Gaflet, insanın Hakk’a körleşmesi, gerçeklerden uzaklaşmasıdır.
Aklının ve kalbinin karışması, ebediyeti unutması, bir bakıma gözü açık uyuması...
Bu aldanışın en büyük sebebi dünya ve dünyalık nimetlerdir. Özellikle çağımızda...
Maneviyat büyükleri bu bakımdan insanları üç gruba ayırıyor:
• Sırf dünyaya çalışıp ahireti terk edenler,
• Ahirete yönelip dünyayı terk edenler,
• Dünyayı da ahireti de ihmal etmeyen denge insanları.
Akıllı, uyanık bir insan üçüncü gruptadır. Diğer iki hal ise gaflettir.
Bir ip yumağının ardından koşup oynayan küçük bir kedi yavrusunun bu neşeli hali insanları eğlendirir ama düşündürücü bir yanı da vardır. Kediciğin o endişesiz ve masumane tavırları, yiyip içip oynamaktan başka bir derdinin olmayışı dikkat çeker. O an için tek hedefi yuvarlanan yumakla oynamaktır. Bütün dikkatini ona vermiştir. Hayatın kaygıları, hüznü ve düşündürücü yanları onun için anlamsızdır. Ekonomik sıkıntılar, doğal afetler, ölüm, ahiret, geçmiş-gelecek gibi şeyler de bu sevimli yaratığı hiç mi hiç alakadar etmez.
BİR GAFİLİN HALLERİ
Bugünün dünyasında gaf leti anlatmaya aslında gerek yok, o her yerde. Ama “Çok aşikâr olan zor görünür” denir ya, halimizi anlamak bakımdan anlatmakta fayda var.
Hayalinizi söyleyin, size kim olduğunuzu söyleyeyim, diyor psikologlar. Bir gafilin hayalleri tamamen dünya ve dünyanın geçici zevklerine yöneliktir. Mal-mülk, makam-mevki ve şöhret sahibi olmayı; yiyip, içip, gülüp oynamak suretiyle dilediği gibi yaşayıp mutlu olmayı arzu ederler. Elde ettikleri imkânlarla başkalarına tahakküm etmekten zevk duyarlar. Böylece kendilerini başkalarından üstün görerek önemli adam olduklarını düşünürler.
Dünya tuzağında çırpınır
An’ı yaşamaya kilitlenmiştir
Ahireti hatırlamak istemez
Ölümü sonsuz mahrumiyet görür
Marazi bir özgürlüğe sığınır
Allah’ı anmaktan rahatsız olur
Kalbini temiz sanır
Kalbini temiz sanırZamanımızda akıl hastanelerinde tedavi gören zavallı insanları “deli, akılsız” saymak adet olmuştur. Acaba gerçekten böyle midir? Onlar akılsız da, heva ve arzularının peşinden koşan, dünyayı ahirete tercih eden, Allah’tan kopuk, fakat buna rağmen çok iyi iş bitiren, zengin olan, itibar sahibi kimseler hep akıllı mıdır?
Kimin deli kimin akıllı olduğu bütün çıplaklığıyla ahirette anlaşılacaktır. Bugün akıllı geçinenler o gün delilerin yerinde olmak için can atacaklar fakat bir fayda vermeyecektir. Hz. Kur’an gerçek akılsızları anlatırken şöyle buyurmaktadır: “Dünya hayatı bir oyundan, bir oyalanmadan başka bir şey değildir. Ahiret yurdu ise muhakkak Allah’tan korkanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?” (En’âm, 32). “(Onlar) sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, bu yüzden akledemezler.” (Bakara,171)
MUSTAFA BAHADIROĞLU / SEMERKAND