuş da, ben, olsaydım
    Dokunduğun küçük bir nakış da ben olsaydım,
    Sana, sana sırılsıklam bir bakış da, ben, olsaydım
    Uğrunda, koparılan bir baş da ben olsaydım
    Bahira’dan süzülen, süzülen bir yaş da, ben olsaydım
    Okşadığın bir parça kumaş da, ben olsaydım
    Senin için görülen bir düş de, ben olsaydım,
    Yeryüzünde, seni bir görmüş de ben olsaydım
    Senin visalinle bir gülmüş de ben olsaydım,
    Sana hicret eden bir Kureyş de, ben, ben olsaydım,.....Allah razı olsun sola kardeş tek kelimeyle muhteşem bir şiir
    ALLAH'I TANIYAN İTAAT EDEN, ZİNDANDA DAHİ OLSA BAHTİYARDIR.ONU UNUTAN SARAYLARDA DA OLSA ZİNDANDADIR, BEDBAHTTIR....

Benzer Konular

  1. Yağmur...
    By ArzuNur in forum Edebiyat
    Cevaplar: 5
    Son Mesaj: 21.06.09, 16:24
  2. YaĞmur
    By Konyevi Nisa in forum Kur'an Fihristi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 17.06.09, 10:44
  3. Yağmur!!!
    By Konyevi Nisa in forum Hüzün Köşesi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 09.04.09, 10:22
  4. Yağmur
    By ArzuNur in forum İslami Şiirler
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 29.11.08, 20:06
  5. yağmur...
    By Konyevi Nisa in forum Sevgi Defteri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 09.06.08, 14:12

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •