***
DIŞARDA
Points: 25.810, Level: 96
Level completed: 46%,
Points required for next Level: 540
Overall activity: 0%
Achievements


Kuran'da Müminlerin Sıfatları
Allah'ın kudretinin herşeyi sarıp kuşattığının kontrol ettiğinin bilincinde olan müminler bu kudret karşısında saygı dolu bir korku duyarlar. Allah'ın azametinden ve ihtişamından kaynaklanan hayranlık dolu bir korkudur bu. Ve bu üstün güç karşısında acizliklerini bilirler ve ayetin ifadesiyle O'nu "tekbir edebildikçe tekbir et." (İsra Suresi 111) Yaşamlarının her anında Allah'ı düşünür O'nu anarlar. Aynı zamanda Allah'a duydukları sınırsız sevginin de doğal bir sonucudur bu... Kuran müminlerin Allah'ın şanını yücelten ve O'na karşı samimi hitaplarıyla doludur.
Peki Allah müminlerin bu samimiyetine ve içtenliğine nasıl karşılık verir? Bir ayette Allah şöyle diyor:
Öyleyse (yalnızca) Beni anın Ben de sizi anayım... (Bakara Suresi 152)
Kuran'da müminler anılırken bazı özel sıfatlar ve nitelendirmeler kullanılmıştır. Kuşkusuz müminlerin Allah'ın övdüğü ve razı olduğu çok fazla yönleri vardır. Fakat biz burada yalnızca Kuran'da müminlerden bahsedilirken kullanılan sıfatlara yer vereceğiz.
Allah içinizden iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara va'detmiştir: Hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl 'güç ve iktidar sahibi' kıldıysa onları da yeryüzünde 'güç ve iktidar sahibi' kılacak kendileri için seçip beğendiği dinlerini kendilerine yerleşik kılıp sağlamlaştıracak ve onları korkularından sonra güvenliğe çevirecektir. Onlar yalnızca Bana ibadet ederler ve Bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Kim bundan sonra inkar ederse işte onlar fasıktır. (Nur Suresi 55)
Öyleyse sen yüzünü Allah'ı birleyen (bir hanif) olarak dine Allah'ın o fıtratına çevir; ki insanları bunun üzerine yaratmıştır. Allah'ın yaratışı için hiçbir değiştirme yoktur. İşte dimdik ayakta duran din (budur). Ancak insanların çoğu bilmezler. (Rum Suresi 30)
Mümin olanlar ancak o kimselerdir ki onlar Allah'a ve Resûlü'ne iman ettiler sonra hiçbir kuşkuya kapılmadan Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad ettiler. İşte onlar sadık (doğru) olanların ta kendileridir. (Hucurat Suresi 15)
Gerçekten Biz onları katıksızca (ahiretteki asıl) yurdu düşünüp-anan ihlas sahipleri kıldık. (Sad Suresi 46)
Dedi ki: "Rabbim beni kışkırttığın şeye karşılık andolsun ben de yeryüzünde onlara (sana başkaldırmayı ve dünya tutkularını) süsleyip-çekici göstereceğim ve onların tümünü mutlaka kışkırtıp-saptıracağım." "Ancak onlardan muhlis olan kulların müstesna." (Hicr Suresi 39-40)
Bu kendisinde şüphe olmayan muttakiler için yol gösterici olan bir kitaptır. (Bakara Suresi 2)
Andolsun size içinizden sıkıntıya düşmeniz O'nun gücüne giden size pek düşkün müminlere şefkatli ve esirgeyici olan bir elçi gelmiştir. (Tevbe Suresi 128)
Biz onların göğüslerinde kinden ne varsa çekip almışız. Altlarından ırmaklar akar. Derler ki: "Bizi buna ulaştıran Allah'a hamd olsun. Eğer Allah bize hidayet vermeseydi biz doğruya ermeyecektik. Andolsun Rabbimizin elçileri hak ile geldiler." Onlara: "İşte bu yaptıklarınıza karşılık olarak mirasçı kılındığınız cennettir" diye seslenilecek. (Araf Suresi 43)
