Kimler dünyada birbirini seversebirlikte olursa
ahirette de birlikte olacaklardır. Ahiretde kimlerle beraber olmayı
nerde olmayı istiyorsak bunu dünyada iken seçip
karar vermemiz lazımdır. Yâni; Kim olduğumuz değil
kiminle olduğumuz önemlidir.
Bir hayrın işlenmesine sebep olmak o hayrı işlemek gibidir.
Bir kişinin hidayetine sebep olmakbir kişiye yardımcı olmak en kıymetli ibadettir. Bazı insanlara
ü teala hususi kabiliyet vermiştir. Onları özel bir iş için yaratmıştır. Bu kıymetli insanlar güleryüzle
tatlıdille
diğer insanların hidayetine sebep olurlar
büyükleri tanıtırlar... bunlar
sadece birkişi daha ebedi ateşden nasıl kurtulur diye uğraşırlar
insanlara ehl-i sünneti anlatmak için uğraşırlar
kimin sevilip-kimin sevilmeyeceğini anlatırlar
binlerce müslümanın silsile-i aliyye büyüklerinin yolunu görmesine
tanımasına vesile olurlar. Pekçok müslümanın hakikati görmesine sebep olurlar.
Büyükler buyuruyorki; “Ehl-i sünnet itikadı çok kıymetli bir cevherdir.ü teala bu kıymetli cevheri çöpe atmaz... Ancak kıymetli kalblere koyar.” Onun için böyle kıymetli cevhere sahip olan insanlar çok kıymetlidirler.
ü tealanın dinine hizmet ruhu bir müminde mutlaka olmalıdır. Eğer o yoksa imanında bir noksanlık vardır. Çünkü imanın tam olması veya olmaması onu tebliğe bağlıdır. Mesela Ebu Bekr-i Sıddık radıyallahu anh iman etti
ağzından çıkan ilk cümle: Dedi ki
“Ya Resulallah
altı arkadaşım daha var
getireyim onlar da müsliman olsunlar.” Müjdeler olsun... Durduramazsınız. İnsan neyden zevk alırsa herkesin o zevki almasını ister. İnsan neyi seviyorsa herkesin onu çok sevmesini ister. Şüphesiz ki
![]()
ü teala bize mübarek insanları ve Ehl-i sünnet alimlerini sevmeyi nasib etti. Bizim de çok sevdiğimiz bu dinimize hizmet etmek ve bunları başkalarına da sevdirmek esas görevimiz olacaktır. Bunun ecrini
sevabını ölçmek mümkün değildir. ..
Bir müslümana ilk lazım olan şey imandır. İmandan hemen sonra lazım olan ilimdir. İlim öğrenmek kadın ve erkek her müslümana farzdır. İnsanların kendini kurtaracak kadar ilim öğrenmesi farzdır. Öğrendikten sonra öğrendiğini öğretmekte farzdırayrıca öğrendiğini tatbik etmekte farzdır. Bir Müslüman bir ibadeti yapmayınca günaha girer
bilmiyorsa ikinci bir günaha daha girer. İlim öğrenmemek felakettir
öğretmemekte felakettir
tatbik etmemek en büyük felakettir.
Büyükler buyuruyorlar ki; Dine ait bir meseleyi öğretmek veya öğretmeye sebep olmak yüz ömre sevabından daha fazladır. Ehli sünnet itikadını anlatan bir kitabı (mesela Tam ilmihal seadeti ebediyye kitabını) alıp başkalarına vermek çok kıymetli bir işdir. Kitab okurkende çok dikkat etmeliyiz. Kitabın içindekilerden daha çok yazarı mühimdir. Kalbden çıkanlar kalblere tesir eder. İtikadı bozuk olan insanların yazdığı kitabları okuyanlaryazarından etkilenip itikadı bozulabilir. Büyükler
pis borudan şifa gelmez buyuruyorlar
vücudumuzun gıdasını almakta dikkat ettiğimiz gibi ruhumuzun gıdasını almaktada dikkat etmeliyiz
hatta daha çok dikkatli olmalıyız. Ruhun gıdası ilimdir
dindir
ibadetlerdir. Bedene bozuk gıda alan ölür
fakat ruha bozuk gıda alan imanını kaybeder. Yemeğin nasılki temiz olmasına dikkat ediyorsak
okuyacağımız kitabıda iyi seçmeliyiz. Yazan
yazdığından önemlidir.
Selâm olsun ömür seccadesini gönül dergâhına serenlere
Sizlerinde okuyan gözlerinize yüreginize saglik...