Astımsağlıklı kişileri etkilemeyecek kadar küçük uyarılar karşısında bile bronkokonstriktör yanıt verirler. Sonuç olarak bronşiyal astım 3 özelliğiyle tanımlanır. Bunlar:
1. Kronik hava yolu inflamasyonu
2. Bronş aşırı duyarlılığı
3. Diffüzreversibl hava yolu obstrüksiyonudur.
Epidemiyoloji
Hastalığın dünya üzerindeki dağılımıaynı oran erişkinlerde genelde %5`in altındadır.
Büyük şehirlerdeevde özellikle bebeklik ve çocukluk döneminden başlayarak sigara dumanı maruziyeti ve kişisel/ailesel atopi öyküsü ülkemizdeki majör risk faktörleridir.
Patogenez ve Patoloji
Astımlı hastaların bronşlarından alınan bronkoalveoler lavaj ve biyopsi örnekleri hafif olgularda bile kronik hava yolu inflamasyonunun varlığını kanıtlamıştır. Hastalığın ağırlığıhava yolu inflamasyonunun yoğunluğu ile paralellik göstermektedir.
Hava yolu inflamasyonunun oluşmasında genetik ve çevresel faktörler rol oynarlar. Astım ve atopinin ailesel geçiş gösterdiği bilinmekteatopidir.
Genetik ve çevresel risk faktörlerinin kontrolü altında bronş mukozasında lenfositlerin Th2 yönünde farklılaştığı ve Th2 kaynaklı sitokinlerin de atopi ve hava yolu inflamasyonundan sorumlu olduğu kabul edilmektedir. Sonuç olarak astımlı hastalarda ortaya çıkan fizyopatolojik olayların ve dolayısıyla semptomların altta yatan nedeni hava yollarının kronik inflamasyonudur. Hava yolu inflamasyonunda lenfositlersubmukozal salgı bezi hipertrofisi ve düz kas hipertrofisi gibi kalıcı yapısal değişiklikler (remodelling) eozinofiller ve mast hücreleri aracılığı ile olmaktadır.
Astım Tanısı
Astım tanısının temeli anamneze dayanmaktadır. Dikkatli bir anamnezle olguların büyük çoğunluğunda astım tanısı konulabilir. Diğer yöntemler tanıya yardımcı olarak veya ayırıcı tanıda kullanılırlar.
Astım semptomları:
-Nefes darlığı
-Hışıltılı solunum: Wheezingıslık sesi olarak da ifade edilebilir. Aksi kanıtlanıncaya kadar her hışıltılı solunum astım olarak kabul edilmelidir.
- Göğüste sıkışma ve baskı hissi
-Öksürük: Genellikle nonprodüktiftir. Hasta koyu kıvamlıaz miktarda bir balgam çıkarınca rahatlar. Soğuk algınlığı nedeniyle ortaya çıkan öksürükler üç haftadan daha uzun sürerse ve hasta “her soğuk algınlığının göğsüne indiğini” söylerse astımdan şüphelenilmelidir. Astım bazen sadece öksürük ile kendini gösterebilir (“Öksürükle seyreden astım”). Öksürüğün inatçı olması ve gece uykudan uyandırması tipiktir.
Astım semptomlarının özellikleri:
*Tekrarlayıcı karakterdedir. Daha çok gece ve/veya sabaha karşı ortaya çıkar.
*Nöbetler halinde olur.
*Kendiliğinden veya ilaçlarla hafifler veya kaybolur.
*Şikayetin olmadığı dönemler vardır.
*Bazı faktörler (alerjenleremosyonel faktörler) ile provoke olur.
*Mevsimsel değişkenlik gösterebilir .
Astım tanısı için sorulması gereken sorular
1. Hastanın göğsünde zaman zaman hırıltıhışıltı veya ıslık sesi duyuluyor mu?
2. Özellikle geceleri ve/veya sabah uyandığında ortaya çıkan inatçı öksürük var mı?
3. Öksürük ve/veya solunum güçlüğü nedeniyle zaman zaman uykudan uyanmak zorunda kalıyor mu?
4. Koşu veya diğer egzersizler dahilfiziksel aktivite sonrasında öksürüyor veya göğsünden hırıltı/hışıltı sesi geliyor mu?
5. Semptomların belirli bir mevsim veya ortamla ilişkisi var mı?
6. Solunum yoluyla alınan alerjen veya iritan maddelerle (sigara dumanıhırıltı/hışıltı veya göğüs sıkılması ortaya çıkıyor mu?
7. Soğuk algınlığı “göğsüne iniyor” mu veya iyileşmesi 3 haftadan fazla zaman alıyor mu?
8. Semptomlar ortaya çıktığında hasta herhangi bir ilaç kullanıyor mu? Hangi sıklıkta? Bu ilaçtan sonra şikayetleri hafifliyor mu?
