Şimdi Hangi Gönüllerdesin bilmiyorum ... Belki Çokca uzaklar da Belki yakınımda ... Ama ben yine de seni özlüyorum ve sana sesleniyorum Neredeysen Dön gel Efendim !...
Sensizlik Çok zormuş bunu yeni den anladım ... Yüreğimdeyken bile seni özlemenin güzelliğini şimdi uzaklarda olmanla tadıyorum ... Bu tad başka Efendim ...
Ne sevenin sevdasına olan aşk buNe de ferhatların şirin uğruna dağlar delmesi ...
Bu tad bu özlem başka Efendim ...
Şimdi daha iyi anlıyorum sensizlikler de boğulmanın ne demek olduğunu ve sen olmadan başımın okşanmayacağını Yüreğimin sükünet bulmayacağını...
Sen olmadan akan gözyaşlarım anlamsızsen olmadan soframa koyulan bir tas çorba anlamsız... sen olmadan Güneş bile anlamsız dünyama ...
Sen olmadan dolunayın odama vuran ışıkları bile anlamsız geliyor bana ...
Seni Özlüyorum Efendim! Sende kayboluşlarımı özlüyorum.Fırtınalar da sığındığım nurundan limanı özlüyorum.Her üzüntüden sonra dilimle seni anışımı ve düştüğümde beni yine hizmete bağlayan o gül kokunu düşünürken müslüman güçlü olur sözünü tefekkür ediyorum ve onunla şahlanan ashabını özlüyorum ...
Yorulduğunda bile Uhud gibi dik duruyordun ! ... Hastalandığında bile Umutla bakıyordun güneşli doğacak günlere.
Derdi verene isyan etmek yerine derdi verene dualar ediyordun İbrahimlerEyüpler
Yusuflar gibi
Efendim odan karanlık oldu mu * Ya Rabbi sen yüreğimi karartma* diye seslenişini hatırlıyorum.
Seni özlüyorum Efendim..
Sensizliklerimde kaybettiğim o muhteşem tebessümlerini özlüyorum. Hiç bir göz gülemiyor sen gibi! Hiç bir yüz tebessüm edemiyor senin tebessüm etmen gibiYüreğim seni istiyor Efendim.
Bütün alem sana hayranlıkla bakmakta.Güvercinler bile seni yazmaya başladığımda penceremde Satırları seyretmekte içimin yanışını görerek.Bülbüller İbrahimin gülbahcesini unutmuşlaren güzel şakımalarını sunmakta seni yazarken
gönlümdeki gülbahcesine konarak.
Seni yazarken tüm kainatın duaları yükseliyor arşı alayaaciz yüreğimin sesi de içlerinde...
Seni yazarken baş köşeye koyduğum seccadem bile ağlamakta alnını öpemediği için ...
Artık ben de yoruldum Efendim. Vurgunlarımın haddi hesabı yok. yalan dostlarımın bile beni üzmeleri umrumda değil artık ! Efendim artık seni vermeyen gönüllerden de usandım.Sana uzanmayan sevgilerden...
Ne zormuş özlemin
Ne zormuş bu evde sensizlik
Ne kadar zormuş seni yaşarken bulamamak..
Ekmeğin bile sen olmadan taşa benzemesiHele Efendim Beni ziyarete gelen
Sağlığımdaki gibi beni ziyaret etmiş olur buyurduğun halde sana gelememek
Evin ile minberin arasındaki cennet bahçesinde şükür secdesinde gözyaşı dökememek..
Artık dualarımdasın.Efendim artık daha fazlasına yüreğim dayanmıyor.Sonsuza kadar seni satırlar arasında aramak her noktada misler gibi kokunu koklamak istiyorum.Sabahın ilahi çağrısı kulaklarımda bir ince nur gibi yüreğime süzülüyor.Sabahın bu saatinde ezanı Muhammedinin yakıcı güzelliğinde seni düşünmenin ne kadar güzel olduğunu fark ediyorum..Bu sevgimi İbadetin en güzeli olan namazda da yaşamak istiyorum satır arasından sana geliyorum Efendim.
Şimdi satır aralarımdan çıkıyorum.Büyük bir huzurla kalemi bırakıyorum.yüreğimde de o büyük aşk ateşlenmiştir.İlahi huzurda ALLAHü Ekber diyorum.
Artık yüreğimin baş köşesinde Senin için hazırladığım Sultan köşkündesin.Manevi alemde sana kavuşuyorum..
Efendim Seni Seviyorum!..
O her hususta fazîlet timsali...
OBÜTÜN ALEMLERE RAHMET...
( RAHMET EN LİL ÂLEMÎNDİR.)
Salât Sanaselâm Sana
Ey Allâh ın Rasûlü!
Seni hakkıyla bilen ve övenÂlemlerin Rabbi Allâhü Teâlâ dır.
Sen«Rahmet en Lil âlemînsin!»
Sen«Hâtem ül Enbiyâ sın!»
Sen«Levlâke
Levlâke
Lemâ Halakt ül Eflâk» hitâbı izzetinin muhâtabısın.
Sen«Muhammed Mustafâ sın» (Allâhümme salli alâ Seyyidinâ Muhammed in ve alâ alihî ve sahbihî ve sellim.)