Yakınlık ve Arkadaşlık
Büyük alim ve arif Şah-ı Nakşibend k.s. hazretleri şöyle buyurur:
“Yolumuza girmek ve bize katılmak isteyen kişinin yapması gereken, yakınlığımızın tesiri oluncaya dek dostlarımızla arkadaşlık etmektir. Zira bu arkadaşlığın sonucunda, kendisinin manevi kabiliyetleri ortaya çıkacaktır.
Yolumuz ender bulunan bir yoldur. Kopmaz, sapasağlam bir tutamak gibidir. Bu yol, Peygamber Efendimiz’in sözlerine ve hattı hareketine dört elle sarılmak ve Ashab-ı Kiram’ın yolunu, eserlerini takip etmek esaslarına dayanır.”
Şah-ı Nakşibend hazretlerine, bu yola nasıl ulaşılacağı sorulunca şöyle cevap verdi:
“Rasulullah s.a.v. Efendimiz’e tabi olmakla ulaşılır. Bizim yolumuz yakınlık yoludur. Çünkü halvette şöhret, şöhrette ise afet vardır. Yakınlaşanların kendi nefs ve varlıklarını aşıp kendilerini değersiz görerek, diğer arkadaşlarına kemal ve üstünlük atfetmelerinde hayır vardır. Böylece insanlar, kendi nefslerini küçük görüp yakınlaştığı arkadaşına kemal nazarıyla değer vereceğinden, karşılıklı olarak birbirlerinden istifade edeceklerdir.
İşte yakınlık ve arkadaşlık yolu derken, bu anlaşılır. Böyle bir yakınlıkla arkadaşlık, kişinin tek başına kalmasından daha hayırlıdır. Bizim yakınlık dairemize katılanların kalbine muhabbet tohumları ekilir. Ne var ki bazı kimseler içlerinde bulunan dünyevî kirlerinden dolayı kalplerindeki bu muhabbet tohumlarını büyütemezler.”
Şeyh Ahmed Sıddıkî, Şah-ı Nakşibend, Semerkand Yayınları