"Derdimi seviyorumçünkü VERENİ seviyorum!!!"
Say kiO seni sevmiyor yani sevilmiyorsun. Seni duymazdan geliyor.
Bunca çabaların varniyazların
iniltilerin var. Hep
bir takım beklentilerin oldu. Gidecek makamı da zaten bilmiştin ya.
Kim bilirkaç defa ellerini açıp yalvardın
yakardın durdun. Bilemiyorum
acaba kim bilir kaç defadır seccadelerin ıslandı
dakikalarca belki de saatlerce kaldın. Hep bekledin
bekledin
bekledin.
Ama sonuçta gördün ki değişen bir şey yok. Sen hep aynısın. Dertler aynı derthüzün ise artmış aynı hüzün. Karamsarlık dediğin ise seni elbisen olmuş artık. Giyinmişin adeta bir daha çıkamamacasına!
İyi desitem etmeye değer mi? Sevmemek olur mu?
Düşün heleseni sevmiyor olabilir mi? O zaman ne diye yaratmış ki seni?
Görünmez en küçük varlığın varlığından haberdar olan zatsenin niyazlarını duymuyor olabilir mi? Hadi
“olabilir
belki beni duymuyor olabilir” de. Hadi durma de. “ALLAH beni duymuyor! Duysaydı beni bu halden kurtarır
benim için iyi olanı verirdi.” de.
Öyle canlılar var ki şu an ki teknolojiyle görünmesi çok zor. Onları bile görebildiği halde seni görmüyor olabilir mi? Diyebilir misin “O beni görmüyorgörse bu halim değişirdi. Günahlarımdan dolayı benden intikam alıyor.” De hadi bakalım.
Hadi desene!!!
Diyemezsin.
Pekiböyle mi düşünüyorsun gerçekten?
Dertlerin seni bitirdiğini düşünüyorsun değil mi? Senden başka dertligamlı
kederli
sıkıntılı kimse yok. Her şey bir tek seni buldu. Parasal dert desen
cepte metelik yok. Çoluk çocuk desen almış başını gidiyor
seni dinleyen yok. Eşin ile problemin var. İşin desen
ya işsizsin ya da işinde başarısız oldun. Çevren desen sana değer vermiyor. Öyle ya
onların gözünde paran varsa insansın. Of
hep dert
dert!
Haklısın bir bakıma. Evetçok sıkıntılısın.
Ani bir dönüş ile konuyu bir başka deyişle ilişkilendiriyorumiyi dinle şimdi.
Dert sevdirir dostum sevdirir. Hem de ne sevdirir. Nice dertsizler var kibir elini çırptı mı emrine binler amade. Ama sevgisiz onlar dostum. Kulluktan yoksun onlar. Kalpleri mühürlenmiş
kulakları sağır
gözleri kör olmuş. Sen ne büyük bir lütuftasın ki
hala O’ndan istiyorsun. Çünkü O
seni unutmuyor
kendisinden istetiyor. Seni başka kapıya göndermiyor. Bakma seni kapısında beklettiğine. Hatırla bir Hak dostunun ince düşünceli sözünü:
“Sen kapıyı tıklaaçmak içerdekinin işidir!”
Dert seni pişiriyor dostumbelki farkında değilsin ama gerçekten de böyle.
Merak etmeizleniyorsun
duyuluyorsun ve görünüyorsun. Hatta sen ara sıra unutsan bile
O
seni salisenin milyonda biri bile olsa seni duymuyor
görmüyor veya izlemiyor olmasın! Ta ki dünyaya ilk geliş anından son anına kadar.
Yosakın yanlış anlama. Derdini küçümsemiyorum. Diyebileceğim sana
şunu sakın unutma ve sık sık de:
“Derdimi seviyorumçünkü VERENİ seviyorum !!!”
Bu yüzden derdini sev dostumderdini çok sev. Zira onu sana takdim eden BİR’i vermiş. Besbelli vardır bir hikmeti.
Olamaz mı?