Bir adam Resululiah'a (as), "karım, ağzı bozuk dırdır birisi" dedi. Resu*lullah (as), "onu boşa" dedi. Adam, "bir erkek çocuğu var, benimle de ülfet e-der" dedi. Resulullah (as), "ona git ve durumu anlat, eğer onda bir hayır varsa hayrı yapıp ortaya koyacaktır. Bu durumda hanımını dövme; eğer dö*versen bu senin zayıflığını gösterir" buyurdu.
Bu hadisi İmam Ahmed rivayet etmiştir.
Bir başka adam da Resululiah'a (as) şöyle dedi: "Benim hanımım ken*disine dokunan eli reddetmeyecek satılık bir kadın gibi davranıyor". Resulul*lah (as), "eğer istiyorsan onu değiştir" buyurdu. Bir rivayette de "onu boşa"\-baresi geçmektedir. Adam, "onu boşadıktan sonra nefsimin -kalbimin- ona bağlı kalmasından korkuyorum" deyince, Resulullah (a), "öyleyse ondan ya*rarlanmaya ve zevk almaya bak" buyurdu.
Bu müteşabih (benzeşimli) hadis taklid edilegelmiştir. Fahişe kadınlarla evlenmenin ve evlendirmenin yasaklanması konusunda açık hüküm ifade e-den muhkem hadisler vardır. Kendini satan kadınlarla evlenmenin yasaklan*masından yana olanların fikirleri farklı farkhdir. Bunlardan bazıları, "hadiste geçen dokunmak sözcüğünün kasıt fahişelik arayan satılık olan kadın anla*mına değil de sadaka isteyen, yani maddiyatın peşine düşen demektir" de*mektedir. Bazısı, "hayır, buradaki 'dokunan' sözcüğü, 'devamlı olmakla bir*likte duygulara dokunmayan ve etkileyici olmayan' demektir. Ortadaki engel ise zina ederi bir kadına nikahın kıyılmasıdır. İşte haram olan da budur" şek*linde değerlendirmektedir. Bazıları ise, "zinakâr bir kadının nikâhlanmasi do*layısıyla ortaya çıkan iki kötülükten büyük öneme sahip olanının giderilmesi diğerinden de çekinmeyi gerektirir. Nitekim hadiste Resulullah adama, ken*disine dokunanı reddetmeyen karısını boşamasını emrettiğinde adam onun ayrılığına dayanamayacağı endişesiyle sıkıntı duymuş ve haram bir iş yap*maktan korkmuştur. Bu nedenle de ikinci defa karısını tutmakla emrolunjnuştur. Erkeğin zina eden (fahişe) bir kadınla nikah akdinden sonra cinsel i-Jişkİde bulunması nikâhsız olarak- sefahat hayatında zina etmesinden daha az Kötüdür." Bir başka grup da şöyle diyor: "Bu hadis zayıftır. Sahih olduğu ka*nıtlanmamıştır". Bir başkası da, "bu hadis içerisinde bu kadının kiralık bir fa*hişe olduğunu gösteren herhangi bir kanıt yoktur. Ama ancak ona dokunanı, elini onun üzerine koyanı veya bu tip herhangi bir şey yapanı da reddetmesi keyfiyeti vardır. O bu davranışıyla ortaya yumuşaklık, adeta her teklife uysal*lık intibaı koymuştur. Mutlaka zina suçunu işlediği anlamını çakarmak gerek*mez. Koca, karısının herhangi bir zina davetine icabet ettiğine, yani her çağı*ran erkekle yattığına inanmış değildir. Dolayısıyla Resulullah'in (as) ona karı*sını boşamasını söylemesinde kastolunan şey, kocanın karısı hakkında kuşku duyduğu bir durumdan kurtulması ve gönlünün rahat ettiği bir duruma geç*mesidir. Yoksa kadın gerçekten her erkekle cinsel ilişkiye ,girmiş bir kimse değildir. Resulullah'ın (as) boşama emrini duyan adam Resululiah'a (as) kal*binin karısıyla birlikte olduğunu ve gönlünün onun tarafına meylettiğini ifa*de etmiştir. Bu durumda Resulullah da (as) adama karısını nikahı altında tut*masını söylemiştir. Burada karısını nikahı altında tutması onu boşamasından daha iyi ve hoş kabul edilerek ayrılmamaları tercih edilmiştir. Umuyoruz ki, bu hususta yeğlenen husus budur. İşleri en iyi bilen Allah Azzedir.