Ki onlar sözü işitirler ve en güzeline uyarlar. İşte onlar Allah'ın kendilerini hidayete erdirdiği kimselerdir ve onlar temiz akıl sahipleridir. (Zümer Suresi 18)
Andolsun Biz kendilerinden önce Firavun'un kavmini de denedik. Onlara kerim bir elçi gelmişti; "Allah'ın kullarını bana teslim edin; gerçekten ben sizin için güvenilir bir elçiyim" (demişti). (Duhan Suresi 17-18)
Mümin olanlar ancak o kimselerdir ki onlar Allah'a ve Resûlü'ne iman ettiler sonra hiçbir kuşkuya kapılmadan Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad ettiler. İşte onlar sadık (doğru) olanların ta kendileridir. (Hucurat Suresi 15)
(Çocuğun doğup büyümesinden sonra ona dedik ki: ) "Ey Yahya Kitabı kuvvetle tut." Daha çocuk iken ona hikmet verdik. Katımızdan ona bir sevgi duyarlılığı ve temizlik (de verdik). O çok takva sahibi biriydi. Ana ve babasına itaatkardı ve isyan eden bir zorba değildi. (Meryem Suresi 12-14)
(İsa) Dedi ki: "Şüphesiz ben Allah'ın kuluyum. (Allah) Bana Kitabı verdi ve beni Peygamber kıldı." "Nerede olursam (olayım) beni kutlu kıldı ve hayat sürdüğüm müddetçe bana namazı ve zekatı vasiyet (emr) etti. " "Anneme itaati de. Ve beni mutsuz bir zorba kılmadı." (Meryem Suresi 30-32)
Kitap'ta Musa'yı da zikret. Çünkü o ihlasa erdirilmiş ve gönderilmiş (Resul) bir Peygamberdi. (Meryem Suresi 51)
Kitap'ta İsmail'i de zikret. Çünkü o va'dinde doğruydu ve gönderilmiş (Resul) bir Peygamberdi. Halkına namazı ve zekatı emrediyordu ve o Rabbi katında kendisinden razı olunan (bir insan)dı. Kitap'ta İdris'i de zikret. Çünkü o doğru olan bir Peygamberdi. Biz onu yüce bir mekan (makam)a yükseltmiştik. (Meryem Suresi 54-57)
O cennet; Biz kullarımızdan takva sahibi olanları (ona) varisçi kılacağız. (Meryem Suresi 63)
İbrahim'in babası için bağışlanma dilemesi yalnızca ona verdiği bir söz dolayısıyla idi. Kendisine onun gerçekten Allah'a düşman olduğu açıklanınca ondan uzaklaştı. Doğrusu İbrahim çok duygulu yumuşak huyluydu. (Tevbe Suresi 114)
(Allah: ) "Ey Musa" dedi. "Sana verdiğim risaletimle ve seninle konuşmamla seni insanlar üzerinde seçkin kıldım. Sana verdiklerimi al ve şükredenlerden ol." (Araf Suresi 144)
Doğrusu İbrahim yumuşak huylu duygulu ve gönülden (Allah'a) yönelen biriydi. (Hud Suresi 75)
Artık sen sabret; Resullerden azim sahiplerinin sabrettikleri gibi Onlar için de acele etme. Onlar tehdit edildikleri şeyi (azabı) gördükleri gün sanki gündüzün yalnızca bir saati kadar yaşamış(olacak)lardır. (Bu) Bir tebliğdir. Artık fasık olan bir kavimden başkası yıkıma uğratılır mı? (Ahkaf Suresi 35)
"Ve eline bir deste (sap) al böylece onunla vur ve andını bozma." Gerçekten Biz onu sabredici bulduk. O ne güzel kuldu. Çünkü o (daima Allah'a) yönelip-dönen biriydi. Güç ve basiret sahibi olan kullarımız İbrahim'i İshak'ı ve Yakub'u da hatırla. Gerçekten Biz onları katıksızca (ahiretteki asıl) yurdu düşünüp-anan ihlas sahipleri kıldık. Ve gerçekten onlar Bizim katımızda seçkinlerden ve hayırlı olanlardandır. İsmail'i Elyesa'ı ve Zülkifl'i de hatırla. Hepsi de hayırlı olanlardandır. Bu bir zikr'dir. Şüphesiz muttakiler için elbette varılacak güzel bir yer vardır. (Sad Suresi 44-49)
Hani Melekler dediler ki: "Meryem doğrusu Allah kendinden bir kelimeyi sana müjdelemektedir. Onun adı Meryemoğlu İsa Mesih'tir. O dünyada ve ahirette 'seçkin onurlu saygındır' ve (Allah'a) yakın kılınanlardandır.." (Al-i İmran Suresi 45)