9. Zaman zaman gelen nefes darlığı atakları oluyor mu?
Hasta yukarıdaki sorulardan herhangi birine “evet” yanıtı verdiği takdirdesolunum semptomlarının değişik nedenlerden kaynaklanabileceği olasılığını unutmamak gerekir.
Fizik Muayene Bulguları
Hastalığın ağırlık derecesine göre değişir. Oskültasyonda normal akciğer bulguları olabileceği gibiekspiryum sonunda veya inspiryum ve ekspiryumda ronküs duyulabilir. Ayrıca ağır olgularda pulsus paradoksus saptanabilir.
Hastanın sabah ve ilaçlarını almadan önce muayene edilmesi önerilir.
Ağır atak sırasında sessiz akciğerinterkostal çekilmeler bulunabilir.
Atopi ve Alerjenler
Atopi; çevresel alerjenlere karşı (ev tozu akarlarıatopik olmayanlara göre daha sık görülür.
Anamnez
Aşağıdakilerin anamnezde bulunması atopiyi düşündürmelidir. Semptomların çocukluk döneminde başlaması. Alerjik rinit (burunda akma ve/veya tıkanmabesin ve ilaç alerjisi belirtilerinden biri veya birkaçının bulunması. Aile anamnezi: Birinci kuşak akrabalarda astım veya diğer atopik hastalıkların olması.
Prick testleri
Sadece amaca yönelik yapılmalıdır. Bu testler her astımlı hastaya rutin olarak uygulanacak bir tanı yöntemi değildir.
Sadece belli mevsimlerde ortaya çıkan ve ön planda rinokonjonktivitle seyreden polen alerjisinin tanısında genellikle anamnez yeterlidir. Etkene anamnezle ulaşılamıyorsaalerjenlerden korunma ve tedavi için önlemler alınması mümkünse Prick deri testleri uygulanabilir. Bu testler astım ayırıcı tanısında da bazen yardımcı olarak kullanılır.
Diğer Yöntemler
RAST ve ELISA yöntemleriyle serumda totaliçerdiği ağır riskler nedeniyle sadece bilimsel araştırma amaçlı olarak gelişmiş kliniklerde uygulanır.
Eviçi Alerjenler
Ev tozu akarı: Tüm dünyada en yaygın alerjendir. Ülkemizde sahil kesimlerinde ev tozu akarları duyarlılığıbattaniye ve kumaşla kaplı mobilyalarda kendilerini tekstil lifleri arasında derinlere gömerek yaşarlar. Yaşamları için ideal ortam 22-26°C ısı ve %55`in üzerinde nemdir. Akarların yaşaması için gereken bu koşullar hemen hemen her evde vardır. Mantar sporları ve bakteriler ile kontamine olmuş insan epitel döküntüleri ile beslenirler.
Alınacak Önlemler
1. Özellikle hastanın yatak odasında bulunan halıbattaniye ve kumaşla kaplı mobilyalar kaldırılmalıdır.
2. Evde ahşapplastik ve vinleks kaplı eşyalar ve mobilyalar kullanılmalıdır.
3. Nevresimçarşaf ve yatak kılıfları düzenli olarak haftada bir kez sıcak su ile (55°C üzeri) yıkanmalıdır. Battaniye ve perdeler 3 ayda bir yıkanmalı veya temizlemeye verilmelidir.
4. Önemli bir akar kaynağı olan tüylü yumuşak oyuncaklar evden uzaklaştırılmalıdır.
5. Evde hayvan bulundurulmamalıdır.
6. Özel yatak kılıfları kullanılabilir.
7. Eviçi nem oranını düşük tutmak amacıyla ev içerisinde çamaşır kurutulmamasımutfak ve banyo kapısının kapalı tutulması uygundur.
8. Eviçi temizlik toz kaldırmadan yapılmalıdır.
Ev hayvanları: Evde beslenen hayvanların idrartüy ve salyası alerjik reaksiyonlara yol açabilir. Bu nedenle evde hayvan beslenmemesi uygundur.
Hamam böcekleri: Evin sürekli temizlenmesi ve ilaçlanması gerekir. Ortamda yemek artıkları ve çöp bulunmamalıdır. İlaçlamanın düzenli aralıklarla ve mutlaka hastanın evde olmadığı sırada yapılması gereklidir.
Küf mantarları: Evde rutubetin önlenmesi önemlidir.
Dış Ortam Alerjenleri:
Bunlarçimen polenleri ise ortalama 3 ay süreyle duyarlı kişileri etkiler. Dış ortam alerjenlerinin kontrol altına alınması mümkün değildir. Ancak karşılaşmayı önlemek için:
1. Alerjenlerin yoğun olduğu dönemlerde hasta dışarı çıkmamalıdır.
2. Kapı ve pencereler kapalı tutulmalıdır.
3. Seyahatlerde gidilecek çevrenin durumu göz önüne alınmalıdır