Stres ve beslenme alışkanlıkları ile yakın ilişkili olduğu kabul edilen ülserlerinson yıllarda Helikobakter pilori (Helicobacter pylori) adı verilen bir mikrop (bakteri) tarafından meydana getirildiği ve antibiyotik tedavisi ile bu hastalığın tedavi edilebileceği üzerinde yoğunlaşılmıştır. Ancak yapılan çalışmalar ve alınan sonuçlar bu bakterinin çevremizde çok yaygın olarak bulunduğunu ve tedavi edilse bile çok kısa sürede tekrar vücuda girdiğini göstermiştir. Sonuçta tek başına bu bakterinin ülser nedeni olmadığı kabul edilmektedir.
Ülserler genelde duodenumun (ince bağırsağın ilk bölümü) başlangıcındayanma gibi hoş olmayan şikayetlere de neden olabilirler.
Klasik tedavide bir çok ilaç kullanılmaktadır: antasitlerspazm gidericiler ve en sık olarak da midenin asit üretimini engeleyen ilaçlar.
Aşağıdaki öneriler ülserli hastaların tedavilerine yardımcı olarak kullanılabilir:
- Kafeinli veya kafeinsiz her türlü kahveden ve tüm kafein içeren besinlerden uzak durun. Alkolsigara kullanmayın.
- Aspirin ve benzeri ilaçlardan ve non-steroidal anti-inflamatuvar ilaçlardan (naproksen içerenlerdiklofenak içerenler gibi) uzak durun. Ağrı kesici olarak asetaminofen (acetaminophen) grubu ilaç kullanın.
- Çay yerine nane çayı için.
- Size süt içmeniz önerilse de kesinlikle içmeyinçünkü süt mide asit salgısını arttırır.
- Daha sık ancak daha az yemek yiyin. Uzun süre midenizin boş kalmamasına dikkat edin.
- Sarısabır (Aloe vera) suyu içebilirsiniz. Bu ülserin iyileşmesine katkıda bulunur. Ancak yüksek dozda kullanıldığında ishale neden olur. Bu nedenle her yemekten sonra 1 çorba kaşığı alınabilir.
- Balağrı ve yanma - ekşime gibi şikayetler ortadan kalkmaktadır.
- Stres ve sıkıntıdan uzak bir hayat yaşamaya çalışın