"Böylece Rabbin seni seçkin kılacak sözlerin yorumundan (kaynaklanan bir bilgiyi) sana öğretecek ve daha önce ataların İbrahim ve İshak'a (nimetini) tamamladığı gibi senin ve Yakub ailesinin üzerindeki nimetini tamamlayacaktır. Elbette Rabbin bilendir hüküm ve hikmet sahibidir." (Yusuf Suresi 6)
Ey iman edenler içinizden kim dininden geri döner (irtidat eder)se Allah (yerine) kendisinin onları sevdiği onların da kendisini sevdiği mü'minlere karşı alçak gönüllü kafirlere karşı ise 'güçlü ve onurlu' Allah yolunda cihad eden ve kınayıcının kınamasından korkmayan bir topluluk getirir. Bu Allah'ın bir fazlıdır onu dilediğine verir. Allah (rahmetiyle) geniş olandır bilendir. (Maide Suresi 54)
Allah'a ve O'nun Resûlü'ne iman edenler; işte onlar Rableri katında sıddîklar ve şehidler (veya şahid) lerdir. Onların ecirleri ve nurları vardır. İnkar edip ayetlerimizi yalanlayanlar ise; işte onlar da cehennem halkıdır. (Hadid Suresi 19)
Peygamber mü'minler için kendi nefislerinden daha evladır ve onun zevceleri de onların anneleridir. Rahim sahipleri (akrabalar) de Allah'ın Kitabında birbirlerine öteki mü'minlerden ve muhacirlerden daha yakındır. Ancak dostlarınıza maruf üzere yapacaklarınız başka; bunlar Kitapta yazılmış bulunmaktadır. (Ahzab Suresi 6)
İşte o "Ashab-ı Meymene" ne (kutludur o) "Ashab-ı Meymene". "Ashab-ı Meş'eme" ne (mutsuz ve uğursuzdur o) "Ashab-ı Meş'eme". Yarışıp öne geçenler de öne geçmiş öncülerdir. İşte onlar yakınlaştırılmış (mukarreb) olanlardır. (Vakıa Suresi 8-11)
"Ashab-ı Yemin" ne (kutludur o) "Ashab-ı Yemin." (Vakıa Suresi 27)
Müminlerden öyle erkek-adamlar vardır ki- Allah ile yaptıkları ahide sadakat gösterdiler; böylece onlardan kimi adağını gerçekleştirdi kimi beklemektedir. Onlar hiçbir değiştirme ile (sözlerini) değiştirmediler. Çünkü Allah (sözüne bağlı kalıp doğru olan) sadıkları sadakatlerinden dolayı mükafaatlandıracak münafıkları da dilerse azablandıracak veya tevbe (nasib edip tevbe)lerini kabul edecektir. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır çok esirgeyendir. (Ahzab Suresi 23-24)
Bedevilerden geride bırakılanlara de ki: "Siz yakında zorlu savaşçı olan bir kavme çağrılacaksınız; onlarla (ya) savaşırsınız ya da (onlar) Müslüman olurlar. Bu durumda eğer itaat ederseniz Allah size güzel bir ecir verir; eğer bundan önce sırt çevirdiğiniz gibi (yine) sırt çevirirseniz sizi acı bir azap ile azaplandırır." (Fetih Suresi 16)
Muhammed Allah'ın elçisidir. Ve onunla birlikte olanlar da kafirlere karşı zorlu kendi aralarında ise merhametlidirler. Onları rüku edenler secde edenler olarak görürsün; onlar Allah'tan bir fazl (lütuf ve ihsan) ve hoşnutluk arayıp-isterler. Belirtileri secde izinden yüzlerindedir. İşte onların Tevrat'taki vasıfları budur: İncil'deki vasıfları ise: Sanki bir ekin; filizini çıkarmış derken onu kuvvetlendirmiş derken kalınlaşmış sonra sapları üzerinde doğrulup-boy atmış (ki bu) ekicilerin hoşuna gider. (Bu örnek) Onunla kafirleri öfkelendirmek içindir. Allah içlerinden iman edip salih amellerde bulunanlara bir mağfiret ve büyük bir ecir va'detmiştir. (Fetih Suresi 29)
Sanki onlar ürkmüş yaban eşekleri gibidirler; Arslandan korkup-kaçmışlar. (Müddesir Suresi 50-51)
(İçlerinde) Mutedil olan biri dedi ki: "Ben size dememiş miydim? (Allah'ı) Tesbih edip yüceltmeniz gerekmez miydi?" (Kalem Suresi 28)
Artık sen sabret; Resullerden azim sahiplerinin sabrettikleri gibi Onlar için de acele etme. Onlar tehdit edildikleri şeyi (azabı) gördükleri gün sanki gündüzün yalnızca bir saati kadar yaşamış(olacak)lardır. (Bu) Bir tebliğdir. Artık fasık olan bir kavimden başkası yıkıma uğratılır mı? (Ahkaf Suresi 35)
Hiç şüphesiz o (Kuran) şerefli bir elçinin kesin sözüdür. (Hakka Suresi 40)
Sen onların söylediklerine karşı sabret ve bizim güç sahibi kulumuz Davud'u hatırla; çünkü o (her tutum ve davranışında Allah'a) yönelen biriydi (Sad Suresi 17)
Dediler ki: "Korkma biz sana bilgin bir çocuk müjdelemekteyiz." (Hicr Suresi 53)
Biz seni yalnızca bir müjde verici ve uyarıp-korkutucu olarak gönderdik. (Furkan Suresi 56)
İbrahim ne yahudi idi ne de Hıristiyandı: ancak O hanif (muvahhid) bir Müslümandı müşriklerden de değildi. (Al-i İmran Suresi 67)
De ki: "Allah doğru söyledi. Öyleyse Allah'ı bir tanıyan (Hanif)ler olarak İbrahim'in dinine uyun. O müşriklerden değildi." (Al-i İmran Suresi 95)
Siz insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz; maruf (iyi ve İslam'a uygun) olanı emreder münker olandan sakındırır ve Allah'a iman edersiniz. Kitap Ehli de inanmış olsaydı elbette kendileri için hayırlı olurdu. İçlerinden iman edenler vardır fakat çoğunluğu fıska sapanlardır. (Al-i İmran Suresi 110)
Musa kavmine: "Allah'tan yardım dileyin ve sabredin. Gerçek şu ki arz Allah'ındır; ona kullarından dilediğini mirasçı kılar. En güzel sonuç muttakiler içindir." dedi. Dediler ki: "Sen bize gelmeden önce de geldikten sonra da eziyete uğratıldık." (Musa
"Umulur ki Rabbiniz düşmanınızı helak edecek ve sizleri yeryüzünde halifeler (egemenler) kılacak böylece nasıl davranacağınızı gözleyecek" dedi. (Araf Suresi 128-129)
Kendisine bereketler kıldığımız yerin doğusuna da batısına da o hor kılınıp-zayıf bırakılanları (müstaz'afları) mirasçılar kıldık. Rabbinin İsrailoğulları'na olan o güzel sözü (vaadi) sabretmeleri dolayısıyla tamamlandı (yerine geldi). Firavun ve kavminin yapmakta oldukları ve yükselttiklerini (köşklerini saraylarını) da yerle bir ettik. (Araf Suresi 137)
(Allah
"Ey Musa" dedi. "Sana verdiğim risaletimle ve seninle konuşmamla seni insanlar üzerinde seçkin kıldım. Sana verdiklerimi al ve şükredenlerden ol." (Araf Suresi 144)
Ey iman edenler Musa'ya eziyet edenler gibi olmayın; ki sonunda Allah onu demekte olduklarından temize çıkardı. O Allah katında vecihti. (Ahzab Suresi 69)
"Ancak Allah'a selim bir kalp ile gelenler başka." (Şuara Suresi 89)
Hani o Rabbine arınmış (selim) bir kalp ile gelmişti. (Saffat Suresi84)
Şüphesiz ebrar olanlar elbette nimetler(le donatılmış cennetler) içindedirler. (İnfitar Suresi 13)
(Kıyametin) Geleceği günde O'nun izni olmaksızın hiç kimse söz söyleyemez. Artık onlardan kimi 'bedbaht ve mutsuz' (kimi de) mutlu ve bahtiyardır. (Hud Suresi 105)
İman edip salih amellerde bulunanlar ise; işte onlar da yaratılmışların en hayırlılarıdır. (Beyyine Suresi 7)
"Allah sana Yahya'yı müjdeler. O Allah'tan olan bir kelimeyi (İsa'yı) doğrulayan efendi iffetli ve salihlerden bir Peygamberdir." (Al-i İmran Suresi 39)
alıntı